Devrimin meyvesi: Kadın Sözleşmesi
Dosya Haberleri —
- Yeni bir kararla Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi'nde Toplumsal Sözleşme çerçevesinde Kadın Sözleşmesi hazırlanmasını çok önemsiyoruz. İlk toplantımızı gerçekleştirdik ve bir komisyon kurduk. Bu komisyon Kadın Sözleşmesi için bir taslak hazırlayacak. Kadın Sözleşmesi'ni devrimin bir parçası olarak görüyoruz. Belki de dünya tarihinde bir ilk, devrim sürecinde Kadın Sözleşmesi hazırlanacak.
- Farklı ülkelerde düzenlenen kadın konferans ve seminerlerinde Kadınlar Rojava’yı Savunuyor inisiyatifine katılıyoruz. Yine Kadınlar Kurdistan’ı Savunuyor adıyla Kurdistan’ı işgale karşı savunma amacıyla iki sene önce kurduğumuz bir oluşum var. Rojava’da kadın devriminin dünya genelinde birçok kadın hareketi üzerinde ilham kaynağı olduğunu net görebiliyoruz.
ERKAN GÜLBAHÇE
Rojava’da Yekîtiya Star’la başlayan ve Kongra Star’la devam eden kadın mücadelesi adım adım büyüdü, büyüyor. Kongra Star’ın çalışmalarıyla özellikle miras, çok eşlilik ve küçük yaşta evlendirilme konularında getirilen kanunlar, kadınların uğradıkları zulmün ve haksızlığın önüne geçildi. Kongra Star’la Ortadoğu’da kadın, tekrardan tarih sahnesine çıktı.Kadın mücadelesi, zamanla devrimin motor güçlerinden biri olan Kongra Star’la birlikte yeni bir boyut kazandı. Söyleşimizin ikinci bölümünde Kongra Star Koordinasyon Üyesi ve Kongra Star eski sözcüsü Remziye Mihemed, Kongra Star’ın devrime etkisini ve kadınların hayatında ne gibi değişiklikleri ortaya çıkardığını anlattı. Yakın zamanda 30 kişilik bir komisyonun kadın sözleşmesi için bir taslak hazırlayacağını belirten Remziye Mihemed, dünya tarihinde ilk defa bir devrim sürecinde kadın sözleşmesinin hazırlandığına dikkat çekti. Sadece Kuzey ve Doğu Suriye’de değil Suriye’nin tamamında kadınların örgütlenmesi, haklarını koruması ve geliştirmesi için bir mücadele içerisinde olduklarını belirten Remziye Mihemed, Kongra Star’ın kadın devrimini dünya halklarına anlatmak için Avrupa’da da diplomatik çalışmalar yürüttüğünü aktardı.
Şam hükümeti, TC ve çetelerinin sürekli saldırı ve ambargosu altında olan Kuzey ve Doğu Suriye’de hem mevcut saldırılar hem de olası saldırılar için ne gibi çalışmalarınız var? Kadınları ve çocukları saldırılardan korumak, devrimci halk savaşı çerçevesinde eğitmek için neler yapıyorsunuz?
Devrimimiz hala devam ediyor. Türk devleti tarafından Serêkaniyê, Girê Spî, Efrîn, Cerablûs, Bab ve Ezaz işgal altında tutuluyor. İşgalci güçler tarafından topraklarımıza günlük saldırılar devam ediyor. Kadının yaşamın her alanda kendini ifade etmesi, çalışmalara katılması ve yapılan çalışmalarda rol alarak karar verici pozisyona ortak olması için çabalarımız devam ediyor. Bütün bu çalışmalar için eğitim almak isteyen kadın arkadaşlara diplomasi, ekonomik, siyasi, savunma, ekolojik alanlarda eğitimler veriliyor. Özellikle hem iç saldırılara hem de dış saldırılara karşı özsavunmanın gelişmesi için komitelerimiz tarafından topluma ve kadın arkadaşlarımıza eğitimlere özel önem veriyoruz. Köylerden şehirlere kadar her bölgede komitelerimiz eğitim ve savunma yöntemleri üzerinde eğitimler veriyor.
Devrimin 12. yıl dönümü. Kuzey ve Doğu Suriye’de bu süreç içinde kadınlar için en önemli kazanımlar, değişimler neler oldu?
19 Temmuz Devrimi'nin yıldönümünü bütün halkımıza ve devrimci demokrat insanlara kutlu olsun diyoruz. 12 yıllık süreç içerisinde her şehrimiz, her köyümüz gerek DAİŞ çeteleri ve gerek işgalci güçler tarafından saldırılara uğradı, talan edilmek istendi. Serêkaniyê, Derîk, Raqa, Deyra Zor, Tabqa, Minbîc gibi alanlarda kadınlarımız çok büyük zahmetler çekti. Buna karşı 2014 yılından beri kurulan Özerk Yönetim, özsavunma güçlerimiz YPG, QSD, YPJ büyük bir mücadele yürüttüler. Bu anlamda büyük direnişler göstererek efsaneleştiler. Bu alanda kurulan kurumlar, meclis, komünler bünyesinde çalışmalar yürütüldü. Özerk Yönetim ilk etapta Cîzîre, Kobanê, Efrîn’de örgütlenerek çalışmaları yürüttü. Toplumsal ve kurumlaşma çalışmaları birlikte yürütüldü. Halka hizmet götürme, halkı örgütleme, halkın ihtiyaçlarını karşılama çalışmalarını halk kendi kendisi yürüttü. Bütün bu çalışmalar yapılırken özgürleştiren alanlarda önemli tecrübe ve deneyimler kazanıldı. Özellikle Tebqa, Reqa ve Dera Zor’da Arap kadınlar Zenûr kadın kurumu etrafında örgütlenerek devrimin değerlerine sahip çıkmak, özsavunma için eğitimler verdiler. Bu esaslar üzerine yürütülen çalışmalarla üç kanton, yedi kantonun tamamına yayıldı.
2014 yılında kantonların kurulmasıyla ilan edilen toplumsal sözleşmeyle birlikte rejim veya töreler tarafından yok sayılan, hiçbir güvencesi olmayan kadınlar, tekrardan haklarına kavuşma, özgürlüklerine kavuşma noktasında önemli kazanımlar elde ederek yeni bir sürece girdiler. Özellikle miras, çok eşlilik ve küçük yaşta evlendirilme konularında getirilen kanunlar, kadınların uğradığı zulmün ve haksızlığın önüne geçildi. Toplumumuz içerisinde var olan kadın anlayışı devrimle birlikte yeni bir boyut kazandı. Kadının tekrardan tarih sahnesine çıkarak rol almasını sağladı. Toplumumuz bu değişimleri ilk etapta hepsini özümsemese de zamanla yapılan çalışmalarla halkımız da bu değişimleri özümsedi. Bu anlamda toplumun içerisinde yapılan örgütleme ve eğitim çalışmalarıyla bir ilerleme sağlandı.
2016 yılından beri yürütülen eşbaşkanlık sistemi ve halkımız arasında Toplumsal Sözleşme'nin özümsenmesiyle birlikte toplumsal hayata yüzde ellilik kadın eşitliliğinin sağlanması noktasında önemli ilerlemeler sağlandı. Gerek Özerk Yönetim'in yürütmesinde ve gerekse meclislerde yüzde ellilik kadın oranı alınan kararların ortaklaştırılmasında çok önemli görüyoruz. Kadınların sömürü düzeninden kurtulması, özgünlükleriyle çalışmalarda yer alması, kadın haklarının korunması için her alanda ısrarcı olmaları gerekiyor.
Yeni bir kararla Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi'nde Toplumsal Sözleşme çerçevesinde Kadın Sözleşmesi anlaşmasının hazırlanmasını çok önemsiyoruz. Bu anlamda birkaç gün önce ilk toplantımızı gerçekleştirdik. 30 kişilik bir komisyon belirledik. Bu komisyon Kadın Sözleşmesi için bir taslak hazırlayacak. Kadın Sözleşmesi'ni devrimin bir parçası olarak görüyoruz. Belki de dünya tarihinde ilk defa bir devrim sürecinde Kadın Sözleşmesi hazırlanacak. Bu anlamda biz Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın devriminin öncülüğünü yaptık. Toplumsal Sözleşme'de belirtildiği gibi kadın haklarının savunması ve kadının yaşama ortak edilmesi için kadınların kazanımlarını korumak ve geliştirmekle kendimize bir görev biçiyoruz. Sadece Kuzey ve Doğu Suriye’de değil Suriye’nin tamamında kadınların örgütlenmesi, haklarını koruması ve geliştirmesi için bir mücadele içerisinde olacağız.
Başta Ortadoğu’daki ezilen kadınlar olmak üzere dünya kadınlarıyla nasıl temaslarınız var? Eril devlet, iktidar veya ortak düşmanlara karşı bir mücadele hattını oluşturmak için diplomasi alanında ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Kuzey ve Doğu Suriye’de özerkliğin ilanıyla birlikte gerek Avrupa ve gerekse dünyaya yeni bir kapımız açıldı. Rojava Devrimi'ni görmek, çalışmalarını yakında izlemek için birçok heyet geldi. Burada kadınların yaşamın her alanında ortaklaşmasına tanıklık etti. Özellikle Kongra Star çalışmalarına yoğun ilgi var. Fransa’da kadınların ortak gerçekleştirdiği toplantılara katıldık. Dünya Kadınlar Grubuna üyeyiz. Her sene gerçekleştirilen yürüyüş ve etkinliklerine renklerimizle katılıyoruz. Rojava Devrimi'ni ve özellikle kadın devrimini dünya halklarına anlatmak için Avrupa’daki Kongra Star Meclisi'ne bağlı Diplomasi Komitesi tarafından diplomatik bir çalışma yürütülüyor.
Dünyanın farklı ülkelerinde çok sayıda kadın Kuzey ve Doğu Suriye’ye gelerek aylarca, hatta iki yıla kadar buradaki çalışmalarımıza katılıyorlar. Burada edindikleri tecrübe ve deneyimlerini ülkelerine giderek kadın kurumlarına aktarıyorlar. Bu alanda bir ilginin olduğunu söyleyebilirim.
Farklı ülkelerde düzenlenen kadın konferans ve seminerlerinde Kadınlar Rojava’yı Savunuyor inisiyatifine katılıyoruz. Yine Kadınlar Kurdistan’ı Savunuyor adıyla Kurdistan’ı işgale karşı savunma amacıyla iki sene önce kurduğumuz bir oluşum var. Kadın devriminin “Jin Jiyan Azadi” sloganıyla yarattığı etki gerek Rojhilat Kurdistan’ında ve gerekse Afganistan’da kadın mücadelesinde büyük bir etki yarattı. Özellikle Kürt kadınlarının Kobanê mücadelesinde etkilenen Afganistan kadınları Kobanê’ye gelerek tecrübelerimizden faydalanmak istediler. Güçlü bir grup oluşturuldu. Ancak Afganistan’da kadınlar üzerindeki büyük baskılardan dolayı tecrübelerini ülkelerine giderek hayata geçiremediler. Rojava’da kadın devriminin dünya genelinde birçok kadın hareketi üzerinde ilham kaynağı olduğunu net görebiliyoruz.
Rojhilat Kurdistan’da Jina Amîna şahsında, “Jin jiyan Azadi” sloganıyla başlayan serhildan bütün dünya kadınların birleşmesi için bir fırsat doğurdu. Dünya kadınlarının sömürü ve baskılarda kurtulması için dünya kadınlarının bir araya gelmek ve dayanışma için zemin sundu. Ortadoğu genelinde çalışmalarımız istediğimiz düzeyde değil. Dokuzuncu kongreyle birlikte bu alana daha fazla çalışma yürütme iradesi ortaya konuldu. Kuzey Afrika Kadınları Birliği’nde yer alıyoruz. Bu anlamda toplantılara katılıyor ve çalışmalarımızı ortak yürütüyoruz. Tunus, Mısır, Fas ve birçok ülkedeki kadın kurumlarıyla iletişimlerimiz devam ediyor. Dünyanın neresinde olursa olsun kadınların çektiği acılar ortaktır. Bu anlamda kadınlar baskı ve durumda kurtulmak için ortaklaşa bir mücadele yürütmelidir. Bütün çalışmalarımız bu esaslar üzerine devam ediyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Bölgesi'nde mevcut durumda kadınların en büyük sorunu nedir? Bununla birlikte son olarak belirtmek istediğiniz bir şey var mı?
En önemli sorun, topraklarımızın işgal altında olması ve halkımızın bu işgalden dolayı çektiği acılardır. Özellikle DAİŞ’e karşı bir mücadele verilerek insanlarımız özgürlüğüne kavuşmuştu. Kendi kurumlarını kurarak kendilerini özgür bir şekilde yönetiyordu. Ne yazık ki bu insanlarımızın yaşadığı bölgelerin bir bölümü tekrardan işgal edildi. Ve bu işgal altındaki topraklarda düşmanımızın yönelimlerinden dolayı en büyük acıyı kadınlar yaşıyor. Çok sayıda kadın kaçırıldı, tecavüz edildi ya da katledildi. Mevcut durumda çok büyük tehditlerle karşı karşıyalar. Genel anlamda yaşanan bütün acıları ortadan kaldırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bir birliğin oluşturulması için toplumsal sözleşmeye sahip çıkılması gerekiyor. Kadın Sözleşmesi için hazırlanacak taslağın içinde her kadının kendisini görmesi gerekir. Öyle güçlü bir Kadın Sözleşmesi hazırlamamız gerekiyor ki hem kadın kendisini içinde bulmalı hem de devrimin değerlerini koruyacak ve geliştirecek bir çerçevede olmalı. Halkımızın özgürleşmemesi ve Kongra Star kurumunun bu noktaya gelmesinde en büyük pay sahibi olan şehitlerimize bağlı kalarak onların anıların gereği beklenen ve istenen özgürlüğün sağlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Devrim değerlerinin korunması için bütün kadın kurumlarını birlik olmaya çağırıyoruz. Düşmanın devrime ve kadınlara saldırılarını bertaraf etmenin tek yolunun birlik olmaktan geçtiğini belirtmek istiyoruz. Savunma yönümüzü daha güçlendirmemiz gerekir ki halkımız ve devrimi koruyabilelim.
Devrimi korumanın en önemli adımlarından biri de anadilimizi geliştirerek yaşamın her alanına yaymamız. Bölgenin değerlerini ve kültürünü koruduk ve bunu geliştirmenin tek yolu da birlik olmaktan geçiyor. Dört parça Kurdistan’ın özgürlüğü için çalışma yürütmek gerekiyor. Özellikle “Jin jiyan Azadi” felsefesinin yaratıcısı Önder Apo’nun özgürlüğü için mücadele etmemiz gerekiyor. Dört parça Kurdistan üzerinde tehditler var. Bu tehditleri ortada kaldırmak ve özellikle Güney Kurdistan’da gerillalara saldırıları bertaraf etmek için dört parça Kurdistan’daki kadın kurumlarının birliği sağlaması gerekiyor. Dört parça Kurdistan’da kadınlar üzerinde iç ve dış baskılar var. Bu baskılara bertaraf etmenin yolu kadınların birliğinde geçiyor. Şu ana kadar ulusal Kürt Kadın Birliği konusunda gerçekleştirdiğimiz 1. ve 2. kongremizin ardından 3. kongremizi de gerçekleştirmemiz gerekiyor. Hakeza ulusal Kürt kongresinin gerçekleştirilmesi için kadınların rol alması gerekiyor.
* * *
Çocuklar geleceğe hazırlanıyor
Devrim kadın ve çocukların hayatlarını somut olarak nasıl değiştirdi? Devrim, doğan çocuklara nasıl bir hayat sunuyor? Kısaca devrim, kadın ve çocuklara ne getirdi ne götürdü?
Devrimden önce çocuklar sadece Arapça ve BAAS rejiminin ideolojisiyle eğitim ve öğrenim görüyorlardı. Öğrettikleri tek şey tek millet, tek devlet ve tek bayraktı. Özellikle Kürt çocukları Arapça bilmedikleri için okul döneminde çok zorlanarak Arapça öğreniyorlardı. Öğretilen eğitim ve kültür, Kürt kültüründen farklıydı. BAAS rejiminin öğretmeni okula başlayan Kürt çocuklarına şiddet uygulayarak Arapça öğretiyordu. Ailesinde öğrendikleri kültürün dışında bir kültür öğretiliyordu. Bu anlamda anneler de evde bu yeni kültürle karşılaştıkları için zorlanıyorlardı. Toplum içinde yaşlı kadınlar Arapça bilmedikleri için torunlarıyla iletişim sorunları yaşıyordu. Devrimden önce en büyük zorluğu kadınlar ve çocuklar yaşıyordu. Devrimin gerçekleşmesiyle birlikte Kürt çocuklarına bütün eğitim ve öğretim Kürtçe verilmeye başlandı. Özerk bölgede her çocuk kendi anadilinde ana okulunda başlayarak üniversiteye kadar geniş bir yelpazede eğitim ve öğretim alma imkanına kavuştu. Bununla birlikte kadının ve çocukların bu alanda yaşadığı bütün sorunlar çözüldü diyebiliriz.
Devrimden önce yukarıda bahsettiğim sorunların aynısını Suriye’de yaşayan bütün halklar yaşıyordu. Kuzey ve Doğu Suriye’de Özerk Yönetimi'nin kurulmasıyla birlikte bölgede yaşayan bütün halklar kendi dillerinde eğitim almaya başladı. Bununla birlikte çocuklar aldığı eğitimlerle dillerini geliştirerek ailelerin de ana dillerini geliştirmelerinde yardımcı oldu. Özerk Yönetim'de herkes anadilinde aldığı eğitimi yanı sıra kendi dillerinde sanatsal çalışmalar yapma olanağı da buldu. Çocuklar kendi dillerinde geleceklerini şekillendiriyor. Kendi dillerinde yaşam sürdürüyor. Çocukların gelişimini sağlamak için annelere eğitme komitelerimiz var. Bu alanda meclislerimizin bünyesinde eğitim komisyonları mevcut. Bunlara aldıkları eğitimlerle çocukları geleceğe hazırlama eğitimleri veriliyor. Çocukların daha iyi bir geleceğe sahip olması, kötü yollara sapmamaları için okul dışında yaz tatillerinde çeşitli eğitim seminerleri ve kamplar düzenleniyor. Bu kamplarda çocuklarla spor, kültür müzik, resim, yüzme, sanat çalışmaları, yarışmalar, festivaller organize ediliyor ve geleceğe hazırlanıyorlar. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde Kuzey ve Doğu Suriye genelinde çocuk festivalleri düzenleniyor. Bu festivalde masal, şiir, hikaye yazma, okuma, müzik ve farklı dallarda yarışmalar düzenlenecek. Kısaca çocukların eğitimi ve geleceğe hazırlanması için her alanda çalışmalar yürütülüyor.
Her ne kadar 12 yıldır devrim yapılmış olsa da biz bir savaşın içindeyiz. Kadın örgütlenmesi büyük bir hızla devam ediyor. Toplumumuz içinde de özel bir savaş yürütülüyor. Toplumdaki çok sayıda kadın büyük zahmetlerle karşılaşıyorlar. Saldırılara maruz kalıyorlar. Katlediliyorlar. Bu alanda sorunların giderilmesi için büyük çabalar sarf ediliyor ve eğitim çalışmalarımız devam ediyor. Aile içerisinde demokratik bir ortamın oluşması, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması için her alanda eğitim çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalar okul müfredatında başlayarak her alanda devam ediyor. Tabii ki kadınlara karşı haksızlıklar ve eşitsizlik var. Ancak buna karşı her alanda çalışma yürütülüyor. Bu alanda çok önemli gelişmeler sağlandığında altını çizerek belirtmek istiyorum.