Direnerek büyüyen HDK zamanı
- Barışın toplumsallaşmasının HDK’nin varlık gerekçelerinden biri olduğunu belirten Eşsözcü Cengiz Çiçek, sadece direnmenin yetmediğini, HDK'yi büyütmek gerektiğini söyledi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), "Umutla, direnişle, hep birlikte özgürlüğe" şiarıyla 13. Genel Kurulu’nu, dün İstanbul'da Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdi.
Genel Kurul'a Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşbaşkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan da katıldı. Kurul salonun 6 dilde "Umutla, direnişle, hep birlikte özgürlüğe" ve “Jin jiyan azadî” sloganlarının yer aldığı flamalar asıldı. Kurul, divan belirlendikten sonra saygı duruşuyla başladı. Konuşmalara geçilmeden önce HDK’nin tarihi ve mücadelesine dair hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Sadece direnmek yetmiyor
Daha sonra ilk olarak konuşan HDK Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, halkların özgürlük tarihininin, sadece direnmenin yetmediğini, aynı zamanda özgürlüğün baki olması gerektiğini gösterdiğini belirterek, HDK programında iki egemen kutup karşısında ‘ezilenlerin komünal demokratik yaşamını mümkün kılan gerçektir’ denildiğini hatırlattı. Ülke ve bölge gerçeğinin ‘HDK zamanıdır’ adımının önemini gösterdiğini belirten Çiçek, "Sadece direnmek yetmiyor. Barışın toplumsallaşması, halkların barışa taraf kılınması, HDK’nin varlık gerekçelerinden biridir. Halklar Önderi Sayın Öcalan, 20 yıla aşkındır Kürt sorunun çözmeye çalışıyor. Bunu yaparken, aynı zamanda tüm halklar için 12 metre karelik bir yerde çözüm buluyor. Tecrit nasıl aşılır? Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü nasıl sağlanır? soruları halkların birleşik mücadelesinden geçmektedir” dedi.
HDK'yi büyütmek zorundayız
Bu topraklarda mücadele yürütenler için HDK’nin olması; toplumun politikleşmesi temel hedefiyle HDK’yi büyütmek gerektiğin ikaydeden Çiçek, "Kılcal damarlarda gezen mücadeleyi ana damarlarda toplamalıyız” dedi.
Bütün mücadele odaklarını bir araya getirmenin zorunluluğuna işaret eden HDK Eşsözcüsü Esengül Demir, asla vazgeçmemek ve her koşulda direnmenin önemini vurguladı.
HDK büyük katkılar sunacak
HDK Eşsözcülerinden sonra söz alan DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, bugün en çok mücadele edenlerin HDK’nin suyunu içenler olduğunu; HDK'nin toplumun yok sayılanlarını örgütlediğini hatırlattı. En aşağıdan yukarıya doğru örgütleme formuna işaret eden Bakırhan, "Farklı olan herkesin inancını, kimliğini, sınıfını öne koyar. Umut burasıdır. Gerekli olan noktada olmayabilir ama bu HDK’nin önümüzdeki dönem büyüyerek, fikriyatına uygun bir yere gelmeyeceği anlamına gelmiyor. Ciddi bir örgütlenmeyle, demokratik bir ülke ve ulus mücadelesine büyük katkılar sunacağına inanıyorum" dedi
Farklılıklarla bir yumruk olduk
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Keskin Bayındır ise "100 yıldır tekçiliği halklara dayattılar fakat bugün HDK’nin çatısı altında farklılıklarla bir yumruk olduk. Bu mücadele üzerinde tekçi sistemi püskürtebiliriz. Özgürlük isteyenleri HDK zeminde bir araya getirirsek Türkiye halklarının özgürlüğünü sağlarız. HDK’nin zemininin genişlemesi için her zaman arkasında duracağız ve özgürlük için bu umudu yükselteceğiz" diye konuştu.
Daha cesur olmalıyız
Kurul'da konuşan siyasetçi Sebahat Tuncel, HDK’nin 13 yıl önce “Umuda yolculuk” pankartıyla yola çıktığını hatırlatarak, “Umut bizde, biz kendimizde bu kudreti görmeliyiz. Geçmiş diyalog süreci özgürlükler lehine geliştiği için devlet, o süreci baltaladı. Yeni bir süreç var. Bu konuda cesur olmalıyız. Çünkü biz demokrasiyi, kadın eşitlikçi özgür bir hayatı istiyoruz. Bunu yapmanın en önemli yolu da barıştır" ifadelerini kullandı.
Birleşik mücadelenin yapısı
Ardından konuşan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eşbaşkanı Hatice Deniz Aktaş, önemli risklerin ve önemli olanakların olduğu bir süreçten geçildiğini vurguladı. Örgütlülüğün ezilenler için fazlasıyla önemli olduğunun altını çizen Aktaş, "HDK, ekmek ve demokrasi taleplerinin yükseldiğini bir örgütlenme modelidir. Bu bakımdan HDK programı ve tüzüğü, Gezi'den Rojava'ya birleşik mücadele adımıdır. HDK bu anlamada büyük bir anlam ifade ediyor" dedi.
HDK mayası tuttu
DBP Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise HDK Kadın Meclisi’nin önceki günkü 13. Kadın konferansı'nda konuştu. HDK paradigmasının gelinen aşamada tüm toplumda karşılık bulduğunu söyleyen Uçar, “Bu maya tuttu. Türkiye’de siyasal mücadelenin en çok zorlandığı konulardan birisi de ortak mücadeleydi ve devlet halkları yan yana getirmeyerek kendi sistemini korumaya çalıştı. HDK bu noktada ortaya koyduğu fikriyatla bunu aştı ve bizim içinde rehber olmaya devam ediyor” dedi.
Eşsözcüler seçildi
HDK Eşsözcülüğüne DEM Parti Erzirom Milletvekili Meral Danış Beştaş ile Ali Kenanoğlu seçildi. Kenanoğlu, herkese teşekkür etti. Meral Danış Beştaş ise HDK'nin barışın inşasında oynayabileceği role işaret ederek, "Barışın Türkiye toplumları tarafından önemsenmesi en çok HDK’ye düşüyor. Halka bu savaşın neler kaybettirdiğini anlatmamız lazım. Sessiz isyanı HDK ile direnişe çevireceğiz. Artık pratik zamanı" dedi.
Genel Kurul, faaliyet raporlarının okunmasının ardından sona erdi. İSTANBUL
* * *
Tüm farklılıkların çatısı
Bir çatı altında sisteme karşı ezilenlerin mutabakatı olarak 15 Ekim 2011’de kurulan; farklı kimlikleri, inançları ve kültürleri içinde barındıran Halkların Demokratik Kongresi (HDK), meclisler üzerinden bir örgütlenme ağı oluşturarak birçok alanda faaliyet gösteriyor. HDK, Genel Kurul’la beraber yeni döneme daha güçlü bileşen ve meclislerle giriyor. Bu temelde HDK’nin yeni döneminde Adalet Meclisi ile motokurye, kağıt ve inşaat işçilerinin de yer aldığı yeni bileşenler de dahil oldu.
HDK, bir sivil toplum kuruluşu değil, politik perspektifi ve hedefleri olan bir yapı. 13. Genel Kurul da bir yeniden inşa adımı ve genişleme perspektifinin sonucu.
HDK’nin Kadın Meclisi, Gençlik Meclisi, Halklar ve İnançlar, Göç ve Mülteciler Meclisi, Emek Meclisi, Kültür ve Sanat Meclisi gibi meclisler var. Yeni dönemde Mühendis Mimar Şehir Plancıları Meclisi’ninin biraz daha aktifleşmesi bekleniyor. Yeni dönemde hem daha güçlü, örgütlü hem de daha çok pratiğe de odaklanan bir HDK bekleniyor.