Haberlerden ‘örgüt üyeliği’ çıkarılamaz
- Amed’de 18 gazeteci hakkında açılan davanın ikinci duruşması başladı. Gazeteci Ömer Çelik, birleştirme kararı verilen iddianameye ilişkin yaptığı savunmada, kendileriyle ilgili yapılan haberlerden “Örgüt üyeliği” suçu çıkarmanın abesle iştigal olduğunu söyledi.
Amed merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de gözaltına alınan ve 16 Haziran’da tutuklanan, 13 ay sonra görülen ilk duruşmada ise tahliye edilen 18 gazeteci hakkında “Örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma kimlik tespitiyle başladı. İlk olarak gazeteci Ömer Çelik hakkında İdil Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan ve mevcut dosya ile birleştirilen davanın iddianamesi okundu. Birleşen dosya kapsamında savunma yapan Çelik, Özgür Basın’ın toplumun sesi olduğunu belirterek, “Bu ses bastırılmak isteniyor. Tutukluluğumuz da bunun tezahürüdür. Tahliyemin üzerinden bir hafta geçmeden yeni bir iddianame hazırlandı. Mesleğimizin gazetecilik olduğunu belirttik. Biz niye suçlanıyoruz bu ikinci iddianamede? İkinci iddianamede yer alan dört haberin üçü biz gazeteciler hakkında hazırlanan haberlerden oluşuyor. Bu haberlerde bütün gazetecilerin ismi var. Bu haberler nedeniyle bir tek bana dava açılmış. Bu haberlerden ‘Örgüt üyeliği’ suçu çıkarmak abesle iştigaldir. Ben 15 yıldır gazeteciyim. 2017’de Emniyet’e giden bir kişinin ihbarıyla 272 kişi hakkında sosyal medya paylaşımları nedeniyle bir soruşturma başlatılıyor. Bu davaya geçiyor. Bundan bir kaç yıl önce Jandarma Genel Komutanı Musa Çitil ile ilgili bir dava açıldı, hepimiz burada beraat ettik. Beraat kararı verilmiş, bu fezleke neden dosyada yer alıyor? Bunun göz önünde alınmasını istiyoruz. Bu iddianame içinde benim gördüklerimi, mahkemenin görmemesi olmaz. Ben bu suçlama hakkında savunma yapmak zorunda kalıyorum. Takdiri mahkemeye bırakıyorum” dedi.
Dijital materyalleri verin
Çelik’in avukatı Resul Temur ise birleştirilen dosyaya ilişkin müvekkilinin beyanlarına katıldığını söyledi. Temur ardından Norveç PEN tarafından hazırlanan gazeteciler raporunu mahkemeye sundu. Bu raporun savunma kapsamında referans alınmasını isteyen Temur, bu rapordaki tüm kişilerin gazeteci olduğunu ve bu gazetecilerin haber için yurt dışına çıkmak zorunda olduğunu ve uygulanan yurt dışı yasağının kaldırılmasını talep etti. Söz konusu soruşturma dosyasının dijital materyaller üzerinden değerlendirildiğinden imaj gibi işlemlerin tamamlandığını söyleyen Temur, dijital materyallerin iadesini istedi. Ari Yapım’da 8 Haziran ve 8 Temmuz arasında yapılan aramaların, arama tutanaklarının dosya içerisinde bulunmadığını ifade eden Temur, bunların istenilmesine, dışarıda bekleyen tanıkların dinlenilmesine gerek olmadığını söyledi.
Gazetecilerin avukatları, gazetecilik faaliyetlerinin yürütülmesi ve seyahat özgürlüğü için adli kontrol ve yurt dışı yasaklarının kaldırılmasını istedi.
Yurt dışı yasağına devam
Avukatların talepleri sonrası karar veren mahkeme heyeti, Ari Yapım’daki tutanağın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istenmesi için müzekkere yazılması, dijital malzemelerin incelemesi bitmişse iadesine, yurtdışı yasağının kaldırılması talebinin reddine karar vererek, duruşmayı 1 Şubat’a erteledi.
Alağaş’ın da ertelendi
Bu arada JINNEWS Haber Müdürü Safiye Alağaş hakkında "Örgüt üyesi olmak" suçlamasıyla açılan davanın ikinci duruşması da Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Alağaş, ilk duruşmada verdiği beyanlara ekleyecek bir hususun olmadığını belirtti. Avukatı Resul Temur, yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını, el konulan dijital materyallerin iadesini talep etti. Mahkeme, dijital materyallerin esas hakkında verilecek kararla değerlendirilmesine ve yurt dışı yasağının devamına karar vererek, duruşmayı 22 Şubat’a erteledi. AMED