Güncel

İklim krizi kadınları eve hapsetti

Kadın Haberleri —

Bolivya yangın

Bolivya yangın

  • Bolivya’da ormanların 10’unu küle çeviren yangınlar, erkekleri göç ettirirken kadınları ise eve hapsetti. Isabel Surubí, “Sadece yemek yapmakla kalmıyoruz, aynı zamanda çocuklarımız için doktor oluyoruz” diyor.
  • Chiquitano Yerli Kadınları Bölgesel Örgütü sorumlusu Rosa Pachurí ise, “Sağlıktan eğitim ve tarıma kadar her işi kadınlar yapıyor” diye kaydediyor. Pachurí ayrıca, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin arttığını ekliyor.

Isabel Surubí, Bolivyalı. 2024 yılında meydana gelen orman yangınlarında köyü yandı, ailesiyle birlikte üç saat uzaklıktaki en yakın büyük kasabaya taşındı. “Her şeyi geride bırakmak acı veriyor” diyor.

Çocuklarını büyüttüğü evden uzaklaşırken, bir zamanlar tüm köye su veren ancak şimdi kuru yapraklarla kaplı bir dere yatağına işaret ederek duraklıyor ve ekliyor: “Eskiden su buradan akardı.” Yangınlar ve öncesinde yaşanan kuraklık, Surubí'nin Bolivya'nın tropikal kuru ormanlarındaki Los Ángeles köyünü besleyen kaynağı kuruttu.

2024 yılında Bolivya’yı yakıp yıkan yangınlar, 10 milyon hektardan (yaklaşık 39.000 mil kare) fazla orman, tarım arazisi ve savanayı yaktı. Bu alan Portekiz'in yüzölçümünden daha büyük. Fundación Tierra adlı çevre örgütünün raporuna göre, Bolivya'da geçtiğimiz yıl Temmuz'dan Kasım'a kadar süren orman yangınları, bugüne kadarki en büyük yangınlardı ve ormanların %10'undan fazlası yandı.

21 bin kişi tedavi edildi

Surubí, yedi aydan uzun bir süre önce köyünü terk ederek, yeni bir yaşam kurmaya çalışıyor. Ancak yangının etkilerini hala atlatabilmiş değil. Bunların başında ciddi sağlık sorunları geliyor. Örneğin; sadece Santa Cruz bölgesinde 2024 yılının Nisan-Ekim ayları arasında 21 binden fazla kişi yangınlardan sonra yaşadıkları sağlık sorunları nedeniyle tedavi edildi.

Yerel bir sağlık merkezinde hemşire olarak çalışan Wilmar Cristian Gonzales Ortiz, The Guardian’a akciğer kanseri, akciğerlerde çökme ve enfeksiyonlara yatkınlığın artmasının yanı sıra ağaçların yok olmasıyla yoğun güneşe maruz kalmanın cilt kanserini tetikleyebileceğini söylüyor. Çöken sağlık sistemine gıda kıtlığı da eşlik ediyor. Halkın çoğunluğu gıda ürünlerini dışarıdan satın almak zorunda kalıyor. Yakıt sıkıntısı ve para biriminin değer kaybetmesi de diğer sorunlardan.

Günde bir öğün yiyecek bulabiliyorlar

Chiquitano Yerli Kadınları Bölgesel Örgütü (Regional Organization of Indigenous Chiquitano Women-Ormich) sorumlusu aktivist Rosa Pachurí, “İnsanlar yiyecek satın almak zorunda ve bunun için de çalışmaları gerekiyor. Ancak maaşlar artmıyor. Bazı topluluklar günde sadece bir kez yemek yiyebiliyorlar” sözleriyle durumun ciddiyetine işaret ediyor.

Öte yandan eğitim alanında da büyük aksaklıklar yaşandı. Büyük şehirlerdeki okullar dumanın en yoğun olduğu zamanlarda on-line eğitime geçerken, kırsal bölgelerde ders saatlerinin azaltılması ve derslerin iptal edilmesi daha yaygındı.

Santa Ana de Velasco'da yangınların en şiddetli olduğu dönemde derslere ara verildi, arından üç saate indirildi. Bir toplum lideri ve iki küçük çocuk annesi Mónica Pará Parabá, öğrencilerin ve öğretmenlerin maske takmaları gerekmesine rağmen sıcak havadan dolayı takamadığın söylüyor. Her iki oğlu da dumandan kaynaklanan göz enfeksiyonlarına yakalandı.

Her iş omuzlarında

Yukarıda belirttiğimiz tüm sorunlarla baş etmenin en büyük yükü de yine kadınların omuzlarına bırakılıyor. Alt yapısı bir yıldır hasar gören ülkede kadınlar, erkeklerden üç katı daha fazla yıpranıyor.

Isabel Surubí, bu noktada üzerlerine yıkılan sorumluklarını şöyle özetliyor: “Sadece yemek yapmakla kalmıyoruz, aynı zamanda çocuklarımız için doktor, psikolog rolünü de oynuyoruz. Su bulmak ve yangınlara karşı önlem almak için uzun mesafeler yürüyoruz.”

Başka bir deyişle iklim krizi erkekleri iş bulmak için göçe zorlarken, kadınlar da genellikle evde çocuklara, akrabalarına bakıyor. Rosa Pachurí, “Sağlıktan eğitime, tarımdan hayvanların bakımına kadar her işi kadınlar yapıyor” diyor.

Şiddet arttı, kadınlar korkuyor

Chiquitano yerli topluluklarındaki kadınlara göre, orman yangınları sırasında kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddet de artmış. Pachurí, bazı erkeklerin yangınlarla mücadele eden çok sayıda insandan faydalanarak kadınları ve küçük çocukları evde yalnız bıraktığını söylüyor. Birçok kadın cezalandırılma korkusuyla yetkililere şikâyette bulunmadığından, saldırılardaki artış hakkında güvenilir veriler mevcut değil. Ormich şimdi bu eğilimi daha iyi anlamak için çalışıyor.

Surubí’ye yeniden dönecek olursak; bir gün küçük köyü Los Angeles'a geri dönmeyi umuyor. Ancak bir zamanlar toplumu besleyen kaynak geri dönmezse bunun imkansız olacağından korkuyor. Çünkü alevler söndükten sonra asıl sorunlar başladı. Surubí, “Eğer yangından ölmezsek, açlıktan öleceğiz” diyor. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.