Kizwan Dağı güvende

Kadın Haberleri —

Mehatî Mihemed

Mehatî Mihemed

  • Kizwan Dağı, 2015’te çetelerden temizlendiğinden bu yana kadınlar tarafından yönetiliyor. Kizwan Dağı Xera Beldesi Meclisi Eşbaşkanı Mehatî Mihemed, YPJ ve YPG savaşçılarının kendilerine yeni bir hayat sunduğunu belirtti ve ekledi: “Sadece çetelere karşı değil erkek egemen zihniyetle mücadele ediyoruz.”

Cizîr Kantonu’nda bulunan ve oldukça stratejik bir önemi olan Kizwan Dağı, 9 yıldır kadınlar tarafından yönetiliyor. Ancak 9 yıl önce Baas rejiminden, El Nusra ve DAİŞ’e kadar birçok grubun kontrolündeyken kocaman heybetiyle adeta cehennemi yaşadı.

Kizwan Dağı, 2012 sonuna kadar Baas rejiminin kontrolündeyken, 2013 yılı başından itibaren El Nusra Cephesi buraya üslerini kurdu. Baas, tek kurşun sıkmadan burayı El Nusra’ya bıraktı. YPJ/YPG savaşçılarının, Serêkaniyê’yi El Nusra’dan temizlemesiyle çeteler, Kizwan'ı DAİŞ’e teslim etti.  Til Temir ve Hesekê'ye saldırmaya başlayan DAİŞ de Kizwan Dağı’nı Musul-Reqa bağlantı noktasına dönüştürdü.

23 Şubat 2015’te 250 Asuri'nin çeteler tarafından kaçırılması üzerine Kizwan Dağı halkı ve aşiretler, YPJ/YPG’ye kendilerini kurtarma çağrısı yaptı. Savaşçılar, hazırlıklarının ardından 6 Mayıs 2015’te “özgürleştirme hamlesi” başlattı.

Tarih 21 Mayıs’ı gösterdiğinde savaşçılar, Şehid Rubar Qamişlo Hamlesi kapsamında Kizwan Dağı'nın Sukera kalesini de alarak bölgenin özgürleştiğini duyurdu. Ve artık kantonun en yüksek dağı olan Kizwan, Demokratik Ulus sistemini ve kadın özgürlüğünü esas alarak kendini yönetmeye başladı.

DAİŞ’in El Hisbê kadınları

Kizwan Dağı Xera Beldesi Meclisi Eşbaşkanı Mehatî Mihemed, özellikle DAİŞ döneminde kadınların ve halkın iki yıl boyunca çok acı çektiğini hatırlattı: “Sokaklarda, mahallelerde, köylerde, tarlalarda ve fabrikalarda kadınların rengi görülemiyordu. DAİŞ, din adına saldırdı. Ancak din halklar arasına fark koymuyor ‘birbirinizi öldürün’ demiyor. DAİŞ’in gelişiyle birlikte kadınlar şiddete maruz kaldı, işkenceye uğradı. İçeride erkekler dışarıda DAİŞ kadınların yaşam alanlarını daralttı. DAİŞ’e bağlı El-Hisbê kadınları ki bunların çoğu yabancı kadınlardan oluşuyordu, kadınları kırbaçlıyorlardı bu süreçler en sancılı ve güvensiz süreçlerdi.”

 

 

Kendimizi biz koruyacağız

Jinha’ya esaretten örgütlenme ve kendini yönetme sürecini anlatan Mehatî Mihemed, komünler aracılığıyla dalga dalga örgütlediklerini ve 2016’dan bu yana sistemlerini oluşturduklarını söyledi.

“Meclislerin oluşmasında, köyün korunma komitesinde Kongra Star örgütlenmesi içerisinde, Mala Jin, HPC-JIN ve belediyede yer aldılar. Kadınlar, Reber Abdullah Öcalan’ın fikirleriyle daha önemli adımlar attı, özüne dönüyor. Artık silah kullanmayı öğreniyorlar. Kadınlar kendi savunma sistemlerini oluşturabilseydi, DAİŞ’e karşı toplumu ve topraklarını koruyabilirdi. O zaman biz bu bilinçte değildik.”

Yeni bir hayat

“Savaşçılarımız bize yeni bir hayat sundu” diyen Mehatî Mihemed, kadınların sadece çetelere karşı değil aynı zamanda erkek egemen zihniyetle mücadele ettiğini ifade etti. HESEKÊ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.