Kürtçe şarkıya iddianame
Kültür/Sanat Haberleri —
- Bitlis’te Serhed Kültür Derneği’nde eğitmenlik yapan Cesim Başboğa hakkında söylediği “Berxwedan Jiyan e” parçası gerekçe gösterilerek dava açıldı. Başboğa hakkında, “zincirleme örgüt propagandası yapma” iddiasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede, Başboğa’nın söylediği Kürtçe şarkının “farklı anlamlar” barındırdığı bu nedenle ‘örgüt propagandası’ yaptığı iddia edildi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Cesim Başboğa, bahsi geçen parçaya 'Serhildan' adıyla Bajar adlı müzik grubu tarafından klip çekildiği ve klibin ise Youtube'de 3 milyon kez izlendiğini belirterek, aynı parçanın Bitlis Valiliği için suç teşkil etmesinin akıl dışı olduğuna dikkat çekti. Daha önce de söylediği Kürtçe şarkılar gerekçe gösterilerek hakkında aynı suçlama ile üç ayrı soruşturma açıldığını aktaran Başboğa, hepsinin de beraatla sonuçlandığını hatırlattı.
Son süreçte Kürtçe şarkılar üzerindeki baskının da bu soruşturmada etkili olduğunu belirten Başboğa, “Ne dilimizden ne de kültürümüzden vazgeçmeyeceğiz” sözleri ile baskılar karşısında çalışmaya devam edeceklerini aktardı.
Tehdit edildi
Söylediği Kürtçe şarkılar gerekçe gösterilerek 2020 yılında gözaltına alındığını ve tehdit edildiğine işaret eden Başboğa şöyle konuştu: “O dönem gözaltına alındığımda beni, 'Eğer HDP’nin etkinliklerine katılıp Kürtçe şarkı söylersen hakkındaki soruşturmalar durmaz, seni uyarıyoruz' şeklinde tehdit ettiler. Tabii mesele burada ben ya da nerede olduğum değil, söylediğim şarkıların Kürtçe olması. Kürtçe söylediğim için tehdit edildim, tehditleri bir işe yaramadığı için de üst üste hakkında soruşturma açıldı. Bunların hepsinden beraat etmeme rağmen hakkımda aynı suçlama ile yeniden soruşturma başlatıldı. Anadilimize ve şarkılarımıza yönelik bu baskıları kabul etmiyoruz. Onların istedikleri şarkıları söyleyip, o şarkılarla yaşamamızı istiyorlar.”
Amaç sindirmek
Asıl meselenin şarkının sözlerinde olmadığını devletin bu yaklaşımıyla bir kültürü ve dili hedef aldığına dikkat çeken Cesim Başboğa, “Şarkı ve halayları bahane edip, ‘terör’ kelimesinin arkasına sığınarak bir kültürü ve dili hedef alıyorlar. Biz bu dille bu şarkılarla büyüdük. Hafızamızı zayıflatıp, bu halkı kimliksizleştirmeyi amaçlıyorlar. Yıllardır süren baskı politikasını bugün bu şekilde yürütüp, halkı sindirmek istiyorlar. Buna benzer vakaları son aylarda da çok gördük. Hem dile hem de kültüre büyük bir tahammülsüzlük var. Açılan soruşturmalar ve baskılara karşı şarkılarımızı söylemeye devam edeceğiz. Bizi bu şekilde korkutup geri adım attıramazlar. Milyonlara yasak olmayan şarkı benim için nasıl suç oluyor. bu hukuksuzluk karşısında çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Açılan davanın ilk duruşması 19 Eylül günü Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.