Mesele bir belediye değil

Tuncer Bakırhan

Tuncer Bakırhan

  • AKP-MHP ittifakının çimentosunun Kürt düşmanlığı olduğunu vurgulayan DEM Parti Eşbaşkanı Bakırhan, "Artık söz konusu olan sadece Kürt'ün kazandığı bir belediye, sadece Mehmet Sıdık Akkış değil. Bu mesele, artık bir ulusal onur meselesidir” dedi.

Türk İçişleri Bakanlığının, seçimlere katılması, seçilmesi ve mazbata alması kabul edilen Colemêrg Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ı, devam eden davaları bahanesiyle gözaltına alıp alelacele Hakkari Valisi'ni kayyum olarak atamasına tepkiler sürüyor.

Colemêrglilerin seçtiği Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ı gözaltına alıp görevden uzaklaştıran; belediyeyi işgal ederek yerine kayyum atayan Türk hükümetine, bu zorbalıktan vazgeçme çağrısı yapılıyor. DEM Parti, aldığı kesintisiz direniş kararı gereği Colemêrg'de gece nöbet tutup gündüz yürüyüş yaptı. Kuzey Kurdistan ve Türkiye'nin birçok kentinde protesto eylemleri düzenlendi. Kayyumu reddettiğini açıklayıp kente heyet gönderen CHP'nin yanı sıra hukuk, insan hakları, sivil toplum örgütleri ile sendika ve muhalif siyasi partiler de halkın iradesinin tanınmamasına tepki gösteriyor.

Kahpece gasp edildi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, 58 farklı emek ve demokratik kitle örgütü ile siyasi parti temsilcisinin de katıldığı dünkü Grup Toplantısı'nda konuştu.

Colemêrg Belediyesi’ne kayyum atanmasını darbe olarak nitelendiren Bakırhan, şunları söyledi: “Hakkari Belediyemiz alçakça, kahpece gasp edildi. Sistem bütün gücüyle Hakkari’ye yöneliyordu, garnizon yapmışlardı. Geçmişte de çok fazla kirli işlerin yürütüldüğü merkezlerden biri haline gelmişti. Biz Hakkari’de siyasi partilerle yarışmadık. Korucular, 5’li çete, kirli sermaye, itirafçılar, devletin bütün kurumları; AKP-MHP iktidarı, JİTEM ittifakıyla yarıştık.

 

 

Yağma yok, izin vermeyeceğiz

Hakkari, bir irade beyanında bulundu ama iktidar, kayyum atadı. Zannediyorlar ki; gasp etmelerine sessiz kalacağız. Buna izin vermeyeceğiz. Yok öyle yağma! Wan’da olduğu gibi Türkiye’nin emekçileri, ezilenleri, gerçek demokratik muhalefet ile birlikte Hakkari halkının iradesini savunmaya devam edeceğiz. Tekrar yerel yönetimleri alıncaya kadar da Hakkari’den ayrılmayacağımızı bir kez daha buradan belirtmek istiyorum. En sonda söylediğimi en başta söyleyeyim; bu haksızlığa, hukuksuzluğa, düşmanlığa artık yeter."

YSK kararıyla seçildi

Eşbaşkan Akış’ın Yüksek Seçim Kurulu (YSK) onayıyla aday olduğunu hatırlatan Bakırhan, “YSK, seçilebilir dedi, şu ana kadar herhangi bir sorun yoktu. Bir anda ne oldu da ortada bir karar yokken dosyada gizlilik kararı varken eşbaşkanımız suçlu gösteriliyor? Hangi cüretle mahkeme kararı olmadan, soruşturma bile değilken kendinizi mahkeme yerine koyup bu kararı veriyorsunuz?” diye sordu.

 

 

Karar, Kızılcahamam'da

Bakırhan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yı uyararak, “Bugün MHP’nin kayığına binerek gideceğiniz yer; Soylu gibi tarihe 'suç işleri bakanı' olarak geçmenizi sağlayacaktır. Kayyum kararı Kızılcahamam’da alındı. AKP, Kızılcahamam’da üç günlük kamp yaparlarken yeni anayasayı tartışacaklarını söyledi. Üç gün toplanıp tartıştılar. Çıka çıka kayyum darbesi, halkın iradesine gasp çıktı. Bunların değişim ve normalleşme dedikleri bu kadardır” şeklinde konuştu.

Çimentoları Kürt düşmanlığıdır

AKP-MHP ittifakının çimentosunun Kürt düşmanlığı olduğunu vurgulayan Bakırhan, şöyle devam etti: "Nerede iki Kürt ve Kürt iradesi görüyorlarsa tehdit olarak görüyorlar. Artık söz konusu olan sadece Kürt'ün kazandığı bir belediye değil. Söz konusu olan sadece Mehmet Sıdık Akkış, Viyan Tekçe arkadaşımız değil. Saray ve MHP iktidarı el ele vermiş Kürt halkının gerçekliğini inkâr ediyor. Bu mesele artık bir ulusal onur meselesidir. Birazcık vicdanı olan, onur sahibi olan, Kürt'üm, diyen her AKP’liyi de bu haksızlığa karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz. Bu kadar adaletsizlik karşısında eğer susacaksanız bu toplum içine yarın nasıl çıkacaksınız? Susan ve bu zulmü izleyenleri de unutmayacağımızı, halkımızın da unutmayacağını bir kez daha belirtmek istiyorum.”

Anayasa aslında böyle

Colemêrg’te yaptılanla yeni anayasanın içeriğine dair çok güçlü ipuçlarının verildiğini ifade eden Bakırhan, şunları dile getirdi: “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilk iki maddesini açıklıyorum;

* Kürtler Türkiye’de sömürge bir halktır ve sömürge kurallarıyla yönetilir.

* Kürt halkının seçme ve seçilme hakkı yoktur. Yaşadıkları kentleri yönetmeye hakkı yoktur.

AKP- MHP- JİTEM ittifakının yeni anayasadan anladığı budur. Bu iki maddeyi en başa yazsınlar. ‘Kürtlerin bulunduğu yerlerde yerel seçim yapılmayacaktır’ desinler. 

Alın başınıza çalın!

Ankara Kriterleri, meğer kayyum kriterleriymiş. Alın normalleşmenizi de yeni anayasanızı da başınıza çalın."

Şimdi değilse ne zaman

Hedefin Colemêrg'te Kürt'ün iradesi ama tuzağın barış ve demokrasi isteyenlere olduğunu belirten Bakırhan, "Şimdi değilse ne zaman ortaklaşacağız? Emekçilere, yoksullara, kadınlar, ezilenlere ve demokratlara bulunduğumuz her yerde, her caddede, her sokakta, parti ismine takılmadan, Kürt, Türk, Alevi ve Sünni demeden bir araya gelip bu zulüm düzenine artık dur demenin zamanı gelmedi mi” diye sordu. 

Pes etmeyeceğiz, yılmayacağız

Bu darbe anlayışıyla Van’daki ortak pusuluyla mücadele edeceklerini; ortak mücadele zeminini Türkiye’nin her yerine yayacaklarını kaydeden Bakırhan, şöyle konuştu: "Pes etmeyeceğiz ve yılmayacağız. Asla geri adım atmayacağız. Belediyelerimizi koruyacağız. Ah vah etmeyeceğiz. Bu darbecilerin gerçek yüzünü sadece Kurdistan'da değil, Türkiye ve dünyanın her yerinde demokratik kamuoyunda teşhir edeceğiz. Bu haklı davamızda kimse bize boyun eğdiremez." ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.