Mülteciler ve bitmeyen savaşlar
Elif SONZAMANCI yazdı —
- Almanların ünlü silah şirketi Rheinmetall, Alman ordusundan 8,5 milyar Euro değerinde topçu mühimmatı siparişi aldığını duyurdu. Mühimmatın büyük bir kısmının Ukrayna’ya gönderilmesi planlanıyor. Mültecilere yardımların kısıtlanması gibi yöntemlerin bir çözüm barındırmadığını söylemeye bile gerek yok
Küresel kapitalizm yaşadığı krizin çözümünü savaşları daha da körüklemekte buluyor.
Savaşlar artıkça, kaos derinleştikçe, daha sağlam adımlarla varlığını sürdürüyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği dünya genelinde 120 milyon civarında mülteci olduğunu açıkladı. 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde dünyadaki korkunç manzara bir kez daha gözler önüne serildi.
Bu rakamlara her gün yenisi ekleniyor…
Basından yine korkunç haberler okuduk. Son olarak İtalya’nın güneyinde göçmenleri taşıyan bir teknenin alabora olması sonucu 20 kişinin yaşamını yitirdiği açıklandı, kurtarılanların ifadesinden teknede 26’sı çocuk 66 kişinin daha bulunduğu ve kayıp oldukları bilgisi geçildi. Gemidekilerin büyük bir kısmının Kürt olduğu belirtiliyor.
Bu bir vahşet…
Dünyada savaşlar, şiddet, açlık, gelir adaletsizliği, insan eliyle dengesizleşen iklim her geçen yıl daha fazla insanı yerinden yurdundan ediyor. Rakamlar ise sürekli artıyor.
Mülteci politikaları ile sürekli gündemden düşmeyen Türkiye’de de gerçek rakamlar tam olarak bilinmese de açıklanan rakamlara göre 5 milyon civarında mülteci bulunuyor.
Avrupa ülkeleri arasında ise yaklaşık 3.4 milyon mülteci nüfusuyla en fazla mülteci barındıran ülkelerin başında Almanya geliyor.
Almanya uzun bir süredir mülteci sorunu ile boğuşuyor. İç politikayı belirleyen önemli bir sorun haline gelen mültecilere yönelik ise yaptırımlar her geçen gün sertleştiriliyor, ki bu vaatler seçimlerde partilere önemli oranda puan kazandırıyor.
Aşırı sağcı AfD’nin oylarının yükselmesinin önemli bir argümanı da sık sık dile getirdiğimiz gibi mülteci sorunu.
Diğer taraftan önemli başka bir detaya da dikkat çekmekte fayda var.
Ukrayna-Rusya savaşının patlak vermesinin ardından Almanya’ya 1.25 milyon Ukraynalı mülteci yerleştirildi. Bu sürecin ardından yeni bir tartışma da patlak gösterdi: Mültecilere yönelik eşitsiz yaklaşım.
Ukraynalılar'a doğrudan çalışma ve oturma izni verilmesi, Suriyeliler başta olmak üzere ve dünyanın diğer savaş ülkelerinden gelen mültecilere bu imtiyazların gösterilmemesi ayrımcılık olarak nitelendirilmiş ve tartışma yaratmıştı.
Nitekim Avrupa Konseyi ırkçılıkla mücadele komisyonu ECRI hazırladığı raporda Ukraynalılara, dünyanın başka yerlerindeki çatışmalardan kaçanlardan daha iyi davranıldığını paylaştı. Ukraynalı mültecilere yönelik karşılama merkezleri ve hizmetler ile diğer mülteci ve sığınmacılara sunulanlar arasında ciddi kalite farkı olduğu ifade edildi, AB üyesi ülkeleri herkesi eşit şekilde desteklemeye çağırdı.
Fakat bu uyarılar lehine yakın bir zamanda düzelme olmayacağı görülüyor.
Mülteci sorununun çözümünde istikrarlı bir politika ortaya koyamayan koalisyon oturma izni olmayanları süratle sınır dışı etmeyi hedefliyor.
Potsdam'da düzenlenen Federal ve Eyalet İçişleri Bakanları Konferansı’nda Almanya’nın mülteci politikası masaya yatırıldı. Konferans öncesi önemli çağrılar da oldu.
Uluslararası Af Örgütü, Sınır Tanımayan Doktorlar’ın da aralarında bulunduğu 309 örgüt ve inisiyatif Başbakan Olaf Scholz ve eyalet başkanlarına bir mektup gönderdi.
Nitekim güvenli olarak belirlenen ülkelerden gelen ve Almanya'da iltica şansı olmayanların hızla geri gönderilmesi planlanıyor. Güvenli ülke statüsünün kime göre, neye göre verildiği ise belli değil. Diğer taraftan iltica dönemini Avrupa dışında üçüncü bir ülkede geçirilmesi tartışması da hala sürüyor.
Scholz ve eyalet başbakanlarına gönderilen mektupta iltica prosedürlerinin yurtdışına taşınmaması çağrısında bulunuldu.
Bunun akabinde yeni bir düzenleme daha duyuruldu.
Eyaletlerin başbakanları da mültecilere yönelik yeni bir düzenlemede anlaştı. Hessen Eyaleti Başbakanı Boris Rhein, Berlin'de düzenlenen Eyalet Başbakanları Konferansı'nın ardından yaptığı açıklamada, 16 eyalet başbakanının sığınmacılara, adlarına düzenlenecek ödeme kartları aracılığıyla ayda en fazla 50 euro nakit ödeme yapılması konusunda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Bununla sözüm ona mültecilerin ailelerine, yakınlarına, kaçakçılara para transferi yapmasının önlenmesi amaçlanıyor.
Bu bilgiler kamuoyu ile paylaşılırken, bir haber daha düzenlemelerin gerçek nedenlerini gözler önüne seriyor.
Almanların ünlü silah şirketi Rheinmetall, Alman ordusundan 8,5 milyar Euro değerinde topçu mühimmatı siparişi aldığını duyurdu. Mühimmatın büyük bir kısmının Ukrayna’ya gönderilmesi planlanıyor.
Mültecilere yardımların kısıtlanması gibi yöntemlerin bir çözüm barındırmadığını söylemeye bile gerek yok.
Mültecileri, mülteci olmaya sürükleyen nedenler ortadan kalkmadıkça sorunun çözülemeyeceği ortadadır.