Siirt Üniversitesi’nde sapık bir profesör

Kadın Haberleri —

Abdullah Ünalan

Abdullah Ünalan

  • TRT Kurdî ve İLKHA’da yaptığı programlarla tanınan Abdullah Ünalan, Müslüman ülkelerdeki yalnız yaşayan kadınları kandırarak istismar ediyor. Ünalan’ın istismar tezgâhını evlenip boşandığı kadınlardan biri olan Endonezyalı Fitri Anggraini anlattı.

SERAP GÜNEŞ/MIHEME PORGEBOL

Abdullah Ünalan, Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Hadis Anabilim Dalı’nda “akademik çalışmalarını” sürdüren bir profesör. Kısa bir internet taramasıyla özgeçmişi ve akademik kariyeri kolaylıkla öğrenilebilecek bu profesör, aynı zamanda televizyon ve haber ajanslarının da sıklıkla görüşlerine başvurduğu biri. Bu kitle iletişim mecraları arasında resmî ideolojinin asimilasyon politikalarının merkezinde bulundan resmi televizyon kanalı TRT Kurdî ile Hizbullah’ın yayın organı İlke Haber Ajansı (İLKHA) dikkat çekiyor. Ünalan, TRT Kurdî’de katıldığı sabah kuşağı programlarında psikoloji bilimi hakkında ahkamlar keserken İLKHA’ya verdiği demeçlerde de ‘karma eğitime karşı dini eğitim sistemi’ gibi şeyler savunuyor. Toplumun gittikçe "ahlaksızlaştığını" dile getiriyor oysa kendisi bir ahlâkî çöküş içinde...

Profesörün istismar tezgâhı

Ünalan, televizyon ekranlarında sabah akşam topluma ahlak dersi veriyor ancak gerçek hayatı bunun tam tersi; Müslüman ülkelerdeki yalnız kadınları kandırıp onları istismar ediyor. Profesör, Müslüman ülkelerden dijital medya platformlarında tanıştığı kadınları kandırıp İslami usullerle evleniyor; istismar ettikten sonra da boşayıp ülkelerine geri gönderiyor. İlk eşi Türkiyeli olan Ünalan, daha sonra biri Suriyeli biri de Endonezyalı iki kadınla bu şekilde evlendi. Şu an evli olduğu kişi ise önceki kadınlarla yakın profil çizen Faslı bir kadın. Ünalan’ın kandırdığı kadınlardan Endonezyalı Fitri Anggraini, Ünalan’ın istismar tezgâhını gazetemize anlattı.

Apar topar evlilik

Anggraini, biri 14 diğeri de 11 yaşında olan 2 çocuklu bir anne. Çocuklarının okul masraflarını zar zor ödeyebildiği, zor koşullarda bir hayat sürüyordu. Abdullah Ünalan’la 28 Haziran 2023 tarihinde MUZZ adlı uygulama aracılığıyla tanıştı. İlk mesajı gönderen Abdullah Ünalan'dı. Çok ulvi bir amaçla hemen evlenecek bir kadın bulmak istediğini söylüyordu. İçinde yaşadığı zorlu yaşam koşullarından ötürü bu evliliği kendisi için de bir kurtuluş olarak gören Anggraini, Ünalan’ın vaatlerinden etkilendi ve teklifine olumlu baktı.

 

 

İslami usullere göre evlendiler

Ünalan, çocuklarının okul masraflarını karşılayıp onlara daha iyi bir hayat sunabilmesi için destek olacağı sözünü verdikten sonra Anggraini için teklif daha cazip hale geldi ve evlilik teklifini kabul etti. Ünalan 20 Temmuz 2023 tarihinde Anggraini ile evlenmek için Endonezya’ya gitti. Evlenip Ünalan’la birlikte Türkiye’ye dönmek için işinden de alelacele 23 Temmuz tarihinde istifa etmek zorunda kalan Anggraini, işi bırakma prosedürlerini yerine getiremediği için bir de çalıştığı şirkete tazminat ödemek zorunda kaldı. Anggraini ve Ünalan, 24 Temmuz 2023’te gece 00.30’da Endonezya’nın başkenti Cakarta’ya yaklaşık 25 km uzaklıktaki Tangerang bölgesindeki bir camide İslami usullere göre evlendiler. Ünalan, tuzağına düşürdüğü kadına imam nikahı evlilik için ‘mehir’ bedeli olarak 1000 dolar nakit para, toplam 10 gram ağırlığında iki altın yüzük ve 9,5 gram ağırlığında bir bilezik verdi.

Yalanlarla dolu

Ünalan, nikahtan sonraki gün, yani 24 Temmuz 2023 günü sabah saat 10.00’da Türkiye'ye döndü. Anggraini ise 24 Temmuz’a bilet bulamadığı için 25 Temmuz’da İstanbul’a geldi. Havaalanında buluştular, Ünalan’ın bir arkadaşının çocuğunun evine gittiler. Geceyi orada geçirdikten sonra Ünalan’ın kişisel aracıyla Siirt’e doğru yola çıktılar. Siirt’e vardıktan sonrasını Anggraini şöyle anlatıyor: “İlk başta bana karşı bir tuhaflık ya da gariplik yoktu. Bana karşı çok nazik ve sevecen görünüyordu. Ancak asıl hikâye Siirt'e vardıktan sonra başladı. Bana anlattığı hikayeler yalanlarla doluydu. Bu yüzden aramızda bir kavga başladı.”

Apar topar boşadı

Dört ay evli kalan Ünalan ve Anggraini arasındaki anlaşmazlıklar evliliğin ikinci ayından itibaren çekilmez bir hal almış. Evliliğin ikinci ayından itibaren Ünalan, dini vecibelere göre evlendiği Anggraini’nin eş statüsünü, yine dini hükümlerin verdiği güçle düşürmüş. Yaşadıklarıyla ilgili olarak Türkiye veya Endonezya'daki yetkililere resmi bir şikâyette bulunup bulunmadığını sorduğumuz Anggraini’nin yanıtı, “Bir keresinde Siirt Üniversitesi’ne e-posta göndermek istedim, ancak Abdullah Ünalan tarafından azarlandım ve sert sözler işittim” oluyor.

Mehir, dönüş biletiymiş

İmam nikahı evlilik bitme aşamasına geldiğinde ise Ünalan, Endonezyalı kadını beş parasız bir şekilde ülkesine geri göndermiş. Mehir niyetine verdiği para ve altınlara da el koymuş. Ünalan’ın söylediğine göre bütün bu mehir ve çeyiz bedeli Anggraini’yi Türkiye’ye getirirken yaptığı masraflar ve dönüş biletine gitmiş. Yani Ünalan, bu ‘evlilik’ için çok para harcadığını söylüyor ve yaşadığı kayıplar için bunlara el koyması gerektiğini düşünüyor.

Ünalan’ın çocuklarının okuması ve ihtiyaçları için yardımcı olacağı sözünü verip yüz üstü bıraktığı Anggraini, Türkiye'den gönderildikten sonra iki ay boyunca tek göz odada yaşamak zorunda kalmış. Türkiye'deyken 11 kilo vermiş ve sağlığı bozulmuş. Yıpratıcı bir depresyon süreci yaşayan, psikolog ve psikiyatristlere gitmek zorunda kalan Anggraini, çaresizlik içerisinde hiçbir geliri olmamasına rağmen iki çocuğu için ayakta kalmaya çalışıyor.

 

* * *

Tuzak hâlâ kurulu

Müslüman ülkelerdeki yalnız kadınların çaresizliklerinden faydalanıp onları kandırarak çok eşli bir hayat yaşayan Abdullah Ünalan, birden çok dijital medya hesabı kullanarak kadınları tuzağına çekiyor. Kandırarak güya İslami usullerle evlendiği Endonezyalı Fitri Anggraini, Ünalan’ın evli olduğu sırada bile başka kadınları bu tuzağa çekmek için onlarla yazıştığına, cinsel içerikler gönderdiğine tanıklık ettiğini söylüyor.

 

* * *

İslami evlilik uygulamaları

Gelişen bilişim çağında, Müslüman Y ve Z kuşağının görücü usulü evliliğin sınırlarını zorlama isteğinden faydalanan ve çoğunlukla uluslararası şirketler tarafından yönetilen dijital ilişki platformları var. Özellikle, gündelik yaşam ve ilişki biçimlerini temelinden sarsan pandemi döneminde rağbetin arttığı bu mecraların en büyüğü, yaklaşık 10 milyondan fazla kullanıcı sayısıyla MUZZ. Bunun gibi platformların kadınlar için en büyük tehlikesi, erkek kullanıcıların tahminlere göre en az yarısının evli olması. Bu tehlikenin sonuçları çoğunlukla tecavüz, dolandırılma, insan ticareti, fuhuş ve hatta cinayet hikayelerine dönüşebiliyor. Üstelik nüfus çoğunluğu Müslüman olan ülkelerde, toplumsal cinsiyet kodları nedeniyle bu sonuçları göze alamayacak, bu sonuçları kaldıramayacak milyarlarca kadın yaşıyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.