Yeniden ayağa kalkma zamanı

Kadın Haberleri —

  • KJK Koordinasyonu yaklaşan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için "Özgürlük mücadelesi yürüten tüm kadınlara daha güçlü ve kalıcı ittifaklar kurarak bir araya gelme ve birlikte mücadeleyi yükseltme" çağrısı yaptı.

KJK Koordinasyonu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. 

“Şiddet, adeta tüm dünyada erkek egemen sistem ve diktatör rejimler tarafından iktidarını koruma ve yürütme amacı haline getirilmiştir” vurgusu yapılan açıklamada, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün, erkek egemen anlayışın yönlendirdiği çatışma ve savaşların gölgesinde karşılandığı kaydedildi. 

Filistin’den Rojava’ya katliam

Ataerkil sistemin dünyayı şiddet, kadın ve doğa kırımı, halklara dönük soykırım, cinsiyetçilik, ırkçılık, savaş ve çatışma sarmalında yok oluşa doğru sürüklediğine işaret edilerek, toplumun Filistin, Karabağ ve Kurdistan’da Rojava başta olmak üzere toplum kitlesel katliamlara, sürgün ve göçe maruz bırakıldığı belirtildi. 

“Erkek egemen iktidarın çıkar amaçlı yürütülen bu katliam ve soykırım politikalarını kınıyor, her yerde ve zamanda karşısında mücadele edeceğimizi belirtiyoruz” diyen KJK, Kadın Özgürlük mücadelesi yürüten tüm kadınlara daha güçlü ve kalıcı ittifaklar kurarak bir araya gelme ve birlikte mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı.

Kadınlar çok güçlü ayağa kalkacak

KJK, “Yeniden ve çok daha güçlü ayağa kalkma zamanıdır diyoruz” sözleriyle tutum ve çağrısını şöyle sıraladı:

-21. yüzyılı kadın özgürlük çağına dönüştürelim! diyen kadınlar olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü daha güçlü örgütlenme, ittifak ve eylemliklerini büyütme ve buluşmanın vesilesi yapalım! 

-Şiddet, kadın kırımı, soykırım, savaş ve katliamlarla karartılmak istenen yaşamı aydınlatmak için erkek egemenlikli sistemin tüm zihniyet ve uygulamalarına karşı mücadelemizi süreklileştirelim!

-Kadın direnişi ve mücadelesini belli günlere, sınırlara ve zamanlara hapsetmek yerine her anımızı kadın özgürlüğü zamanı haline getirelim.

-Rojava devriminin ispatladığı erkek devlet şiddetinden korunmanın tek yolu olan öz savunmamızı yaşamın her alanında geliştirelim!

-Yeniden ve hep birlikte yerel, bölgesel ve küresel çapta ortak eylem ve etkinliklerle dinci, ırkçı ve cinsiyetçi politika ve savaşlara dur diyelim! 

-Ataerkil sistemin taciz, tecavüz ve kadın katliamlarına karşı bütünlüklü ve topyekûn bir mücadele yürütelim. Bize sus payı gibi sunulan reformlarla yetinmeyip kadın devrimini hedefleyelim.

-Kadın ve yaşam bilimi olarak Jineoloji ve Kadın Kurtuluş İdeolojisi temelli bilinç çalışmalarımızı derinleştirelim!

-Egemen erkeğin temel ideolojik argümanları olan hukuk, eğitim ve medya cinsiyetliğin, şiddetin ve ırkçılığın her gün yeniden üretildiği, kadın sömürüsü, köleliği ve katledilmesinin normalleştirildiği sahalar olmuştur. Bu nedenle eğitim, medya, sağlık, adalet, ekonomi, kültür ve politika vb konularda alternatif ağlar kuralım! Bunun için Dünya Demokratik Kadın Konfederalizmi inşa sürecini hızlandıralım!

-Kadını toplumsal rol üzerinden konumlandıran, aile ve ev içi emeğiyle sınırlandıran ve bunu ‘kadının doğası’ olarak sunan anlayışa karşı kadının Toplumsal Sözleşmesi temelinde sosyal devrimi yükseltelim!

- Kürdistan’dan Filistin’e, Afganistan’dan Ermenistan’a tüm savaş, saldırı, soykırım ve kadın kırım politikalarını yenilgiye uğratacağız. Barışın ön şartının özgürlük olduğu bilinciyle kadınlar olarak bir kez daha radikal barış mücadelesinin öncülüğünü üstleneceğiz. Kadın özgürlük mücadelesi her zaman sınırlarını devletlerin çizdiği değil halkların çizdiği ‘derin demokrasi’nin garantisidir. Halklar, kadınlar ve ezilenlerin özlediği demokrasinin inşacısı biz olacağız. Erkek egemen sistemin tuzaklarından kurtulmak isteyen ve tüm dünyada yükselen Jin Jiyan Azadî sloganına eşlik eden, erkek egemenliğinin kalıplarını kırarak kadınların özgürlük yürüyüşüne eşlik etme gayreti gösteren erkeklerin duruşunu da önemsiyoruz. Erkeğin dönüşümünü de kadın özgürlüğünün bir parçası haline getireceğiz. Gün vesilesiyle kadın özgürlük mücadelesinde şehit düşen ve erkek-devlet şiddeti sonucu katledilen tüm kadınları saygı ve minnet ile anıyoruz. Kürdistan Kadın Özgürlük Hareketi olarak öz savunmamızı ve örgütlülüğümüzü büyüterek kadın kırımı durduracağız diyoruz.

Ataerkil sistem ve devletli sınıflı uygarlığa karşı demokratik modernite direnişinin öncüsü biz kadınlar olacağız. Bizler dünyayı değiştirecek sihirli formülü bulduk. Jin’in olmadığı bir Jiyan, Azadî’nin olmadığı bir Jiyan’ı kabul etmeyeceğiz." HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.