Zaman 04.17’de durdu

Kadın Haberleri —

.

.

  • Sabah 04:17’de yaşanan depremin ardından 30 saniye içerisinde enkaz haline gelen kentte 2 bin bina yıkıldı. Harabeye dönen Semsûr’da mezarlıklarda yer kalmadı. Kimisi yakınının mezar başına duvak bırakırken, kimisi de üşümesin diye mont. Ağıtlar yükseliyor mezarlıktan…

Duvak, mont, battaniye ve ağıtlar… Yazma, not ve papatyalar… Bunlar Semsûr’da (Adıyaman) depremde yaşamını yitirenlerin gömüldüğü mezarlıkta gördüğüm ve duyduklarım. Yaşanan depremin ardından koca bir enkaz ve mezarlığa dönüşen kentte neredeyse sevdiklerini kaybetmeyen insan kalmazken, depremin gerçekliğini yüzümüze en iyi bu mezarlık vuruyor. Sırayla yüzlerce insanın yan yana gömüldüğü mezarlıkta toprağa verilenlerden çok azının isimleri var. Numarayla gömülen anneler, çocuklar, baba ve kardeşlerin mezar taşlarına şallar takılmış. Yakınlarını kaybedenler bu şallardan yitirdiklerinin mezarlarını tanıyabiliyor. 

Her sokak başında bir enkaz

6 Şubat günü Maraş merkezli yaşanan iki büyük depremin üzerinden 10 gün geçti. Milyonlarca insanı etkileyip binlerce insanın yaşamdan koptuğu depremin en çok etkilediği kentlerden biri de Semsûr. Sabah 04:17’de yaşanan depremin ardından 30 saniye içerisinde enkaz haline gelen kentte 2 bin bina yıkıldı. Yıkılan binaların yanı sıra 8 bine yakın binanın ağır hasarlı olduğu kentte, neredeyse hasar almayan ev yok. Bir bütünen enkaz altında kalan ve bütün sokakları yıkım nedeniyle toz içinde olan kentte hiçbir şey eskisi gibi değil.

Ölü sayısı 11 bine ulaştı

Yaşanan depremin ardından çarşı merkezinde bulunan saat kulesi bizleri deprem anında duran 04:17 rakamıyla karşılıyor. Saat kulesi, kendisiyle birlikte enkazı ve yıkımı da bizlere gösteriyor. Her köşe başında bir enkazın bulunduğu kentte arama kurtarma çalışmaları halen devam ederken, ilk belirlemelere göre kentte yaşamını yitirenlerin sayısı 11 bine ulaştı. Çalışmaların çok geç başlayıp devletin ilk üç gün boyunca kente adım atmadığını eleştiren yurttaşlar, devam eden çalışmalar için ise “Her şey ilk günkü gibi” yorumunda bulunuyor. 

Mezarlık ağıt sesleriyle yankılanıyor

Enkaz başlarında halen insanlar bekleyişlerini sürdürürken, henüz el atılmamış binalar var. Yurttaşlar “Doğup büyüdüğün yeri böyle görmek ne zor” sözleri ile kentteki yıkımı özetliyor. Hâlâ enkaz altından cenazelerin çıktığı kentte, mezarlık ise hiç boşalmıyor. 10 gündür yüzlerce insanın yan yana gömüldüğü belediye mezarlığında ağıtlar susmazken, her gün cenazeler defnediliyor. Mezarlıklarda isimler yok ancak aileler yazılan numaraların yanlarına kaybettikleri yakınlarının isimlerinin baş harfini yazmış. Kimisinin yazma, kimisinin duvak kimisinin ise çocuğu üşümesin diye mont bıraktığı mezar başları…

Mezarlıkta bir anne kaybettiği ailesine ağıtlar yakıyor. Kardeşine “Lo bırayo, lo bırayo” sözleriyle ağıt yakan anne, oturduğu mezar başından saatlerce ayrılmıyor. Ağıtlarından sonra hikâyelerini dinlediğimiz annenin kardeşi, kardeşinin eşini ve 5 yaşındaki yeğenini kaybettiğini öğreniyoruz.

‘Demirleri kıra kıra kardeşimi çıkardım’

Depremin ikinci günü, yıkılan binadan kendi elleriyle kardeşinin cenazesini çıkardığını söyleyen Meryem Sayın, “Bugün 9 gün geçti bugün hala cenazeler çıkarılıyor. 2’nci gün çıkardım cenazemi. İkinci gün o demirleri kıra kıra kardeşimin cenazesini çıkardım. Bir Allah’ın kulu bile yardıma gelmedi. İki aileyi çıkardım. Tayyip Erdoğan televizyonlara çıkıyor da ne oluyor; biz çıktık sesimizi duyuramadık. Devlet nerede? Koca binalar altında hala insanlar var” diyor.

'1 hafta sonra neden geliyorsun'

Meryem Sayın, konuşmasını şu cümlelerle tamamlıyor: “Cenazeler yok, insanlar cenazelerini bulamıyor. 35 saat sonra ertesi gün gelindi. Tayyip Erdoğan bir hafta sonra buraya neden geliyor, sen seyahate mi geliyorsun, sen pikniğe mi geliyorsun? Oy zamanı hemen geliyorsun buraya, burada nice canlar yandı. İhmaller vardı, geç kaldılar, geç kaldılar.”

MEDİNE MAMEDOĞLU /NÛJINHA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.