19 Temmuz devrimleri 

Meral ÇİÇEK yazdı —

  • Kürdistan Kadın Özgürlük Mücadelesi özellikle son 10 yıllık süre içerisinde genel ulusal kurtuluş mücadelesinin de daha çok tanınmasını ve Kürdistan Özgürlük Hareketine daha güçlü bir dayanışmanın gösterilmesini sağladı.

19 Temmuz 1936’da İspanya ordusu Katalonya’nın başkenti Barcelona’da askeri darbede bulundu. Faşist General Franco öncülüğündeki darbeci askerler ülke çapında gelişmekte olan demokratik halk örgütlemesine karşı totaliter bir rejim oluşturma amacındaydı. 1930’lu yıllarda başta Bask ve Katalan bölgeleri olmak üzere ülkenin birçok yerinde sosyalist devrimci süreçler yaşanmaktaydı. Bunun sonucu olarak yerel halk meclisleri ve demokratik öz yönetimler oluşuyordu. 

Faşist darbenin temel amacı, bu demokratik devrim sürecini ortadan kaldırmaktı. Ancak halk güçleri özellikle de Katalonya’da büyük direndi. Ve dünyanın dört bir yanından devrimciler İspanya’ya akıp faşizme karşı direnişin içinde yerini aldı. O nedenle 19 Temmuz 1936 tarihi esasen faşizme karşı enternasyonalist devrim mücadelesinin başlangıç tarihidir. 

* * *

19 Temmuz 1979 Nikaragua devriminin başlangıç tarihidir. O gün Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi, ABD destekli Anastasio Somoza Debayle diktatörlüğünü devirdi. Tıpkı İspanya’da olduğu gibi Nikaragua’da da 1960’lı ve 1970’li yıllardaki gerilla mücadelesinde kadınlar büyük rol oynadı. Ve aynen İspanya gibi Nikaragua da tüm dünyada büyük bir yankı uyandıran bir devrime sahne oldu. 

İspanya devrimi ‘No pasaran’, yani ‘Geçit yok’ sözü ile hafızalara kazınırken, Nikaragua devriminin dünya halklarına kazandırdığı ‘Dayanışma halkların şefkatidir’ cümlesi günümüzdeki halk direnişlerinde hala yankılanıyor. 

* * *

19 Temmuz 2012’de Kobanê’de ilk meşalesi yakılan Rojava devrimi ile birlikte en çok da ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganının dünyanın dört bir yanına yayılması tesadüfi olmayıp devrimin temel özelliği ile ilintilidir. Çünkü Rojava devrimi bir kadın devrimi olarak gelişim gösterip tanındı ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin her yerde tanınmasını sağladı. 

Barcelona ve Nikaragua’da da kadınlar öz savunma mücadelesinde yerlerini alıp öncü düzeyde devrime katılım sağladı. Büyük rol oynadılar. Ancak devrime kadın rengini verip onu toplumsallaştıramadılar, toplumsal devrimi ilerletemediler. 

Rojava devriminin temel farkı budur. Kadınlar, özgün ve özerk örgütlenen bir hareket olarak devrimin öncülüğünü üstlendikleri için toplumsal devrim sürecinin bir nevi motor gücünü oluşturabildiler. Yani mesele salt kadınların öz savunma gücü YPJ’nin oynadığı rol veya kadınların devrim mücadelesinin her alanında güçlü yer alışından ibaret değildir. Mühim olan kadının kolektif örgütlülük düzeyi ve buna bağlı olarak direniş ve inşanın her alanında öznel konumunu oluşturma ve uygulama kapasitesidir. Rojava devrimini bir kadın devrimi olarak isimlendirmemizin temel nedeni budur. 

Bu ise elbette ki kendiliğinden ortaya çıkan bir durum değil. Konfederal-özerk kadın örgütlülüğü de öylesine gökten zembille düşmüş değil. Önder Apo’nun yoğun çaba ve emekleri başta olmak üzere Kürdistan Devriminin başlangıcından bugüne kadar geliştirilen Kadın Özgürlük Hareketi çerçevesinde ortaya çıkan bir gelişim düzeyi söz konusudur. 

* * *

Yerel-evrensel diyalektiğine dayanan Kürdistan Kadın Özgürlük Mücadelesi özellikle son 10 yıllık süre içerisinde genel ulusal kurtuluş mücadelesinin de daha çok tanınmasını ve Kürdistan Özgürlük Hareketine daha güçlü bir dayanışmanın gösterilmesini sağladı. Gerçek bu iken kendini ‘yurtsever’ olarak gören kimi kesimler kadın hareketini dar-ulusal çerçeveye sıkıştırmanın argümanlarını geliştirmenin peşinde. Kürt sorununun dayandığı uluslararası zemini dahi görmekten aciz olan bu zihniyetin sahipleri toplumsal – ulusal kurtuluş arasındaki diyalektiği de ya anlamıyor ya da erkek egemenlikli bir Kürdistan’ı tasavvur ediyor. Bilmeliler ki bu halkın en güzel evlatları ve dünyanın dört bir yanından gelip Kürdistan devrim mücadelesine katılan enternasyonalistler canlarını bunun için ortaya koymuyor. Ya özgürlük ya özgürlük! 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.