Nairobi’de dikilen 4 Nisan ağacı

• Fotoğrafının Avrupa’da NATO ve onun ideolojik araçlarınca yasaklandığı bir dönemde Nairobi’de şehrin duvarlarına resmi çiziliyor, sözleri yazılıyor.

Önder Apo 2 Şubat 1999 Korfu Adası’ndaki bir gizli askeri havaalanında uçağa bindiğinde, Güney Afrika’ya geçmek üzere güvenli bir Afrika ülkesine gideceğini sanıyordu. Daha doğrusu Yunanistanlı yetkililer tarafından kendisine söylenen buydu. Ancak ‘güvenli ülke’den kasıtları, CIA’in Afrika bölge karargahının bulunduğu Kenya idi. Burası uluslararası komplonun son durağı olacaktı. Nairobi, 23 yılı aşkın esaretin başladığı yer olacaktı. 

Kürtler açısından ne zaman Kenya veya başkentinin adı geçse, yakın tarihimizin bu kara kesiti ve Önder Apo’ya burada yaşatılan cehennem akla gelir(di). Hatta birçoğumuz Nairobi’nin adını komplo ile birlikte ilk kez duyup öğrendik. Lanetli bir yer gibi kolektif hafızamıza girdi ve yıllarca öyle kaldı. 

Düne kadar. 

15 Şubat Komplosu’ndan 23 yıl sonra Kenya’nın başkenti Nairobi’den Öcalan’a özgürlük çağrısı yükselmeye başladı. Şehrin duvarlarına Önder Apo’nun resmi çizilip, sözleri yazılıyor. Savunmaları okunup tartışılıyor, seminerler düzenleniyor. Ve bu yıl 4 Nisan vesilesiyle, “Yaşasın öz yönetim mücadeleleri, yaşasın Öcalan” sloganı eşliğinde Nairobi’de ağaçlar dikildi. 

İki Kürt dostu vasıtasıyla Önder Apo’nun felsefesi ve Kürdistan devrimi hareketiyle tanışan Kenya’daki kadın, ekoloji ve özyönetim örgütleri son süreçte düzenledikleri bir dizi etkinlik ile kendi toplumlarını iki konuda bilinçlendirmeye çalışıyor. Bir boyut, Kenya devletinin 15 Şubat komplosunda oynadığı rolü ifşa etmek ve kınamaktır. Duvarlara çizilmiş Öcalan resimleri ile topluma Önder Apo’nun Kenya’da esir alındığını, Kenya devletinin emperyalizmin maşası olduğunu anlatmayı amaçlıyorlar. Diğer boyut ise Kenya’daki demokrasi mücadelesi ile Kürdistan devrimi arasında köprüler oluşturmak, Kürdistan özgürlük mücadelesinin teorik ve pratik deneyimlerinden öğrenmek, direnişleri ortaklaştırmaktır. Bu bağlamda kadın özgürlük mücadelesine ve Kürdistan’da kadının özerk örgütlemesiyle oynadığı öncülük rolüne özel bir ilgi söz konusu. 4 Nisan vesilesiyle yapılan bir duvar resmin yanına yazılan şu cümle bu büyük ilgi düzeyini yansıtıyor: Kadın özgürlüğü mevcut krizin kazananı olarak çıkış yapabilir.

Kenya’daki taban örgütlemeleri Önder Apo’ya özgürlük isterken, salt devletlerinin komploda oynadığı rol üzerinden yaklaşmadığı gibi, klasik anlamda bir dayanışma perspektifinden de bakmıyor. Geliştirdiği paradigma ve çözüm modelleri Afrika’nın doğusundaki bu ülkede özgür ve demokratik bir sistem uğruna mücadele eden örgütlere dokunuyor, temas ediyor. Önder Apo’nun felsefesinde kendilerini gördükleri, buldukları için sahipleniyorlar. 4 Nisan vesilesiyle mesaj veren bir aktivistin şu sözlerinde de bu gerçeği okumak mümkün: “Yazar, özgürleştirici, şair, insan Abdullah Öcalan’a özgürlük!” Onlar şimdiden Önder Apo’yu bu kadar geniş bir çerçeveden görebiliyor.

Komplodan tam 23 yıl sonra esaretin başladığı yerde 15 Şubat gerçeğine karşı bir bilinçlenme hareketi başlamış durumdadır. Önder Apo’nun faşist TC rejimine teslim edildiği topraklara bugün özgürlüğü için fidanlar dikiliyor. Fotoğrafının Avrupa’da NATO ve onun ideolojik araçlarınca yasaklandığı bir dönemde Nairobi’de şehrin duvarlarına resmi çiziliyor, sözleri yazılıyor.

Önder Apo “Komplo boşa çıkarılmıştır” derken belki de en çok gerçeğin bu yönüne dikkat çekiyordu.