İstanbul’da artık Zarok Ma var
Dosya Haberleri —

Zarok Ma
- Kızını Zarok Ma’ya getiren Feyzan Özdal, “Köklerine, kültürüne ve müziğine ilişkin eğitim alacak olması bizi çok mutlu etti” derken, Abdullah Kaplan ise “İstanbul’da da açılacağını duyduğumuzda çok mutlu olduk. Hiç düşünmeden çocuğumuzu getirdik” dedi.
- Zarok Ma’nın eğitmenlerinden Merve Admiş “Ailelerin ilgisi ve çocukların heyecanı bizi daha çok motive ediyor. İstanbul’da uzak bölgelerdeki ailelere ulaşmak için mobil atölyeler düzenlemeyi de planlıyoruz” diye konuştu.
- Ma Music Akademisi Koordinatörü Şêrko Kanîwar ise İstanbul’a tek bir şubenin yeterli olmayacağını belirterek, “Hayalimiz bir çocuk müzik köyü. Çocuklar burada dillerini öğrenirken, aileler de Kürdistan atmosferini hissedebilecek” dedi.
SELİM SONTAY/İSTANBUL
Amed'in ardından İstanbul’da da Zarok Ma açıldı. 0-12 yaş grubu 45 çocukla eğitimine başlayan Zarok Ma, çocukların anadillerinde sanatla buluşmasını sağlıyor. Türkiye’de Kürtçe diline, kültürüne ve sanatına yönelik asimilasyon politikaları sürerken, Kürt halkı bu baskılara karşı dilini ve kültürünü yaşatma mücadelesine devam ediyor. Bu mücadelede önemli bir yer tutan kültür-sanat kurumlarından biri de 2021 yılında kurulan Zarok Ma. Şimdiye kadar 2 bin 176 çocuğa Kürtçe müzik eğitimi veren Ma Music Akademisi, Kasım 2024’te İstanbul’da Egîdê Cimo Zarok Ma şubesini açtı. Hazırlıkların ardından 5 Ocak 2025’te eğitimlere başlayan şube, asimilasyon politikalarının en yoğun hissedildiği İstanbul’da, çocukların anadillerinde sanatla buluşmasını sağlıyor.
Keyifle geliyoruz
İstanbul’daki trafik, mesafeler ve ekonomik zorluklara rağmen çocuklarını Zarok Ma’ya getiren aileler, çocuklarının kendi dillerinde eğitim alacak olmalarından çok mutlu. Tuzla’dan 6 yaşındaki kızı Ronya’yı Şişli ilçesindeki Zarok Ma’ya getiren Feyzan Özdal, Zarok MA’nın İstanbul’da açılacağını duyunca çok heyecanlandıklarını belirterek, “Kızımın köklerine, kültürüne, müziğine ilişkin bir eğitim alacak olması bizi çok mutlu etti. Açılışı duyar duymaz, ne yapalım diye düşündük ve nihayetinde uzaklığı, trafiği aldırmadan Ronya’yı Zarok MA’ya yazdırdık. Her şeye rağmen keyifle geliyoruz” dedi. Evde kızıyla Kürtçe konuştuklarını ancak bunun yeterli olmadığını belirten Özdal, “Böyle çalışmalar artmalı. Her çocuğun rahatlıkla böylesi eğitimlere ulaşma imkanları olmalı. Bunun için ne gerekiyorsa biz aileler de yapmaya hazırız” diye ekledi.
Geç bile kalındı
İstanbul’un uzak bir ilçesi olan Bahçelievler’den çocuğunu kursa getiren Abdullah Kaplan ise, “Ma Music’in kuruluş sürecini de biliyorum. İstanbul’da da açılacağını duyduğumuzda çok mutlu olduk. Çocuklarımızın kendi diliyle, kültürüyle eğitim görmesine vesile olacak. Her insanın kendi anadilinde eğitim görmesi hakkıdır. Hiç düşünmeden çocuğumuzu getirdik” dedi. İstanbul, Kürt diasporasının bulunduğu büyük bir metropol olduğuna vurgu yapan Kaplan, “İstanbul’da Zarok Ma’nın açılması geç ama çok önemli bir adım. Zarok Ma gibi yüzlerce alternatif olmalıydı. Büyük bir şehirde, asimilasyonun bu kadar derinleştiği yerde anne ve babalar olarak da üzerimize düşeni yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
Öğrencilikten eğitmenliğe
Zarok MA’nın genç eğitmenlerinden Merve Admiş, Silopili. Çocukluğundan beri müziğe ilgisi olan Admiş, evdeki şevbêrklerde dinlediği klam ve stranlarla büyümüş. Eğitim verdiği küçük çocuklar gibi kendisinin de yıllar önce yolu Ma Music ile kesişmiş. Liseyi bitirdikten sonra Amed’e giderek, Ma Music Akademi’de teori-pratik enstrüman eğitiminin yanı sıra piyano, ut, saz eğitimleri almış. İstanbul’da çocuklara kendi dilinde, kültüründe eğitim vermeye başlamasının kendisini de çok heyecanlandırdığını anlatan Admiş, “Aslında bu serüven Kürt kültürünün, dilinin yolculuğudur” dedi.
45 öğrenciyle başladı
Ailelerin ilgisini gördüğünde heyecanım bin kat daha arttığını belirten Admiş, “45 öğrenciyle başladık. Aileler uzun süredir böyle bir çalışma bekliyormuş. Trafiğe, uzaklığa aldırmadan çocuklarını kendi dilleriyle, kültürleriyle eğitim görsün diye getiriyorlar. Kürt olmak her açıdan çok zor. Yıllardır dili, kültürü, varlığı, kimliği yok sayılmış. Şimdi küçük bir pencerenin açılması büyük bir mutluluk yarattı” diye konuştu.
İki grup oluşturuldu
Admiş, akademideki 5-12 yaş aralığındaki çocuklara stranbejî, ritim, Kürtçe ve 3 telli saz eğitimi verildiğini Zarok MA’daki 0-5 yaş aralığındaki çocuklara ise şarkılar öğretildiğini ve enstrümanların tanıtıldığını söyledi. Admiş, “Çocuklara, Eyşe Şan, Susika Sımo, Aram Tigran, Fatma İsa gibi Kürt müziğinin önemli isimlerini tanıtıyoruz. Her hafta dengbêji veriyor, onların şarkılarını dinletiyor, hikayelerini anlatıyoruz. Amacımız, çocuklara kendi kültürlerinde sağlam bir temel oluşturmak” dedi.
Çocuklar kültürüyle büyüsün
İstanbul’un uzak ilçeleri için mobil atölyeler düzenlemeye çalışacaklarını belirten Admiş, “Elimizden geldikçe tüm ailelere, çocuklara ulaşmaya çalışacağız” diyerek şu çağrıda bulundu: “Zor şartlarda imkanlar oluşuyor, çocuklarımızı bu imkanlardan mahrum bırakmayalım. Çocuklar kendi dilleriyle, kültürleriyle büyüsün. Devletin bu kadar baskı, asimilasyon politikalarına rağmen biz buraya gelip, çocuklar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Aileler de çocukları için ellerini taşın altına koymalı.”
Kültürel nefes alanı
Ma Music Akademisi Koordinatörü Şêrko Kanîwar ise Kürdistan kentlerinde çocuklar için çalışmaların olduğunu ancak batı kentlerinde bu çalışmaların eksik olduğunu belirtti. İstanbul’da sadece bir şubenin yeterli olmadığını da sözlerine ekleyen Kanîwar, “Êgîdê Cimo Ma, Kürt çocukları için eğitim yeri olacak. Kültürel nefes alacaklar. Aileler burada çocuklarını kendi dilleriyle, kültürleriyle ve Kürt şarkılarıyla büyütebilecekler” dedi.
Öncelik asimilasyonu önlemek
Kanîwar, öncelikli amaçlarının müzisyen yetiştirmek olmadığını asimilasyonun önüne geçmek olduğuna da dikkat çekerek şunları aktardı: “Kimisi iyi bir müzisyen olacak ya da kimisi belki hiç müzik işi yapmayacak. Ama ‘ikinci evinizdir’ dediğimiz yerde kültür, dil kodlarıyla büyüyecekler. Elbette bir şubenin açılmasıyla asimilasyonu durduramazsınız. Ama bir Kürtçe şarkıyı Kürt bir çocuğuna öğrettiğinizde asimilasyona büyük bir darbe vurmuş olursunuz.”
Tek şube yetmez
Zarok Ma’yı açtıktan kısa bir süre sonra İstanbul ve daha birçok metropolden mesaj aldıklarını anlatan Kanîwar, “Aileler, ‘neden burada da bir yer açmıyorsunuz’ diye sitem ediyorlardı. İhtiyaç vardı ve açıldı. Gerçekten anlatılmayacak kadar büyük bir ilgi ve sevgi var. Ailelerimiz çok zor şart ve koşullara rağmen çocuklarını getiriyor. İstanbul büyük ve trafiğin olduğu bir kent ve her yer uzak. Ama buna rağmen aileler çok isteyerek geliyor. Trafik, yoğunluk, bir çocuğu 3 saat götürüp, 3 saat getirmek zaten 6 saat oluyor, 4 saat da burada kalıyor 10 saat oluyor. Bunlar dezavantaj oluyor. Bunlara da çözüm bulmalıyız” diye konuştu.
Kürt çocukları alternatifsiz değil
İstanbul için bir şubenin yeterli olmayacağını bunun sadece bir başlangıç olduğunu belirten Kanîwar, “Artık İstanbul’da Kürt aileleri, çocukları alternatifsiz değil. İkinci bir eviniz var. Bir kapınız var. Çocuklarınızın Kürt dili ve kültür refleksiyle büyümesi için buradayız. Hizmet için buradayız. Siz ne kadar destek verir, sahip çıkarsanız o kadar büyüyeceğiz. Hep beraber, hep birlikte yürüyelim” mesajı verdi.
Çocuk Müzik Köyü
İstanbul’da bir çocuk müzik köyü hayallerinin de olduğunu belirten Kanîwar bunun için de çalışmalar yürüttüklerini belirtti: “Amed’de de bunun için uğraşıyoruz. İstanbul’da bu şubeyi açtığımızdan beri bu köy fikri kafamızda. Belki kimi Kürt ailelerimiz hayatı boyunca Kürdistan’ı görmeyecek, gitmeyecek. Hiç olmazsa çocukları Kürdistan’ı inşa ettiğimiz bir yerde eğitim görebilsinler, dillerini, kültürlerini öğrenebilsinler. İlk dönemi baharda bitirdiğimizde bir kampanyaya çıkacağız. Halk da destek verirse 3-4 dönümlük bir arazi üzerinde bir mekan inşa ederiz. İnsanların bir-iki gün konaklayacağı büyük bir yer yapacağız. Aileler oraya geldiğinde kendilerini Kürdistan’da hissedebilsinler. Hafta sonları çocuklarıyla beraber kalabilsinler, eğitimlerini de alıp geri dönebilsinler. İstanbul’da böyle bir şey gerekli ve bunu yapacağız. ‘Her yerde müzik, herkes için müzik’ şiarımız var. Bunu gerçekleştirmek için ne gerekirse yapacağız.”
* * *
Aram Tigran’dan Zarok Ma’ya
Amed Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 2010 yılında kurulan Aram Tigran Konservatuarı, kayyum Cumali Atilla tarafından 1 Kasım 2016’da kapatıldı. Konservatuarın kapatılması sonrası müzisyenler, 4 Mart 2017’de Ma Music Akademisi’ni kurdu. Akademi bünyesinde Kadın Korosu, Çocuk Korosu, Ma Orkestrası, Doğal Ritim Orkestrası, Dengbêj Akademisi kuruldu. Kurulan akademi ardından 2021 yılında Zarok Ma, 2024 yılında da Sûr’da Çand Ma kuruldu. “Herkes için müzik, her yerde müzik” sloganı ve “Em zarokên vî welatî bê muzîk nahêlin/ Bu toprakların çocuklarını müziksiz bırakmayacağız” şiarıyla kurulan Zarok Ma’da 4 yılda 2 bin 176 çocuk Kürtçe müzik eğitimi gördü. Ma Music Akademisi, 24 Kasım’da İstanbul’da Egîdê Cimo Ma’yı açtı. Egîdê Cimo Ma’da 0-12 yaş aralığında çocuklara Kürtçe müzik eğitimi verecek.