Kürtlüğüne sahip çıktı

• Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) öncülüğünde, kimyasal silah saldırılarında şehit düşen Abdurrahim Uzun’un (Mazlum Nisêbîn) Mardin’in Nusaybin ilçesindeki ailesine de taziye ziyaretinde bulunuldu. 

 

Abdulkadirpaşa Mahallesi'nde bir araya gelen çok sayıda kişi, ailenin evine kadar yürüdü. Kitleyi, Uzun’un aile fertleri karşıladı. Saygı duruşunun ardından konuşan MEBYA-DER Mardin Şube Eşbaşkanı Mehmet Akpınar, ailenin acısının kendi acıları olduğunu belirterek, “Anısına sahip çıkıyoruz. Şehitlerimizin kimyasal gazlarla katledilmesi kabul edilecek bir şey değildir. Başka bir devlet olsaydı, başkalarına yapılsaydı, şimdi Türkiye ayağa kalkacaktı. Biz çocuklarımıza sahip çıkmalıyız” dedi. 

Rusya ile Ukrayna bile kullanmadı

Oğlunun kimyasal saldırıda şehit düşmesine dair MA'ya konuşan Ahmet Uzun, oğlunun “dürüst ve Kürtlüğüne sahip çıkan biri" olduğunu söyledi. Baba Uzun, uluslararası güçlerin kimyasal silah kullanımına “dur” demesini istedi. Uzun, “Zulümdür. Rusya ve Ukrayna savaşıyor, kimyasal kullanılmıyor. Türkiye, bir örgüte karşı kullanıyor” dedi. Baba Uzun, kimyasal kullanımını kabul etmeyeceklerini söyledi.

Uzun’un amcası Selahattin Uzun da Türk hükümetine, “Nereye kadar, artık yeter” diye seslendi. 

Her zorluğun üstesinden geldi

Mazlum, Nisêbîn’de yurtsever bir ailede doğdu. Yurtseverlik bilinciyle büyüdü; düşman gerçekliğini ve vahşetini yakından görüp düşmana karşı büyük bir öfke duydu. Dahil olduğu gençlik çalışmalarıyla, politik bir kimlik kazanmaya başladı. Düşmana olan kin ve öfkesini her geçen gün katlayarak büyüttü. Katıldığı her eylemde yılların intikamını almaya çalıştı.  Yoğun bir savaş sürecinin yaşandığı 2015'te en etkili intikam alma aracının gerilla olmaktan geçtiğine inanarak Mêrdîn’de gerilla saflarına katıldı.

Daha sonra Zap’a geçerek burada temel eğitimlerini aldı ve pratiğe başladı. Hem yoldaşlık ilişkilerinden hem de yılların tecrübelerine sahip olan komutanlarından öğrendiği her bilgiden çok etkilendi. Yaşamın, savaşın ve askeri sanatın inceliklerini ölümsüzleşen komutanlarından aldı. Tempolu ve istikrarıyla Zap’ın en tecrübeli kadrolarından oldu. Zap’ın birçok bölgesinde fedakârca ve hesapsız katılımıyla savaşan fedai militanları arasında yer aldı. 7 yıl boyunca emsalsiz emeğiyle zorlukların üstesinden gelmeyi başardı.

Savaş tünellerini hazırlayanlardan

Zap’ta birçok farklı çalışmanın yanı sıra savaş tünellerinin hazırlanmasında önemli bir emek harcadı. Emekçi kişiliği ve fedakârlığıyla tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Yine Zap’ta düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde bulundu, askeri anlamda önemli bir tecrübe kazandı. Türk ordusunun Zap’a yönelik başlattığı tüm saldırılarda her zaman en ön cepheye koştu. Türk ordusunun 14 Nisan günü başlattığı saldırılara karşı da aynı Apocu ruhla müdahale etti ve daha ilk başta düşmanın bu işgal saldırısına karşı duruşunu gösterdi. 

Saldırının ilerleyen zamanlarında düşmana karşı daha fazla bilendi, birlikte mücadele ettiği bazı yoldaşlarının şehadetini kendisine güç kaynağı yaparak düşmana darbe üstüne darbe vurdu. Kimyasal silah saldırıları sonucu şehadete ulaştı.  MARDİN