Musk’ın seçim sürecine müdahalesi

Elif SONZAMANCI yazdı —

  • Musk, paranın gücünün siyasete etkisini adeta ispatlamaya çalışıyor. Bundandır ki "Alman sanayi ve teknolojisine kayda değer yatırımlar yapmış biri olarak ülkenin siyasi yönelimine ilişkin açıkça görüş beyan etme hakkım olduğunu düşünüyorum" sözlerini sarfediyor. AfD’yi cesur değişimleri getirecek parti olarak addediyor.

Suriye’de Esad yönetiminin devrilmesinin ardından Avrupa ülkeleri için önemli bir konu haline gelen yeni Suriye ve o siyasete dahiliyet tartışmaları sürüyor.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’ın Türkiye ziyareti ve sonrasında açıklamaları tartışılmaya devam ederken, Baerbock bu kez Fransız mevkidaşıyla Şam'a gitti. Baerbock, Colani için ‘nereden geldiğini ve geçmişte ne yaptıklarını biliyoruz’ dedi, fakat yeni yönetimi desteklediklerini söyledi.

Almanya’nın dış siyasetinde hareketlilik devam ederken, iç siyasette de kriz dinmiyor...

Geçtiğimiz bir iki ayı özetlemek gerekirse;

Başbakan Olaf Scholz, bütçe ve devlet harcamaları konularında görüş ayrılıkları nedeniyle Maliye Bakanı Christian Lindner'i görevden almış, dolayısıyla FDP ile yolları ayırmıştı. Böylelikle koalisyonun dağılma süreci de başlamıştı.

Scholz 16 Aralık'ta mecliste yapılan güven oylamasını kaybetti, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ise Scholz'un talebi üzerine Federal Meclis'i festhetti. Ardından 23 Şubat’ta gidilecek erken seçim süreci de başlamış oldu.

Bu süreçte partiler de adaylarını belirledi. Buna göre Başbakan Scholz, partisi SPD tarafından yeniden başbakan adayı gösterildi. CDU/CSU’nun başbakan adayı Friedrich Merz. Yeşiller Partisi, başbakan adayı olarak Ekonomi Bakanı Robert Habeck'i belirledi. AfD Eş Genel Başkanı Alice Weidel ise AfD’nin başbakan adayı.

Seçim süreci resmen başlamışken Almanya’da önemli bir gündem tartışılıyor.

Donald Trump'ın göreve geldikten sonra Hükümet Verimliliği Bakanı olarak atayacağını açıkladığı multi milyarder Elon Musk’ın AfD ile ilgili açıklamaları.

 Musk geçtiğimiz haftalarda Magdeburg saldırısı sonrasında‚ ’Almanya’yı sadece AFD kurtarabilir’ demiş, bu sözleri tartışmaları alevlendirmişti. Musk bu kez Die Welt'in pazar sayısı Welt am Sonntag’ta konuk olarak yazdığı yazıda bu düşüncelerini temellendirdi.

Musk, ‘Almanya’yı yalnızca AfD kurtarabilir‘ dediği yazısında adeta seçim propagandası yaptı. Sermayesini AfD yönetimi ile nasıl katlayacağını detaylandıran Musk makalesinde ekonomik canlanma, göç, ulusal kimlik, enerji ve bağımsızlık, yenilik sorunlarının kendince çözümünü belirtti, bu çözümlerin ise sadece AfD ile mümkün olduğunu iddia etti. Scholz’e ve Steinmeir’e hakaret içeren paylaşımları da devam etti.

AfD’nin yükselişi bildiğiniz üzere Almanya’da önemli bir gündem. Alman kamu kurumu ARD'nin geçtiğimiz Kasım ayında yaptırdığı ankete göre CDU/CSU Birlik Partileri'nin oy oranı yüzde 34, AfD yüzde 18, SPD yüzde 16, Yeşiller yüzde 12, Sahra Wagenknecht İttifakı yüzde 6, FDP yüzde 5 ve diğerleri yüzde 9 olarak kayıtlara geçmişti.

Eyalet seçimlerinde AfD’nin yükselişinin ardından, son anketlere göre halkın %18’inin Weidel’i başbakan olarak görmek istemesi önemli bir tartışma konusu. Zira mecliste temsili bile büyük tartışmalar yaratan AfD için şimdi iktidara ortak olması konuşuluyor.

Almanya’da seçim iklimi bu minvalde ilerlerken Musk’ın direkt AfD’yi öven açıklamaları, Başbakan ve Cumhurbaşkanına açıktan hakaret ifadeleri her ne kadar görmezden gelinse de seçim sürecini önemli oranda etkileyeceğe benziyor.

 ABD seçimlerinde Trump’ı destekleyerek siyaset arenasında önemli bir yer edinen büyük sermayedar Musk, şimdi de diğer ülkelerin siyasetlerine müdahale ederek, etkisini genişletmeye çalışıyor, servetine servet katmak istiyor, üstelik bunu aşırı sağ partilere destek vererek yapıyor. Musk İngiltere’de aşırı sağcı olarak bilinen Reform UK partisinin başkanı Nigel Farage destek verirken, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’ye de yakın duruyor. Yine kucağında küçük çoçuğuyla, Erdoğan ile görüşmeleri de hala hafızalarda taze. Şimdi de Almanya’nın seçim süreci ile ilgili müdahalesi niyetini net olarak ortaya seriyor.

Sosyal medyanın günlük yaşamımızı bile belirlediği bir süreçte, bu cevheri görüp twitter’ı satın alan Musk, şimdilerde X platformu adı altında bu etkiyi devam ettiriyor.

Üstelik sermaye gücünü kullanarak paranın gücünün siyasete etkisini adeta ispatlamaya çalışıyor. Bundandır ki "Alman sanayi ve teknolojisine kayda değer yatırımlar yapmış biri olarak ülkenin siyasi yönelimine ilişkin açıkça görüş beyan etme hakkım olduğunu düşünüyorum" sözlerini sarfediyor.

Hem Scholz, hem de Steinmeir’e hakaret ediyor, AfD’yi cesur değişimleri getirecek parti olarak addediyor.

Bu tartışmaların sonunun az çok nereye varacağı ise aşikar.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.