Ölüm, zaman ve birikim
Nevra AKDEMİR yazdı —
- Sonsuz sermaye, karşılığında sonsuz zaman yanılsaması yaratır ve aynı mantıktan hareketle, sermaye birikimi ölüme karşı ve öldüresiye işler.
Birikim ve büyüme histerisi ile ölüm korkusu, Byung-Chan Han’a göre birbirini doğurur. Sermayenin akıp giden zamana benzediğini ifade ederek, basit bir denklik kurar: Parayla bir başkasını çalıştırabiliriz. Sonsuz sermaye, karşılığında sonsuz zaman yanılsaması yaratır ve aynı mantıktan hareketle, sermaye birikimi ölüme karşı ve öldüresiye işler. Sınırlı yaşam süresine karşı sermayeyi biriktirir. Marx’ın sermayeyi vampire benzeten birikim mantığını burada da görmüş oluruz. Özellikle bir ülkede ceza sistemi iktidarın gücünü pekiştirmek ve siyasi gücünü sürdürmesine hizmet edecek şekilde adaletin tesisi işlevinden uzaklaşmışsa, faşizm koşulları her gün gündelik hayatın içinde kendini hissettirmeye başlamışsa ve insanlar faturalarını düşündükçe çaresizlik hissine boğuluyorlarsa…
Birkaç gündür Türkiye’den ardı ardına meslek hastalıkları ve iş cinayetleri haberlerini okuyoruz. Akkuyu Nükleer enerji santralinde menenjit olan bir işçinin ölüm haberlerini aldık. Akkuyu’yu Putin ile Erdoğan ilişkilerindeki denge politikasının en önemli kozu olarak bir süredir konuşuyorduk zaten. Beklendiği gibi, rövanşist hukuk normu altında uluslararası otokratların oyun alanı haline gelen üretim tesisleri işçilerin canını bir üretim maliyeti olarak hesaplamaya imkan veren işleyişi norm haline getirdi.
2023 yılında neredeyse 1932 işçi hayatını çalışırken, iş yolunda, atölyede, fabrikada, tarlada, staj yaparken, plazada, inşaatta, gemide, tersanede, maden sahasında vb. yerlerde kaybediyor. Kendi kendi de değil, yasalarda işaret edilen önlemler alınmadığı, maliyet hesabında göze battığı için gerekli tedbirler oluşturulmadığı için, hayatlarına değer verilmediği için, ceza almayacaklarını bildikleri için bunca insanın hayatı göz göre göre yitti. Pandemiden etkilendiğimiz 2020 yılında en az 2427 işçi, 2021 yılında en az 2170 işçi, 2022 yılında en az 1843 işçi… Günde en az 5 işçi ölüyor demek bu. 2023 yılında en fazla madenlerde işçi ölmüş, ikinci sırada taşımacılık geliyor.
Hemen motokuryeler aklımıza gelmeli. Hayatlarına biçilen değerler ve sadece hız yapmak için onları öldürse de ceza almayan diktatör oğulları, yakınları. Evlerimizin sıcaklığında bize kısa zamanda ulaşacağı taahhüt edilen ürünleri beklerken, onlar tüm olağanüstü koşullar ve yıkıcı kentleşmenin bedelini ödeyerek zamana karşı yarışıyorlar. Firmalar onların bu ölümcül yarışıyla reklam yaparken, genç işsizler ve öğrencilerden oluşan kuryeler üstlerinde kentlerin kiriyle her türlü şiddetin göbeğinde yer alıyorlar.
Bu sadece Türkiye’de böyle yaşanmıyor. Pakistan’daki ve Bangladeş’teki işçilerin geniş ölçekte yankı bulan direnişlerinden, hafızamıza kazınan Rania plaza’nın onca işçiye mezar olan hatırasından görüyoruz. iPhone’ların bilmem kaçıncı modelini üretirken intihar etmesinler diye binanın yüksek katlarının dış cephesine çekilen ağlardan biliyoruz. Küresel bir şirket suçu, hükümetlerin dış yatırım çekme pazarlığının parçası bu iş cinayetleri. Birikimin en karanlık yüzü, suçun en çıplak hali. Göçmenlerin varlığının ve kader ortaklığının en somut sembolü sayılan ölülerin isimleri.
Emek sömürüsünün her haline uygun bir meslek hastalığı ve kaza tipi var ne yazık ki, sadece emek yoğun sektörlerde yaşandığı yanılgısına varmayalım diye. Mobbing’ten uzun çalışma saatlerine, insanın fiziken uygun olmayan hız ve şartlarda çalışmak zorunda kalmasına ve iş baskısıyla uygun olmayan iklim koşullardan çalışmaya kadar o kadar çeşitli ve o kadar belirgin. Sermaye birikimi hız kesmesin diye, kendi hayatı kesintiye uğrayan bir dünya insan. Üstelik ne kadar işinize bağlı, mesleğine aşık, işvereninize sadıksanız, o ölçüde sömürüldüğünüz bir sistem içinde. Açlıkla sınanırken, işsizlikle tehdit edilirken, liyakat arayışındayken bu bir dünya insan; şirket kârları arttıkça kendi maaşı artacak sanıp sevinen bir dünya insan; devlet borcunun artısını aldığı hizmet yüzünden sanarak özelleştirmeleri tasarruf sanan bir dünya insan; bugün çivisi çıkmış dünyada çaresizlik içinde zenginlerin kendilerinden çaldıkları paralarını nasıl saçtığını izleyerek; çeşitli coğrafyalardaki savaşlarda takım tutar gibi holiganlık yaparak midelerinin gurultularını bastırıyor.
(1) Han, Byung-Chul. Şiddetin Topolojisi, çev. Dilek Zaptçıoğlu. İstanbul: Metis Yayınları, 2016.
(2) Stanley, Neck ve Neck (2023) Loyal workers are selectively and ironically targeted for exploitation https: //www. sciencedirect.com/science/article/pii/S0022103122001615