Güncel

Özerklik talebi desteklenmeli

  • KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, HSM Karargah Komutanlığı, YJŞ Komutanlığı ve Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM), Şengal Soykırımı’nın 9. yıl dönümünde “Şengal halkının özerklik hakkı tanınarak soykırıma karşı durulabilir” dedi. 

Dokuz yıl önce DAİŞ eliyle Şengal'de Êzîdîlere yönelik büyük bir soykırım yapıldı. Êzîdîlerin 73. Ferman olarak tanımladığı bu katliamda binlerce Êzîdî yaşamını yitirdi, esir alındı ve büyük acılar yaşandı. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, katliamın yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yayınlayarak, “Katliamda yaşamını yitirenleri bir kez daha saygıyla anıyor, Êzîdî halkının acılarını derinden paylaştığımızı belirtiyoruz. Bu katliamı gerçekleştiren insanlık düşmanı faşist soykırımcı DAİŞ çetelerini ve onlarla işbirliği içerisinde olanları büyük bir nefretle kınıyoruz” dedi.

Şengal halkının iradesini tanıyın

KDP’nin Êzîdîleri soykırım saldırısında katliamla yüz yüze bıraktığı, lrak devleti adına Kazımi hükümeti ve KDP arasında yapılan ve Birleşmiş Milletler'in destek verdiği 9 Ekim Antlaşması’nın “hakaret ve utancın” belgesi olduğunu kaydeden KCK, “Şengal halkını katliamla yüz yüze bırakanlar kendi aralarında antlaşma yapıyor ve bunu Şengal'e dayatıyor. Herkesin bu konuda doğru tutum alması, Şengal halkına dayatmalarda bulunmaktan vazgeçmesi gerekmektedir. Ancak Şengal halkının iradesini dikkate alan, Şengal halkının demokratik yönetimini ve savunmasını ön gören bir antlaşma doğru ve meşru olabilir” dedi. 

Uluslararası kurumlara çağrı

Devletlerin ve uluslararası kurumların Şengal halkına karşı sorumlulukları olduğunu kaydeden KCK Eşbaşkanlığı Şengal’in özerklik taleplerine de dikkat çekerek şöyle dedi: “Birçok ülke parlamentosu ve hükümeti Êzîdî soykırımını tanıyan kararlar aldılar. Bunlar olumlu ve değerli tutumlar olmuştur. Fakat bunun yanında Şengal halkının demokratik yönetim, kendini savunma, inancını ve kültürünü yaşama hakkı da desteklenmeli, bu yönlü kararlar da alınmalıdır. Soykırımdan çıkmış halkların böyle bir hakkı vardır ve çok meşru bir haktır. İnsan olmanın, ahlak ve vicdan sahibi olmanın gereği olarak herkesin bunu sahiplenmesi ve desteklemesi gerekir. Şengal halkı, Irak'ın birliği içerisinde demokratik iradelerinin dikkate alınarak, tanınarak yaşamak istiyor. Ancak bu meşru hakkı tanınarak Şengal halkının yanında yer alınabilir ve soykırıma karşı durulabilir.”

HSM: Direniş takdire şayan

Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargah Komutanlığı, soykırım saldırısına dönük gerçekleştirilen müdahalenin tarihi komutanları Dilşêr Herekol, Egîd Civyan, Memo Mêrdîn, Nûjîn Êrs, Çeko Çatak ve Şîlan Goyî’yi andı. “Bu değerli ve yiğit komutanlarımız bir taraftan DAİŞ çemberine saldırıp kırma ve Şengal'i savunma; diğer taraftan ise 8 gün içerisinde 120 bin insanımızı Şengal'den Rojava'ya aktarma becerisini dahice ortaya koydular” diyen HSM Karargah Komutanlığı, “HPG’nin öncülük ettiği ve YPG’nin destek verdiği bu kurtarma harekatı, son yılların en büyük insani operasyonu olarak tarihi kayıtlara geçti. Êzîdî halkımız büyük bir fiziki ve beyaz soykırımdan kurtarıldı” diye belirtti. 

“Tüm tehdit ve tehlikelere rağmen Şengal’i terk etmeyen, öz yurtlarında kalarak direnişe katılan kahraman Êzîdî halkımızın kadınları, gençleri ve bütün fertlerinin gösterdiği büyük fedakarlık, cesaret ve kararlılık her türlü takdire şayandır” diyen HSM, “9 yıldır direnişten taviz vermeyen Êzîdî halkımız, yiğit evlatları YBŞ ve YJŞ öncülüğünde direnip mücadele ederek, Şengal’i her türlü saldırıya karşı koruyacak güce ve kararlılığa sahip olduğunu tüm dünyaya gösterdi” diye belirtti. 

YJŞ: Topraklarımıza dönüp koruyalım

Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) Komutanlığı Fermanın 9. yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, “Êzîdîler artık eskisi gibi değildir. Êzîdîlerin artık YJŞ- YBŞ gibi savunma güçleri ve kurumları var. Bizler YJŞ olarak köklerimize sahip çıkıyor, toprağımızı ve ülkemizi terk etmiyor, büyük bir mücadele ve direnişle onurlu bir yaşam sürüyoruz. Êzîdî halkına öncülük eden savunma güçleri toplumun savunmasız olamayacağını bizlere öğretti. Bu temelde öz güçlerimizi inşa ederek özerkliğimizi ilan ettik” dedi. Fermanı unutmayacağını kaydeden YJŞ “Fermanın intikamı, Önder Öcalan’ın özgürlüğünü ve Şengal’in özerkliğini sağlayacaktır. Bu inançla özgürlük uğruna canını feda eden ve özgürlük yolunda yürüyen tüm kadınları selamlıyoruz. Fermanın 9’uncu yıl dönümünde kadınlar, ‘Fermanların intikamı kadınların örgütlülüğü ve savunmasıyla mümkündür’ şiarıyla hareket etmelidir. Topraklarımıza dönmeli, kültürümüzü, dinimizi ve tarihimizi yaşatmalı ve korumalıyız” mesajı verdi.  

YBŞ: Demokratik Özerkliği güçlendirelim

Şengal Direniş Birlikleri YBŞ, Fermanın “sorumlusunun Türk devleti ve işbirlikçisi KDP olduğunun altını çizerek, “Bizleri savunması gereken gün kaçan KDP’nin şimdi yapabileceği en iyi şey çıkıp özür dilemek ve Türk devleti ile yaptığı kirli işbirliğine bir son vermektir” dedi. İşgale izin vermeyeceğinin altını çizen YBŞ, “Bu kirli saldırılar karşısında geri adım atacağımızı sananlar şunu iyi bilmelidir; İntikam öfkemiz her geçen gün artacak ve şehitlerimizin bizlere devrettiği mücadeleyi zaferle taçlandıracağız. Mücadelemizi daha büyük bir şekilde sürdürmeli, tüm alanlarda öz savunma mücadelemizde yer almalı ve Şengal’in Demokratik Özerkliği’ni güçlendirmeliyiz. Kuşatılmış zindanlarda yaşayan halkımız artık topraklarına geri dönmeli ve Şengal’in yeniden inşasında yerlerini almalıdır. Bizler kanımızın son damlasına kadar şehitlerimizin takipçisi olacağız, hayallerini ve hedeflerini bir an önce gerçekleştireceğiz” dedi.  

TEV-DEM: Hava sahası kapatılsın

Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) de  uluslararası toplumu bu soykırımı tanımaya ve işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı hava sahasını kapatmaya çağırdı. BM Güvenlik Konseyi'ni ve etnik-dini azınlıkların korunması ile ilgili kuruluşlara soykırım ve katliamla karşı karşıya olan halkların iradesini korumaları ve demografik değişimi suçlarına karşı ahlaki görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağıran TEV-DEM, “İşgalci Türk devletinin hava saldırılarına maruz kalan Kuzey-Doğu Suriye bölgeleri ile Şengal, Mexmûr ve Başurê Kürdistan bölgelerinde hava sahalarının kapatılması için çağrıda bulunuyoruz. Bu katliamı tanımayan ve sorumlulardan hesap sorulmasını istemeyen BM, bu soykırımların ve insanlığa karşı suçların sorumlusudur. BM'nin bu kayıtsızlığı, Türk devletini işgalini genişletmeye ve halka karşı daha fazla katliam yapmaya teşvik ediyor” diye belirtti.   HABER MERKEZİ

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.