Soğan, patates meselesi
Nevra AKDEMİR yazdı —
- Açlık çalışan çalışmayan herkesin sorununa dönüşmek üzere, yoksulluk ve borç ise şimdiden halkın büyük kısmını patates haline getirmiş durumda. Bu yüzden üzerine düşünecek ve kaygılanacak çok fazla mesajı beraberinde getiriyor. Patates ve soğan masamıza böyle bir politik isyanla beraber geliyor, düzeni değiştirmemenin bedelinin ne olacağını bize böyle hatırlatıyor.
Bir fotoğraf karesi sosyal medya kullananların dikkatinden kaçmamıştır. Yurt dışı seçmenin sosyal medya hesabında paylaştığı oy pusulası üzerinde iktidar partisi dışındaki cumhurbaşkanı adaylarının üzerinde soğan, patates ve salatalık var. Hangi gıda ürününü hangi adayın üstünü kapatmak için kullanıldığına dair subliminal mesajları bir yana bırakırsak, patates ve soğandaki fiyat artışları üzerinden yürütülen muhalefeti aşağılayan bir iktidar mesajını veriyor bize. Bu paylaşımın iktidarın medya araçlarında paylaşılması da iktidarın aşağılama üzerine kurduğu propagandanın başarısını ilan ediyordu.
Tahmin edileceği gibi patates soğan konusu, iktidarın zayıf karnının sembolü. Zira zar zor geçinenler iyi bilir, gıda enflasyonunun yüksek olduğu yerlerde veya kıtlık zamanında patates ve soğan ile karınlar doyar. Genellikle tarımsal kaynakları sınırlı olan bölgelerde, patates ve soğanla yapılan yemeklerin bolluğu dikkat çekicidir. En iyi bilinen tarihsel olay ise İrlanda’da 1845'te başlayıp 1852’de sona eren, büyük göç dalgasını tetikleyen büyük kıtlıktır; ekilen patatesin %40'ını, sonraki yıl tamamını yok eden mantar yalnızca tarladaki değil, ambarlardaki patatesleri de etkilemiştir. Açlık ve yoksulluk öyle ciddi boyutlara ulaşmıştır ki, yedi yıllık kıtlık sona erdiğinde adanın nüfusu %20-25 oranında azalmıştı. Kıtlık, İrlanda tarihinde bir dönüm noktası olmuştur. ABD’ye göç gibi İrlanda’nın bağımsızlık mücadelesinde de önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
Türk-İş’in yaptığı Nisan 2023 açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasınasının sonuçlarına göre dört kişilik bir hanenin gıda ve diğer tüm harcamaları için elde etmesi gereken gelir düzeyi olarak tanımladıkları yoksulluk sınırı 33 bin TL. Bir kişinin geçinebilmesi için ise 13 bin TL kazanması gerekiyor. Açlık sınırı ise, 10 bin TL’den biraz daha fazla. Fiyatı son bir yılda yüzde 150 artan et fiyatları karşısında, elbette soğan ve patates gündeme gelecektir. Araştırma bize şunu da gösteriyor: Sadece hayvansal ürünler değil, mutfakta en fazla tüketilen gıdalardan kuru soğan ve patates fiyatları da son bir yılda iki katına kadar artmış durumda. Üstelik dünyada gıda fiyatları BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre bir yıldır aralıksız her ay düşerek %20 azalmış olmasına rağmen… Aynı araştırmaya göre, gıda fiyatlarındaki ortalama yıllık enflasyon yüzde 90, aylık enflasyon ise yüzde 5 buçuğun üzerinde. Yani yıl başında ücretli çalışanların aldığı zam hali hazırda bugün erimiş durumda.
Pusulanın üzerine konulan patates, soğan ve salatalık bugün iktidarın açtığı suç ortaklıklarından ve talandan beslenen şımarık kitlenin umursamazlığının da göstergesi. Bir zamanların makarna ve kömür dağıtımı ile oy kitlesini yoksullardan yana artıran iktidarından pek de eser kalmamış görünüyor. Özellikle iktidarın vaat ettiği cehennem, bazıları içim muazzam bir kâr ve istismar kapısı, aynı Hitler’in Nazi Almanyası ve faşist Mussolini İtalyası’nda olduğu gibi. Bu yüzden patates ve soğan bugün Türkiye’de yaşayan ve yaşayamayan herkesin sorunu. Boş tencere eylemlerinde olduğu gibi dönüştürücü bir siyasi sürecin simgesi. Bunun zaten farkında olan iktidar bundan 2 yıl önce gıda kuyrukları haberleri ile gündeme gelen bir dizi politik hamle ile çiftçilerden soğan ve patatesi toplayarak, direkt dağıtım bile yapmıştı. Ancak bugün iki yıl içinde bile ülkenin gıda üretimi kapasitesinin daraldığı açık. Seçimlerde Erdoğan iktidardan düştüğünde bile bu 20 yıllık çöküşün etkileri kolay ortadan kalkmayacak. Zira gıda fiyatlarında devam edecek artış ve tarımsal alanların tarım dışı işlerin çöplüğü yapılarak üretim kapasitesinin zayıflamasının etkisi büyük olacak.
Patates ve soğan meselesi bugün insanların yaşama hakkı ile ilgili bir konu. Açlık çalışan çalışmayan herkesin sorununa dönüşmek üzere, yoksulluk ve borç ise şimdiden halkın büyük kısmını patates haline getirmiş durumda. Bu yüzden üzerine düşünecek ve kaygılanacak çok fazla mesajı beraberinde getiriyor. Patates ve soğan masamıza böyle bir politik isyanla beraber geliyor, düzeni değiştirmemenin bedelinin ne olacağını bize böyle hatırlatıyor.