Suriye, Suriyelilerin değil
Dünya Haberleri —
- Suriye’nin her karışı 4 dış gücün 830 askeri üssü ile zapt edilmiş durumda. İkinci en büyük işgalci güç olan Türkiye kalıcılaşma çabasını 125 askeri üs ve konumlanma ile sürdürüyor.
Türk devletinin Misak-ı Milli adına bölerek toprak kazanmaya çalıştığı Suriye ve Irak’taki askeri varlığı tehlike sınırını çoktan aşmış durumda. Türkiye, Suriye’de yerel işbirlikçileri ve ithal cihadist yerleşimcilerin yanısıra onbinlerle açıklanan bir ordu gücü ile fiili işgal gerçekleştiriyor. İran’ın ardından Suriye’de yerleşik askeri güç bulunduran ikinci büyük güç Türk devleti. Rojava Kurdistan’ı ve Kuzey Doğu Suriye topraklarına SİHA ve savaş uçaklı saldırılarını sürdüren Türk devletinin Suriye’de 125 askeri üs ve konumu bulunuyor.
125 üs onbinlerce yerleşimci
2012 yılında başlayan Arap Baharı hareketleri sonunda iç savaşın yaşandığı Suriye’de toplamda 4 yabancı gücün 830’dan fazla askeri üssü ve konumlanması var. Bu yabancı güçlerin arasında İran açık ara 570 konumla en çok askeri nokta oluşturan güç iken Türk işgalciliği de 125 üs ve konumlanma alanı ile ikinci sırayı alıyor. Türk devleti Rojava Kurdistan’ının Efrîn, Serêkaniyê, Cerablus ve Girê Sipî kentlerini, Şehba kantonuna bağlı Rai kasabasını işgal altında tutuyor.
Türk işgali yalnızca ordusuyla da açıklanamıyor. Suriye’den ve dünyanın farklı coğrafyalarından devşirilen cihadistlerin başta İdlib, Halep ve Rakka vilayetlerinde binlerce silahlı unsuru bulunuyor. Alileleri ile birlikte Suriye’ye yerleştirilen bu yerleşimcilerin istila sonrası kurdukları köy ve kasabalar da tamamen silahlı.
Suriye siyasetini tıkıyorlar
Suriye’de farklı türleri, dağılımları ve görevleri ile dış güçlere ait askeri mevkilerin sayısı, bu güçlerin Suriye siyasetindeki rolünü belirgin hale getiriyor. Yayınlanan haritalar çoğu zaman tam verileri gösteremese de güvenlik, askeri, ekonomik, toplumsal ve kültürel yönlerden yaşanan istilayı belgeliyor. Suriye üzerindeki dış müdahalenin 4 ana aktörü İran, Türkiye, Rusya ve Uluslararası koalisyon güçleri olarak sıralanıyor. İran ve Rusya, Suriye devletinin resmi daveti ile Şam rejimini desteklemek için Suriye’de bulunuyor. Uluslararası Koalisyon güçleri ise Ortadoğu’da başlıca istikrarsızlık kaynağı ve tehlikeli güç DAİŞ’e karşı bu coğrafyada bulunuyor. Geriye kalan tek güç olan Türkiye ise açık bir işgal ve neo-Osmanlı hayalinin Suriye’den toprak kopartma hevesi ile üsler kuruyor. Suriye’de dış güçlere ait askeri mevkilerin sayısı 830’u aşıyor.
Davetsiz misafir Türkiye
Sahada son yapılan araştırmalar İran’ın askeri üs ve konumlanmalarında bir artış olduğunu gösteriyor. İran’ın dış politikada izlediği ‘tehlikeyi dışarda karşılama stratejisinde‘ Suriye önemli bir yere sahip. İran dış güçler içerisinde 570 mevki ile birinci sırada geliyor. Türk ordusu 125 askeri üs ve konumlanma ile en büyük ikinci yabancı güç, 105 mevki ile Rusya sıralamanın altlarında ancak teknolojik ve lojistik güç olarak hatırı sayılır bir konumda. Sonuncu ve en az üssü bulunan güç ise DAİŞ’e karşı kurulan Uluslararası Koalisyon (Birleşik Müşterek Görev Gücü) ki onun da 30 üssü var. Haritalardaki üslerin sayısı güç farkını yansıtmıyor. Dış güçlerin Suriye’deki askeri üsleri ve noktaları sayı, teçhizat, görevler ve müdahale mekanizmaları açısından farklılık gösteriyor. HALEP