Tunus’un bitmeyen siyahi düşmanlığı

Dünya Haberleri —

Tunus'un Akdeniz kıyı şeridinde göçmenler - Foto: AFP

Tunus'un Akdeniz kıyı şeridinde göçmenler - Foto: AFP

  • Siyahi Afrikalılara özel ırkçı uygulama yapan Tunuslu yetkililer binlerce insanı gıda, ilaç ve ulaşımdan mahrum bırakıyor. Tunus Ulusal Muhafızları tutukladıkları göçmenleri Cezayir-Libya sınırından Sahra çölüne sürüyor. 
“Biz insanız! Uluslararası kuruluşları Tunus yetkililerine bize saygı duymaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunmaya çağırıyorum. Suda insanları gördüğünüzde onlara balık veya hayvanmış gibi davranmamalı, onlarla ilgilenmelisiniz. Hayata saygı göstermeliler! İnsanlarımızı öldürüyorlar veya kardeşlerimizi çöle sürüyorlar. Bunun durması gerekiyor.”

5 Mayıs’da çıktıkları ölüm yolculuğundan sağ kurtulan göçmenin açıklamasından.

EMRULLAH BOZTAŞ
Bu yıl şimdiden yüzerce cana mal olan Tunus-İtalya arası Akdeniz göç rotasının, deniz yolu kadar karada kalan bölümü de siyahi Afrikalılar için aşağılanma, taciz, tecavüz ve ölümle örülü. Tunuslu yetkililer Frontex ile yaptıkları anlaşmalarla geçiş için ülkelerine gelenleri karada çöle sürüyor, denizde ise teknelerine müdahale ederek ölümlerine sebep oluyor. 
Refugees in Libya (Libya’daki Mülteciler) adlı Sivil Toplum Kuruluşu Tunus’un Sfax ve Al Amra bölgesindeki sahil şeridine sıkıştırılmış göçmenlerin hayati tehlikesine dikkat çekti.  STK’nın özellikle vurguladığı siyahiler karşı ırkçılığın kamusal yönü. Refugees in Libya sahilde, “göçmenler trajik koşullarda yaşamakta, içme ve yıkanma için gerekli suya erişimde ciddi zorluklarla karşılaşmakta, bu da onları kötü hijyen ve susuzluktan kaynaklanan hastalıklara maruz bırakmaktadır” diyor. Siyahi göçmenlere özel bu uygulamada, “Bu insanlar zeytin ağaçlarının altında açık havada, kavurucu yaz güneşinde yaşamakta. Bu da günlük yaşamlarını sadece temel ihtiyaç maddelerini elde etmenin bile başlı başına bir başarı haline geldiği sürekli bir hayatta kalma mücadelesine dönüştürmektedir” ifadeleri yer aldı.

Ulaşım araçları yasak
Tunus Ulusal Muhafızları göçmenleri pazarlarda aktif bir şekilde takip ederek sebze gibi günlük ihtiyaç maddelerini ve hatta kafelerde cep telefonlarını şarj etmek gibi temel hizmetleri almalarını engelliyor. Hem özel hem de kamuya ait her türlü ulaşım aracının onları taşıması yasaklanarak hareketleri kısıtlanıyor. İçlerinden herhangi biri yakalandığında derhal Cezayir ya da Libya sınırına geri gönderiliyor.

200 çocuk 150 kadın
200'den fazla çocuk ve 150'den fazla kadının tamamı yetersiz bakım ve koruma eksikliği ile günlük olarak yüzleşiyor. Göçmenlerin çoğunluğunu 18-30 yaş arası gençler oluştuyor. Bu bölgelerdeki göçmenler arasında Sahra Altı Afrikalıların yanı sıra kendi ülkelerindeki zor koşullardan kaçanlar da var. Tunus topraklarında yeni ve trajik zorluklarla karşı karşıya bulan Sudanlılar, Somalililer, Etiyopyalılar ve Eritreliler de tehlike altında. 

Fırsatçılar ve emek sömürüsü
STK’nın X platform üzerinden yaptığı son uyarı sömürünün boyutlarına da dikkat çekiyor.  “Bu zorlu çevre koşullarına ek olarak, göçmenler bazı yerel sakinler ve kaçakçılar tarafından süregelen sömürüye maruz kalmaktadır. Bu sömürü, yetersiz ücretlerle veya ücretsiz olarak zorla çalıştırmadan, Avrupa'ya geçme ihtiyaçlarını istismar eden kaçakçıların mali gaspına kadar çeşitli şekillerde gerçekleşmektedir” deniliyor. 
Akdeniz’de 2024’ün en büyük dramı 5 Mayıs’ta yaşandı. Tamamı siyahi Afrikalıların göçmen teknesi Tunus makamları tarafından sabote edildi ve battı. O gün 9’u kadın 6’sı çocuk 16 ceset sahilde kamyonlara yüklendi. TUNUS

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.