Yaşlıyım ama zafere çok inançlıyım
Kadın Haberleri —
- Her birinin yaşamı ayrı bir hikayedir Barış Anneleri’nin. Onlardan biri olan Hatice Ana yürüdüğü yolda kararlı: “71 yaşındayım, barış için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım. Ben kimseye değil Newrozlara inanıyorum. Onlar olduğu sürece zafer yakındır.”
Amed’in Lice ilçesine bağlı Arıklı köyünde 1951 yılında 8 kardeşin en büyüğü olarak dünyaya gelen Hatice Ay, 19 yaşındayken kuzeni ile evlendirilir. Kendi ifadeleriyle “huzurlu ve sevgi dolu” bir köy hayatı vardır, ancak bu huzur devletin köylerine girişi ile bozulur. “Gençliğimizde devletin üzerimizde büyük baskısı vardı” diye belirten Hatice Ana, 1994 yılında bu baskılar nedeniyle Amed’den Ankara’ya göç etmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. “İki yıl boyunca hep ağladığımı hatırlıyorum. Çünkü gurbet bana çok zor geliyordu ve toprağımı, komşularımı sevdiklerimi çok özlüyordum” sözleriyle anlatıyor o günleri.
Hatice Ana, o gün bu gündür içine girdiği bu yeni dünyanın dayattığı kültüre karşı kendisini, dilini, kimliğini korumanın mücadelesini sürdürüyor.
Her şeye rağmen dik durduk
Ankara yıllarında büyük bir geçim sıkıntısıyla karşı karşıya kalan Ay ailesinin bir evladı simit satarken saldırıya uğrar ve hayatını kaybeder. Hatice Ana’nın diğer oğlu ise iş kazasında can verir. O zorlu günleri “9 çocukla Ankara’da yaşamak, onları büyütmek ve okutmak kolay değildi ama biz hiçbir zaman kendimizi bırakmadık. Her şeye rağmen dik durmaya çalıştık ve alın teriyle bugünlere geldik” diye anlatıyor.
Hayallerim de memlekette kaldı
Doğup büyüdüğü topraklardan uzakta geçirdiği 27 yıla rağmen Ankara’ya alışamadığını belirten Hatice Ana, “Yılda 4-5 kez memlekete gitmeme rağmen hala oraları çok özlüyorum. Oraları terk etmek zorunda kaldığımdan beri kendimi de hayallerimi de orada unuttum geldim. Biz çok şey gördük; Kürt olduğumuz için öldürüldük, işkence gördük” diye özetliyor Kürtlerin yaşadıklarını.
Kürtçeyi canlı tutma çabası
Kürtçeye yönelik baskı ve asimilasyon uygulamalarına karşı Hatice Ana, aile içinde de dışında da mücadele veriyor. Dilini ve kimliğini çocuklarına verdiği isimlerle de diri tutma çabasında. Kız çocuklarına verdiği Kürdistan, Newroz, Zelal, Hîvda isimleriyle kendini iyi hissettiğini dile getiriyor. Fakat devlet bu isimleri dahi çok görmüş, baskılarla yüz yüze kalmış Hatice Ana. Ankara’daki yaşamı boyunca mücadelesinden ödün vermediği için iki kere evi basılır.
Newrozlara inanıyorum
Hatice Ana, yıllardır süren baskılara karşı ise cevabını şöyle veriyor: “Başımıza ne gelirse gelsin yaşam tarzımızın değişmesine, dilimizin kaybolmasına izin vermedim, vermeyeceğim de. 71 yaşındayım, barış için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım. Ben yaşlandım, belki barışı görmeyeceğim ama Kürtlerin üstesinden geleceğine inanıyorum. Ben kimseye değil Newrozlara inanıyorum. Onlar olduğu sürece zafer yakındır. O yüzden tüm Newrozlara selam olsun.”
JİNNEWS/ANKARA