Bir araç olarak Hamas
Dosya Haberleri —
- Hamas’ın şeytanlaştırılması ve Üçüncü Reich ile kurulan bağlantı, çok önemli bir meseleyi, hatta belki de “asıl” meseleyi örtbas ediyor: Yadlin aslında Hamas’ın yok edilmesinden bahsetmiyor. Bahsini ettiği, bir Filistin devleti projesinin yok edilmesi.
- Hamas’ın hedeflerini her an terör ile gerçekleştirmeyi amaçladığı, İsrail’de her zaman biliniyordu ve Yadlin’in “bir terör örgütü olmasına rağmen” dediği de tam olarak budur. Şimdi Hamas tarafından gafil avlanıldığını iddia etmek, tek kelime ile, yalandır.
- Hamas’ın siyasi yükselişi, Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) bir Filistin devletinin kurulması için enerjik bir biçimde bastırmaya devam ettiği, ancak İsrail devletinin var olma hakkını da açıkça tanıdığı ve aynı zamanda hedeflerine ulaşmak için “terör ve diğer her türlü şiddetten” vazgeçtiğini açıkladığı bir dönemde başladı.
PETER FREY* - Çeviri: OSMAN OĞUZ
Filistin’e zarar vermeyi dileyen her şey, elbette ayrıca ve her şeyden evvel bir Filistin devleti üzerinde hakkı olanlara, Filistinlilere yönelir. Filistinliler, gerçektir; ne ki bir ulus-devlet varlığı olarak Filistin, eskiden olduğu gibi yalnızca bir projedir - bu arada, Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası hukuk bağlamında tanımlanmış bir proje. Bu, yüzeysel olarak demokratik olan İsrail’in ve onun jeostratejik koruyucu babalarının gözünde ise her zaman bir diken olmuştur ve olmayı sürdürmektedir.
Birbirleriyle trajik bir biçimde bağlı üç kişilik, bu makalenin hattına eşlik edecek: Amos Yadlin, Benyamin Netanyahu ve Yitzhak Rabin. Onları birleştiren, İsrail’in geçmiş ve bugündeki siyasetinde üstlendikleri belirleyici rolleri.
Kurban rolünde
Amos Yadlin, Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsünün İcra Direktörü. Evvelde İsrail ordusunda general, IDF’nin Genelkurmay üyesi ve askeri istihbarat dairesi başkanıydı ve Pentagon’a doğrudan bağlantıyı sağlıyordu. Harvard mezunu Yadlin, kendi enstitüsü aracılığıyla ve danışman rolü ile İsrail siyasetine etki etmeye devam ediyor. (1) Yadlin, anglo amerikan ağlarının siyasi yapılarına son derece iyi yerleşmiş bir isim. (2) Yadlin etki alanı yüksek medyada göründüğünde bu dikkatlice hesaplanmış bir stratejik iletişim anlamına gelir. Bugünlerde de, aşağıdaki örnekteki gibi, çok sayıda savaş açıklaması yaptı:
“Hamas’ı yok etmek için savaşa giriyoruz; tıpkı Nazi Almanyasının yok edilmesi gibi.” (3, a1)
Daha bu noktada bir şeyi açıklığa kavuşturalım: Yadlin, burada propaganda yapıyor. Çatışmanın tanımlanma biçimi ve nasıl çözülmek istendiği, yanlış anlamaya mahal vermeyecek biçimde buna işaret ediyor.
Hamas’ın şeytanlaştırılması ve Üçüncü Reich ile kurulan bağlantı, çok önemli bir meseleyi, hatta belki de “asıl” meseleyi örtbas ediyor: Yadlin aslında Hamas’ın yok edilmesinden bahsetmiyor. Bahsini ettiği, bir Filistin devleti projesinin yok edilmesi.
İnsan hayatı Yadlin’i gerçekte ne kadar ilgilendiriyor? Belli ki onun için daha yüksek ve daha düşük değerli insan hayatları var. Daha yüksek değerli insan hayatları için daha düşük değerli insan hayatlarını feda etmek, meşru görünüyor. (4) Biraz pişmanmış gibi davranma ikiyüzlülüğünü elbette gösterebilir. O, insanların acısını, nihai olarak hizmet ettiğini iddia ettiği siyonist projeyi ilerletmek için araçsallaştırıyor. (5) Böyle bir insanlık görüşü, genellikle ırkçı olarak nitelendirilir.
“Orada ilaca ihtiyacı olan kadınlar ve yaşlılar var. Bunların hepsi insani vakalar ve onları teker teker kurtarmaya çalışmalıyız. Bence parmaklar, [Hamas lideri Yahya] Sinvar’a doğrultulmalı. Eğer Gazze’deki insani krizi hafifletmek istiyorsa, en azından tüm insani davranış normlarına ve uluslararası hukuka aykırı olarak kaçırdığı sivil halktan tüm insani vakaları serbest bırakmalıdır.” (3i)
Yazının ilerleyen bölümlerinde iktidar ve ideoloji sarhoşu insanların temel insan hakkı olan yaşam hakkına ne ölçüde saygı duyabileceklerini ve bu hakkı ne ölçüde koruyabileceklerini sorgulamak zorunda kalacağız. Özellikle İsrail’in gizli servisleri, bu konuda pek de hassas değildi ve olmamaya devam ediyorlar. (6, 7, 8)
Amos Yadlin, Hamas tarafından rehin tutulan İsraillilerden bahsediyor. Hamas, terörün fakirlerin zenginlere, zayıfların güçlülere karşı savaşı olduğu ilkesine göre hareket ediyor. Yani, mevzubahis olan bir asimetrik savaş. Hamas’ı bu savaşı üstlenmeye kimin motive ettiğinin ise kendi başına bir tarihi var.
Savaşlar, her zaman, insan hayatının kurban edilmesiyle bağlantılıdır - hem kendi hayatının ama özellikle de diğer tarafın hayatının. Savaşların bir geçmişi vardır ve bu geçmişin iki tarafı. İsrail, savaşın diğer tarafı olarak, on yıllardan beri Filistinlilere karşı zenginlerin fakirlere, güçlülerin zayıflara karşı uyguladığı türden bir terör uyguluyor.
İlginç biçimde burada [Almanya’dan bahsediyor, ç.n.] Hamas operasyonunun somut ve oldukça spesifik hedeflerini kimse gerçekten sormuyor. Oysa bunlar oldukça açık. Hamas, İsrail hapishanelerindeki daha büyük sayıdaki Filistinlilerin serbest bırakılmasını sağlamak için çok sayıda rehine aldı. Bu, aynı zamanda Hamas’ın bu yılın 7 Ekim’inde gerçekleştirdiği operasyonun boyutunu da açıklamaktadır. Biraz müstehzi ifade etmek gerekirse, duruma karşılık gelen bir talepte bulunabilmek için çok sayıda rehineye ihtiyaç duyuluyordu.
“Hamas İsrail’e Cumartesi günü bir takas önerdi: İsrail’in elindeki tüm Filistinli mahkumlara karşılık Gazze’deki tüm rehinelerin serbest bırakılması. Mahkumların içinde olduğu acil durum, onları özgürlük savaşçıları olarak görmeye devam eden Filistlinliler için oldukça duygusal.” (9)
Hamas’ın silahlı kanadının sözcüsü Ebu Ubeyde, şunları söyledi: “Düşman bu meseleyi derhal sona erdirmek istiyorsa, biz buna hazırız.” (9i)
Bu makalenin yazarı, Hamas savaşçılarının -operasyonun ilan edilen amacının ötesinde- mümkün olduğunca çok sivili öldürmek için yola çıkmadığını varsayıyor. Sivil kayıpları ikincil hasar olarak kabul etmiş olsalar bile. Ajanların, provokatörlerin ve “hardcore İslamcıların” bu ilkeyi ne denli çiğnedikleri ise yanıtsız bir sorudur.
Eski istihbarat şefi Yadlin, savaşın bir tarihe dayandığı ve bir karmaşıklığa sahip olduğunu gizliyor. İsrail toplumunun ve siyonist liderlerinin ülkenin on yıllardır içinde tutulduğu savaş durumundaki sorumluluğunu gizliyor. Bunu yapmak zorunda, çünkü aksi takdirde kendi siyonizmini de toprağa gömmek zorunda kalacak. Ne var ki bu siyonizm canice ve Yadlin’in sözleri Benyamin Netanyahu’nun Likud partisindeki İsrailli aşırılık yanlıları için de bir yem niteliğinde:
“Gazze’de taş üstünde taş bırakılmasın. Gazze Dresden’e dönmeli, evet! Gazze’yi şimdi yok edin! Şimdi!” (10)
Hata değil
Peki İsrail’in siyonist liderlerini gerçekte ilgilendiren nedir? Cevap zaten verilmiş durumda. Sevgili okur, Amos Yadlin’den yapılan aşağıdaki alıntının ilk cümlesinde geçen Hamas sözcüğünü lütfen “Filistin (projesi)” olarak değiştir (vurgu yazara aittir):
“İsrail hükümeti, Hamas’ı yok etmeye ve Gazze’de egemen bir güç olarak varlığına son vermeye karar verdi. Bu feci başarısızlığa yol açan Hamas’ın ılımlı olduğu paradigması, Gazze’deki 2 milyon insana karşı sorumluluk hissettiği, Gazze’yi yeniden inşa ettiği, Gazze halkının refahını önemsediği ve sorumlu bir adres olduğu paradigmasıydı.” (3ii)
Uyarı: Yine, manipülatif anlatı mekânı için bir hikâye içeren bir paradigmayı yutmamız için baştan çıkarılıyoruz.
“Ilımlı Hamas” paradigmasını aslında kim ortaya çıkardı? Hamas’ın kökeninde aşırı İslamcı, terörist ve uluslararası etkinlik gösteren Müslüman Kardeşler’in Filistin kolunu temsil ettiği hiçbir zaman bir sır değildi. Geçmişte “ılımlı Müslüman Kardeşler” paradigmasını kim yaydı ve bundan ne elde etti? Peki “ılımlı Hamas” efsanesinin kaynağı kim?
Siyonist projeye aşina olan herkes, Büyük İsrail’in yaratılmasında Filistinlilere yer olmadığını, onlar için bir mekânın öngörülmediğini gayet iyi bilir. (11) Onlar, yalnızca bir baş belasıdır.
Gazze için planlanan, etnik temizlikten başka bir şey değil. Bu insanlar, bilmem neredeki Arapların ilgilenmesi gereken ikinci sınıf insanlar olarak kabul ediliyor. Siyonist ideoloji, ırkçılığa gebedir. Yahudi toplumunu ve onun travmatik tarihini rezil, tipik bir güç siyaseti çerçevesinde kullanır. (12) Ne ki, üyeleri de onun bu amaçla kullanılmasına izin vermektedir.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda, 2023 yılında, bir İsrail Başbakanı, Filistinlilere bir yandan Ortadoğu’nun bir Filistin devletine yer olmayan siyasi haritasını açıkça gösterip öte yandan ciddi ciddi barış teklif edebildi. Benyamin Netanyahu’nun gösterdiği harita, 2023’e ya da öncesine de değil, 1948 yılına tarihlenmişti. (13) Burada mesele, daha önce başka insanların yaşadığı toprakların sömürgeleştirilmesidir. İsrail, gayet basit ve açık biçimde sömürgeci bir gücün özelliklerini gösteriyor. Filistinliler, bunu yalnızca muazzam bir provokasyon olarak görebilirdi - radikal Filistinliler daha da fazla. Bunun tam iki hafta sonrasında Hamas, İsrail’i “şaşırttı”.
İdeolojiler, onlardan da daha fazla ideologlar, kullanılıyor. Siyonistler de kullanılıyor - “daha yüce bir amaç” için.
Amos Yadlin’in Davos’taki Dünya Ekonomik Forumunda (WEF), süper zenginlerin ve çılgınların arasında işi ne? (2i) Orada bir şey aradığı yok. Oraya kendisi de başvurmadı ama Davos’un elit çevresine inanmış bir siyonist ve dolayısıyla dünyanın kaderini kontrol etmeleri gerektiğine inananların hizmetkâr ruhu olarak dahil edildi. Eski general ve gizli servis şefi, görünen o ki, “doğru şeyleri” yapıyor ve yurttaşı ve Davos’un şu anki ideolojik önderi Noah Harari’nin dalgasında göze çarpacak derecede iyi bir biçimde yüzüyor. (14)
Hamas’ın işgal altındaki Filistin topraklarının siyasi coğrafyasında ortaya çıkmasının kesinlikle “bir hata” olmadığını hem Yadlin hem de Harari gayet iyi biliyor. Ancak anlatı alanını “büyük bir hata” yalanıyla doldurmalarının Büyük İsrail vizyonu açısından ahlaki olarak şüphe yok ki gerekçeleri vardır.
“Bu, büyük bir hata. Hamas, kendisini İsrail’i yok etmeye adamış, IŞİD düzeyinde ve hatta IŞİD’den daha da beter bir terör örgütüdür - çocukları ailelerinin gözü önünde öldürüyor. … Hatta bunun fotoğraflarını çekip sosyal medyada yayınlıyorlar ve işledikleri savaş suçları ile gurur duyuyorlar. Dolayısıyla İsrail, paradigmayı değiştirmek zorunda kaldı.” (3iii)
Bu, bir propaganda. Kamusal anlatı mekânındaki her zaman duygusal ve hedef odaklı işleyen imgeleri (“çocukları ebeveynlerinin önünde öldürüyor”) beslemeyi ve güncellemeyi hedefliyor. Ve bu, bir projeksiyon (“sadece diğerleri öldürmek istiyor ama biz yalnızca kendimizi savunuyoruz”). Ancak gerçek şu ki, Yadlin doğal olarak daha iyisini biliyor. Ne de olsa Hamas’ın İsrail’in Filistinli bir “ortağı” olarak kabul görmeye başladığı dönemde Genelkurmay’da ve istihbarat servisinin yüksek mevkilerinde çalışıyordu. (15) Bu adam yanılmadı ama şimdi duygusallaştırılmış kamuoyuna “bir hata” satıyor. Şimdi zenci (Hamas), açık ki suçunu işledi ve -“en iyi senaryoda” bir Filistin devleti projesiyle birlikte- çöpe atılabilir.
“Hamas’ı şu andan itibaren İsrail’e saldıran Gazze’deki komşu ülke ‘Hamasistan’ın hükümeti olarak tanımlıyoruz ve İsrail’e saldıran bu komşu ülkeye savaş ilan ediyoruz. Müttefiklerin 1945’te Almanya’ya yaptığı gibi, ABD’nin 2014’ten 2019’a kadar Irak ve Suriye’deki halifeliğe, IŞİD’e yaptığı gibi, bu devleti yok edeceğiz. Hamas’ın yok edilmesinden sonra [Filistin Yönetiminin] Gazze Şeridine geri dönebileceğini umut ediyoruz.” (3iv)
ABD’nin Suriye ve Irak’ta hiçbir zaman bir halifeliği ya da İslam Devleti’ni (İD/IŞİD) yok etmediği gerçeğini bir yana bırakalım:
Yadlin ve benzerleri bütünüyle yanılıyor olabilirler mi? Hatta öyle bir yanılma ki, böylece tamamen başka bir projeyi yıkıma götürüyorlar: İsrail projesini.
İsrail’in siyaseti, kuruluşundan bu yana ABD’nin büyük desteğine dayanıyor - dolayısıyla İsrail’in siyaseti, şüphesiz egemen bir siyaset değil: Hegemonun varlığı ya da çöküşü ile ayakta durur ya da düşer. ABD, bir dünya gücü olarak ipin ucunu kaçırdığında -ki böyle olduğuna dair pek çok gösterge var-, İsrail’in siyaseti iskambil kağıdından bir kule gibi çökecek ve İsrail devleti de bunun arkasından gelecektir ya da İsrail, paradigması Arap komşuları ile gerçekten barış içinde bir arada yaşamak olan kendi egemen politikasını yaratıp ona yaslanacaktır; ne var ki durum henüz öyle değil. Her halükarda, siyonist paranoyanın devamı, er ya da geç İsrail’i çöküşe götürecek.
Barışı sabote etmek
FKÖ’nün hakimiyetindeki Filistin Yönetimi, 1990’lardan itibaren Hamas aktivistlerini siyasi makamlara getirmek üzere geri çekildi. Burada çok mekanik, düalist bir düşünce tarzı geçerli. O zamanlar Hamas, FKÖ’ye karşı konumlandırılmıştı ve bugün Hamas’ın, yerine El Fetih’i (FKÖ’yü) Gazze’nin bir bölümünde yönetici olarak yeniden kurmak üzere, basitçe yok edilebileceği düşünülüyor. Aynı zamanda, yeniden kurulacak özerk otoriteyi bir kukla olarak gördüklerini de açıkça ortaya koyuyorlar; çünkü Filistin projesinin tasfiyesi, tartışmaya açık değil:
“Örgütleri yok edilecek. İsrail, bütün toprakları geri vermeyecek. 2005’teki çizgiye [İsrail’in Gazze Şeridinden geri çekilmesi] geri dönmeyeceğiz. Ve sonunda [...] tüm Hamas komutanları, bu Holokost’a karışan tüm liderler hedef alınacak, yargılanacak ya da yalnızca öldürülecek.” (3v)
Yadlin burada Holokost’u cömertçe kullanıyor ama İsrail tarafından öldürülen binlerce Filistinli -sayıları bu çatışmanın İsrailli kurbanlarından çok daha fazladır- Holokost ile ilişkilendirilirse vay bunu söyleyenin hâline! Bu hâlde hemen İkinci Dünya Savaşında Yahudilerin endüstriyel imhasının önemsizleştirildiği iddiası ortaya atılır - ardından politikacılar ve “duruş sahibi” gazeteciler birlikte safları sıklaştırır. (16)
İsrail gizli servislerinin dünyanın en iyileri arasında olduğu, yalnızca son günlerde düzenli olarak söylenmiyor. (17) Eski istihbarat şefi Amos Yadlin’in bu konuda aşağıdaki alıntıda sergilediği dengeciliğin üzerine çıkmak zor. Yadlin’in bir yandan bize nasıl yalan söylediğine ama diğer yandan da muhtemelen istemeden de olsa nasıl doğruyu söylediğine dikkat edelim (vurgular yazar tarafından eklenmiştir):
“Cumartesi gününden önce düşündüğümüz her şeyi geride bırakmak zorundayız çünkü paradigma, Hamas’ın bir terör örgütü olmasına rağmen Gazze’deki 2 milyonluk nüfusu önemseyen makul bir hükümet olduğu idi ve böyle de davrandılar. Katar’dan İsrail halkı için para aldılar, işçileri İsrail’e çalışmaya gönderdiler ve sorumlu bir hükümet gibi davrandılar.” (18)
Sinizmin pek çok yüzü var. Bunlardan biri, çitlerle çevirdiği 360 kilometrelik alandan dilediği gibi ucuz işgücü kullanan lütufkâr hayırseverliktir. Sonra bu, “İsrail’e çalışmak için işçi gönderiyorlar” anlamına geliyor. Ne ki, bu noktada odaklanılması gereken bir başka husus var:
Hamas’ın hedeflerini her an terör ile gerçekleştirmeyi amaçladığı, İsrail’de her zaman biliniyordu ve Yadlin’in “bir terör örgütü olmasına rağmen” dediği de tam olarak budur. Şimdi Hamas tarafından gafil avlanıldığını iddia etmek, tek kelime ile, yalandır. Bu, bir yandan güncel olaylar açısından bir yalandır, diğer yandan ise Müslüman Kardeşler’in (yani Hamas’ın) genel olarak bilinen stratejik yönelimi açısından bir yalandır.
Etkili bir yayın olan Washington Post gazetesinde, 2014 yılında, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında 1970’lerden itibaren yürürlüğe koyduğu politikada yaptığı değişiklikler hakkında şunları okuyabilirsiniz:
“İşgal altındaki topraklardaki FKÖ aktivistleri, İsrail güvenlik devletinin acımasız baskısına maruz bırakılmıştı. Aynı anda, Mısır’ın yasaklı Müslüman Kardeşler örgütüne bağlı İslamcıların Gazze Şeridindeki faaliyetlerine izin verildi ki bu, Gazze Şeridinin Gamal Abdel Naser’in seküler-milliyetçi Mısır hükümeti tarafından yönetildiği günlerden radikal bir sapma idi. Mısır, İsrail’in Batı Şeria’yı ele geçirdiği 1967 Arap-İsrail savaşından sonra Gazze Şeridinin kontrolünü İsrail’e kaptırmıştı. 1966 yılında Nasır, İhvan’ın önde gelen entellektüellerinden Seyyid Kutub’ı idam ettirdi. İsrailler, Kutub’un Filistin topraklarındaki destekçilerini, tekerlekli sandalyeye bağlı Şeyh Ahmed Yasin de dahil olmak üzere, Arafat’ın FKÖ’süne karşı yararlı bir denge unsuru olarak gördüler.” (19)
Hamas’ın siyasi yükselişi, Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) bir Filistin devletinin kurulması için enerjik bir biçimde bastırmaya devam ettiği, ancak İsrail devletinin var olma hakkını da açıkça tanıdığı ve aynı zamanda hedeflerine ulaşmak için “terör ve diğer her türlü şiddetten” vazgeçtiğini açıkladığı bir dönemde başladı. (20) FKÖ lideri Yaser Arafat, henüz 1973 yılında terörizm ile arasına mesafe koymuştu.
FKÖ’nün radikalliği ile şiddet içeren unsurları ve İsrail devletini reddetmesi, o güne kadar İsrail’in bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik müzakereleri tümüyle reddetmesinde belirleyici etken olmuştu. Teröristlerle müzakere etmeye gerek yoktu, onlarla ancak savaşılabilirdi. Filistin siyasi liderliği İsrail’i ölümcül düşman olarak gördüğü müddetçe gelecekteki Büyük İsrail için adım adım toprak “elde etmek” de mümkündü. (21, 22)
Müslüman Kardeşler’in sahneye çıkışı
ABD’nin Suudi Arabistan’daki eski büyükelçisi Charles Freeman’a göre Hamas, FKÖ’ye karşı bir proje olarak İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin Bet’in fikri idi. (23)
FKÖ şiddetten vazgeçtiğinde İsrailli radikal siyonistler, kelimenin gerçek anlamıyla düşmanlarını ve bununla birlikte toprak gaspına dayalı şiddet doktrinleri için kullanışlı bir bahaneyi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar. Ahmed Yasin, İsrail işgal kurumları için ilginç bir yeni ortak olarak sahneye çıktı. Ahmed Yasin, Uluslararası Müslüman Kardeşler’in bir üyesi ve yerel lideriydi. (24) İsraillilerin bu şeyhi kendi amaçları için mi keşfettikleri yoksa kendilerine tavsiye mi edildiği, yanıtlanmamış bir soru olarak ortada duruyor. Müslüman Kardeşler’in o dönemde İngiltere’nin başkenti Londra’da bir sürgün şubesi olduğu ise biliniyor.
Müslüman Kardeşler, geleneksel olarak -bunun nedeni bir İslam devlet sistemini uygulamaya dayalı ideolojileridir- antisemitiktir. Bizim sözde aydınlanmacı medyamız, bize onların antisemitizmleri ile kendilerinin de karanlık bir geçmişi olduğunu söylemiyor. (25, 26, 27, 28, 29, 30) Müslüman Kardeşler, radikal ve aşırıcıdır ve bir teokrasi için çalışıyorlar. İsrailliler, 1970’lerden itibaren tüm bunların farkındaydı. Radikal siyonist güçler buna rağmen Müslüman Kardeşler ile işbirliği için bastırmış ve bu da ılımlı İsrailli çevrelerin Filistin sorununa barışçıl bir çözüm bulma çabalarını baltalamıştır.
Müslüman Kardeşler, barış zamanlarında her şeyden evvel sosyal ve ideolojik olarak faaliyet gösteriyorlar. Bu yaklaşım, daha sonra cihada, silahlı mücadeleye yönelebilecekleri devrimci durumun koşullarını yaratmayı amaçlıyor. Bu, Müslüman Kardeşler’in tipik yaklaşımı.
Şeyh Yasin, İsrailli işgalcilerin ılımlı bakışları altında İslamcı grup Mujama al-Islamiya’yı kurdu. Bu grup, İsrail tarafından hemen bir yardım kuruluşu olarak tanındı ve daha sonra, 1979’da, bir dernek olarak kabul edildi. İdeolojik çalışmalar için okullar ve üniversiteler gibi kurumlara ihtiyaç vardı; böylece Yasin, Gazze İslam Üniversitesini kurdu ve bu da İsrail makamları tarafından desteklendi. Bunların hiçbiri, FKÖ liderliğinin gözünden kaçmadı ve onlar, Yasin’i ve İsrailli işgalcilerle şaşırtıcı derecede iyi geçinen diğer İslamcıları işbirlikçi olarak tanımladı. (24i)
FKÖ lideri Yaser Arafat, 2001 yılında İtalyan L’Espresso gazetesine buna dair şöyle diyecekti:
“Hamas, İsrail’in desteği ile kuruldu. Amaç, FKÖ’ye düşman bir örgüt yaratmaktı. İsrail’den mali destek ve eğitim aldılar. Biz bir domates fabrikası bile kuramazken onlar izinlerden yararlanmaya devam ettiler. Yitzak Rabin’in kendisi, bunu ölümcül bir hata olarak tanımladı. İsrail’in bazı işbirlikçileri, bu [terör] saldırılara dahildir.” (31)
Ve Corriere della Sera gazetesine Arafat, şu şikayette bulunuyordu:
“Şiddeti durdurmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ancak Hamas, [Hamas’ın kurulduğu 1980’lerin sonunda] Başbakan [Yitzhak] Shamir zamanında onlara para ve okullar, üniversiteler ve camiler de dahil olmak üzere 700’den fazla kurum veren İsrail’in bir yaratığıdır. [Yitzhak] Rabin bile Mübarek’in [Mısır Devlet Başkanı] huzurunda kendisini suçladığımda bunu itiraf etti.” (31i)
Şeyh Yasin’in bir diğer örgütü de Mecc el-Mücahidin’di. Hamas, daha sonra, 1987 yılında, bu örgütten doğdu. Şeyh Yasin’e sosyal projeler başlatmasına olanak tanıyan mali kaynaklar sağlandı. Ve kiliseler inşa etmesine. 1984 yılında, yoksul Jaurat mahallesinde onun parasıyla inşa edilen bir camide silah depolandığı ortaya çıktı. İsrail, Yasin’e 12 yıl hapis cezası verdi. Filistinlilere karşı acımasız önlemleriyle tanınan İsrail baskı aygıtı, daha sonra şaşırtıcı biçimde hoşgörülü davrandı ve Yasin’i sadece bir yıl sonra serbest bıraktı. (24ii)
Müslüman Kardeşler’in cihada hazırlanmak için kiliselerde silah depolaması, örgütün alametifarikasıdır. Müslüman Kardeşler, 2011 yılında Suriye’nin güneyindeki Dera kentinde şiddeti körükleyerek Suriye’deki “halk ayaklanmasının” fitilini ateşlediğinde silah ve lojistik üsleri, kentin merkezi camilerinden biri olan El Umari Camii idi. Müslüman Kardeşler, 1982’de Suriye’de, o günlerde Hama’da, bir ayaklanma denemesi gerçekleştirmişti ve orada da kutsal savaş için kullanılanlar, ibadet yerleriydi. (32) Peki 1982 yılında Müslüman Kardeşler’in Suriye’de başarılı bir ayaklanma gerçekleştirmesi, İsrailli siyonistlerin yararına mı olurdu? Cevap: Evet.
Hamas, 1980’lerin sonunda, onu oyuna sürenlerin niyetlerini pratiğe dökmeye başladı. İsraillilere karşı terörist saldırılar düzenleyerek ve onları kaçırarak İsrail’in düşmanı olan FKÖ’nün yerini almaya başladı. Şeyh Yasin, nihayet 1989’da yeniden tutuklanıp bu kez ömür boyu hapse mahkum edildiğinde, artık Hamas adını alan Pandora'nın kutusu çoktan açılmıştı. Nihayet 1991 yılında Hamas’ın askeri kolu olan El-Kassam Tugayları kuruldu. (33)
Yitzhak Rabin meselesi
Uzlaşma ve barış süreci, Hamas ve İsrailli radikal yerleşimcilerden kaynaklanan artan şiddete rağmen, İsrailli politikacılar ve Filistinli FKÖ politikacıları tarafından ilerletilmeye devam etti. Bu süreç, 1993’ten itibaren “Oslo Barış Süreci” olarak ivme kazandı. “Oslo 1” ve “Oslo 2”nin amacı, “iki devletli çözüm”ün kademeli olarak hazırlanmasıydı. (34) Yitzhak Rabin ve Şimon Peres’in etrafındaki ılımlı İsrailli politikacılar, bu nedenle radikal, ortodoks siyonistlerin hedefi haline geldiler. O dönemde Hamas suikastleri tam da ihtiyaç duydukları şeydi. İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin bir mitingde vurulduğunda Oslo 2 anlaşmalarının mürekkebi henüz kurumamıştı. (35)
Bundan önce siyonist politikacılar ve medya, başbakana karşı düpedüz bir cadı avı başlatmıştı. Mitinglerde SS üniforması içinde resmedilerek başbakan, alenen kötülenmişti. Bu sözler, o dönemde Benyamin Netanyahu tarafından söylendi:
“Arabasını nasıl aldıysak, onu da öyle alacağız.” (36)
Netanyahu, Aralık 2022’de Ulusal Güvenlik Bakanı olarak Netanyahu’nun kabinesine atanan aşırı sağcı siyasetçi Ben Gvir’in sembolik ve hakaret içeren bir eylemine atıfta bulunuyordu. Bu Ben Gvir, Rabin’in makam aracının radyatör ızgarasını alenen, bir kamusal eylem olarak sökmüştü.
Yitzhak Rabin cinayeti, bir İsrail vatandaşı olan Yigal Amir tarafından işlendi. Geçmişe bakıldığında, başbakanı korumaya yönelik tüm sistemin çöktüğü ortaya çıkacaktı. Katilin annesi, suçun arka planını anlamaya çalıştı ve oğlunun bu suçu tek başına işlemiş olamayacağını keşfetti. (38)
Gizli servislerin başarısızlığından söz ediliyordu. Bu gerçekten bir başarısızlık mıydı? Ekim 2023’te İsrail gizli servislerinin yaptığı gibi bir başarısızlık mı, yani? Şin Bet, İsrail’in iç istihbarat teşkilatının adıdır. Şin Bet, Hamas’ın kurulması ile “ilgilendi” ve Şin Bet, İsrailli siyasetçilerin güvenliğinden sorumlu idi ve hala sorumlu.
Bu, bir başarısızlık değildi.
İsrail gizli servislerinin ağındaki Hamas
Hamas, aşırılık yanlısı ve şiddet odaklı politikaları ile Filistinliler ve İsrailliler arasındaki barış sürecini baltaladı. Faaliyetleri açıkça Filistin ulusal çıkarlarına karşı oldu. Bu, anlaşılabilir bir durum. Ne de olsa Hamas’ın ideolojisini benimsediği Müslüman Kardeşler, sınır tanımıyor. Onlar, ulus ötesi düşünüyor ve kendilerini daha büyük bir varlığın hücresi olarak görüyorlar. Müslüman Kardeşler, özellikle Arap dünyasındaki her ulus devlet için bir tehdit oluşturuyor ve bu da İsrail’deki aşırı sağcıların çok işine geliyor. En azından buna inanıyorlar ve bu nedenle de Hamas’ın yükselişini, doğrudan ya da dolaylı olarak, aktif biçimde desteklediler. (39)
Bu dönemde, 1990’ların sonunda, bana daha çok sahnelenen bir oyun gibi görünen bir dönem var ve burada da bize bir İsrail gizli servisi malzeme sağlıyor.
Benyamin Netanyahu, 1996 yılında ilk kez başbakan oldu ve bunu her şeyden evvel Filistinlilerin İsrailli sivillere yönelik bir dizi intihar saldırısına borçluydu. Bu saldırıların tamamından Filistin Yönetimi ve dolayısıyla Yaser Arafat’ın FKÖ’sü sorumlu tutuldu. (40) Bu, hiçbir zaman kanıtlanmadı. Netanyahu göreve gelir gelmez saldırı dalgası azaldı ve aynı zamanda başbakan, Filistin toprakları üzerindeki pratik olarak yasadışı olan yerleşimciliğe dair molayı kaldırdı.
Netanyahu’nun görevde olduğu dönemde Hamas lideri Halid Meşal’e yönelik başarısız bir suikast girişimi olduğu söyleniyor. Sahte belgelerle Kanada’ya giden Mossad ajanları, Meşal’e, iddiaya göre beklenen etkiyi göstermeyen bir zehir enjekte etti. Bu arada, işin failleri de ortaya çıkarıldı. Bu, bir Mossad operasyonu için kulağa oldukça aptalca geliyor. Daha da saçma olan, (sözde?) bunun sonucunda ortaya çıkan diplomatik sonuçlar. Çünkü Ürdün, bu olay sonucunda İsrail’i birkaç Hamas yetkilisini bırakması için zorlayabilmişti. Bunlardan biri: Ahmed Yasin - Müslüman Kardeşler çevresindeki, yukarıda bahsi geçen “bizim” şeyh. (41) Hamas’ın Ürdün’de on yıllardır yasaklı olduğunu da burada ekleyelim.
Benyamin Netanyahu, o dönemde, Filistinlilere yönelik tavizsiz politikasıyla ün salmıştı ve daha önce de terörle mücadele “argümanını” kullanarak iktidara gelmişti. Bir an için Hamas’ın o yıllarda “sözleşmeli terör” uyguladığını varsayalım. Bu durumda, daha önce tutuklanmış teröristleri medya açısından etkili bir şekilde serbest bırakmak “zorunda kalmak” için az ya da çok ustaca numaralar yapmak gerekiyordu. Özellikle de eğer onlar arasında kendi ajanları ve provokatörleri gizliyse…
İfşa etmek
Bu nedenle, şu anda (bir kez daha) İsrail Başbakanı olarak görev yapan Benyamin Netanyahu’nun 2019 yılında Likud bloğunun parlamento grubunun bir toplantısında yaptığı gibi Hamas hakkında bu tür açıklamalar yapması, bu makalenin yazarı için pek de sürpriz olmadı:
“Bir Filistin devletinin kurulmasını engellemek isteyen herkes Hamas’ın desteklenmesini ve Hamas’a para aktarılmasını desteklemelidir. Bu bizim stratejimizin bir parçası - Gazze’deki Filistinlileri Batı Şeria’daki Filistinlilerden izole etmek.” (42)
Dolayısıyla mesele, öncelikle Hamas ile ilgili değildir. Daha ziyade, daha önce de birkaç kez vurgulandığı üzere, Büyük İsrail projesinin devamı ile ilgilidir. Her zaman ultra-ortodoks siyonistlerin, özellikle de yerleşimci çevrelerinin çıkarlarını temsil etmiş olan Netanyahu, bu konuda nettir. Ona göre Hamas, Filistin projesine karşı bir silahtır. İsrailli tarihçi Moshe Zimmermann, bu konuda şunları söylüyor:
“[Netanyahu’nun] aklında her zaman Büyük İsrail hedefi vardı ve şimdi hükümetinde Likud partisinden bile daha radikal ortakları var. Filistlinlilerle yapılan müzakereler, bunca yıldır hiçbir yere varmadı; bunun tek nedeni, Filistinlilerin Gazze ve Batı Şeria’da bölünmüş olması değil, Netanyahu’nun taktiği de bu.” (43)
İsrail’in açık onayıyla on yıllar boyunca Hamas’a milyarlarca ABD doları aktaran Katar, 2020’nin başında ödemelerini iptal etme tehdidinde bulundu. Bunda, Müslüman Kardeşler’in faaliyetlerini kaygıyla izleyen diğer Arap devletlerinin artan baskısının da etkisi vardı. Netanyahu, bu nedenle Mossad şefi Yossi Cohen ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’yi düzenli ödemelerin devam etmesi için baskı yapmak üzere Katar’a gönderdi. Yisrael Beytenu partisinin eski lideri Avigdor Libermann bu duruma çok kızdı:
“‘Hem Mısır hem de Katar Hamas’a karşı öfkeli ve Hamas ile ilişkilerini kesmeyi planlıyorlar. Netanyahu aniden Hamas’ın savunucusu gibi davranmaya başladı; sanki Hamas bir çevre örgütüymüş gibi. Bu, teröre boyun eğme politikasıdır’ dedi ve İsrail’in sükûneti sağlamak için Hamas’a ‘koruma parası’ ödediğini sözlerine ekledi.” (44)
Libermann, fırtına öncesi sessizliği mi kastediyordu?
Ancak İsrail de dahil olmak üzere Batı’nın ne kadar pragmatik ve dolayısıyla soğukkanlı ama aynı zamanda manipülatif bir politika izlediğini gerçekten anlamak için Gershon Hacohen’den yapacağımız alıntı çok daha fazla şey söylüyor. İsrail Savunma Kuvvetleri Tümgenerali, 2021 yılında şunları söylemişti:
"Görünür boyutta Hamas bir düşmandır; gizli boyutta ise bir müttefiktir." (45)
Görünür boyut; yani iyiler ve kötülerden ibaret anlatılarla doldurulan bir bilgi alanı. Ve amaç tam olarak gerçekliği gizli bir boyuta dönüştürmektir - ya da özlü biçimde ifade etmek gerekirse: İsrail’in propagandasında Hamas, bir düşmandır; ancak pratik politikasında hiç de öyle değildir. Hacohen, Netanyahu’nun sırdaşlarından biri ve oldukça açık sözlü (alıntı, 2021 yılından):
“Gerçeği söylemek gerekirse Netanyahu’nun stratejisi iki devletli seçeneği engellemek ve bu yüzden Hamas’ı en yakın ortağı haline getirdi.” (45i)
ABD Dışişleri Bakanlığında eski bir terörle mücadele yetkilisi olan Larry Johnson, yirmi yılı aşkın bir süre önce şunları söylemişti:
“İsrailliler, terörle mücadele söz konusu olduğunda, kendi kendilerinin en büyük düşmanıdır. Saçını ateşe verip sonra da çekiçle söndürmeye çalışan bir adam gibiler… Terörizmi kontrol altına almak yerine körüklüyor ve destekliyorlar.” (39i)
Radikal siyonistler, on yıllardır Hamas gibi bir paryayı ellerinde tutmayı son derece avantajlı buldular. Ortodoks HaTzionut HaDatit’in başkanı Bezdal Smotrich, 2015 yılında şöyle diyecekti:
“El Fetih [daha geniş anlamı ile FKÖ], bizim için bir baş belasıdır ama Hamas, uluslararası gayrimeşrulaştırma oyununda [...] bizim kozumuzdur [...] Hamas bir terör örgütüdür; kimse onu tanımayacaktır, kimse BM Güvenlik Konseyinden bir karar çıkarmasına izin vermeyecektir.” (46)
Bezdal Smotrich, Aralık 2022’de Netanyahu hükümetinde maliye bakanı oldu ve böylece inşaat izinlerinden sorumlu kişiye de dönüştü. Özellikle Batı Şeria’da olmak üzere Filistin topraklarında fiilen yasadışı yerleşim inşaatları için inşaat izinleri verdi. (47)
ABD’nin o dönemdeki İsrail büyükelçisi, 2007 yılında, İsrail askeri istihbaratı başkanı Amos Yadlin’den alıntı yapıyordu.
Amos Yadlin - Hatırlıyor musunuz? Bu metin, Amos Yadlin’in büyük medya organlarındaki savaş açıklamalarıyla başladı ve bu metnin yazarı, Yadlin’i Hamas hakkında yalan söylemekle suçluyordu. Peki Amos Yadlin ne demişti?
“İsrail hükümetinin görüş birliğini yansıtmasa da Yadlin, Hamas’ın Gazze’yi ele geçirmesinden İsrail’in ‘mutlu’ olacağını, çünkü IDF’nin Gazze’ye düşman devlet muamelesi yapabileceğini söyledi.” (48)
Yadlin’in yalancı anlatısı, ana akımda -“görünen boyut” olarak- eleştirilmeden yeniden üretiliyor ama gerçekte ne düşündüğü ve ne için çabaladığından -“gizli boyuttan”- bahsedilmiyor. Bağımsız bir medya, “gizli boyutu” görünür kılmak için elinden gelen her şeyi yapardı; ama kitle medyası bunu yapamıyor; çünkü kendilerini düzenli olarak bağımsız diye kutlasalar da bağımsızlık, tam da olmadıkları şey.
Hamas, Müslüman Kardeşler’in bir kolu olduğu için Almanya’da bir sorun var. Terörizm olsun ya da olmasın: Müslüman Kardeşler, ideolojik ve şiddet yanlısı yaklaşımları ile Batı’nın çıkarlarını gerçekleştirme konusunda her zaman faydalı oldu. Libya’da ve Suriye’de olan budur.
Müslüman Kardeşler, resmi olarak baş tacı edildi; ılımlı, aktivist, muhalif ve isyancı olarak lanse edildiler. Berlin’de onlarla aynı masaya bile oturdular. Ancak hükümet yanlısı Stiftung für Wissenschaft und Politik (Bilim ve Politika Vakfı, SWP) onlardan bahsetmemeye büyük özen gösterdi. (49, 50, 51) Elbette bütün proje Almanya’da ortaya çıkmamıştı; bu, ayrıca ABD’deki hükümet yanlısı United States Institute of Peace (Birleşik Devletler Barış Enstitüsü, USIP) tarafından organize edildi. (52) 45 Suriyeli, bir Sürgünde Suriye Hükümeti kurmak için davet edildi ve bunların yaklaşık yarısının Müslüman Kardeşler ile bağlantıları olduğu söyleniyor. (53) İsim listesi, eksik de olsa, burada bulunabilir. (54)
Artık Hamas’ın -bugünlerde Batı medyasının en büyük kötüsünün- Almanya’da neden hala [komple, ç.n.] yasaklanmadığını ve faaliyetlerinin neden (henüz) yasaklanmadığını da biliyorsunuz. (55)
Sonsöz
Tüm gerçekler masanın üzerine duruyor. Hamas -dikkatinizi çekerim, bir terör örgütü olarak Hamas- eğer hamileri iç ve dış politikayı şekillendirmek için bir araç olarak kullanılan bu projeyi sona erdirirse, derhal nirvanada yok olacaktır. Hamas, milyarlarca dolarla beslenen ve Gazze’deki hayal kırıklığına uğramış, baskı altına alınmış binlerce genç tarafından desteklenen yapay bir üründür. Bu nedenle kolayca radikalleştirilebilirler - hem de nasıl istismar edildiklerinin farkına bile varmadan.
Büyük İsrail’in siyonist kışkırtıcıları için Hamas, “kutsal toprakların” etnik temizliğini ilerletmek için bir incir yaprağıdır. Her şey bununla ilgili ve bu ülkedeki insanlara söylenmeyen şey de bu. Hamas’ın etkisinin marjinal olduğu Batı Şeria’da, Gazze Şeridindeki “terörle mücadelenin” gölgesinde, Filistinlilere yönelik şiddet ve terör yılbaşından bu yana sistematik olarak yoğunlaştırıldı. (56, 57) Önde gelen Batılı siyasetçilerin öfkeli konuşma balonlarında buna yer yok.
Hamas, birkaç gün önce Moskova’daydı ve bu ilk kez de değildi. (58) Bu görüşme, öncelikle insani meselelerle ilgiliydi. Rusya, uzun zamandır Orta Doğu’daki çeşitli çatışma tarafları için arabuluculuk rolünü oynuyor. İsrail’in “teröristlerin” kabulü konusunda kamuoyunda dile getirdiği tüm öfkeye rağmen Hamas ile İsrail arasında bir iletişim kanalı da burada geliştirilebilir. (59) Ancak belki de Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndaki Filistinli Müslüman Kardeşler’e de dikiş kutusundan bazı bilgiler sızdırılmıştır. Özellikle de kendilerinin “kullanılan teröristler” olarak amaçlanan rollerine ilişkin.
Hamas’a ilişkin değerlendirmelerde yanılındığına dair iddialar, tamamen propagandadır. Çünkü böylece “istihbarat servisleri başarısız oldu” gibi operatif hatalar uydurulması kolaylaşıyor. Ancak İsrail’de görülmek istenmeyen şey, İslamcı radikalleri kendi gündemini ilerletmek için kullanmanın stratejik bir hata olduğudur. Özellikle de insanlar, içinde yaşamak zorunda olduğu koşullar nedeniyle aşırı eylemler için her türlü hakka sahip olduklarını iddia ettiklerinde.
Bir başka küçük, belki belirleyici olmayan ama tamamen önemsiz de olmayan not:
Bir süre önce Mısır ve Gazze’nin doğusundan 30 kilometre açıkta son derece verimli bir gaz sahası keşfedildi ve bu saha halen geliştirilmeyi bekliyor. (60) Gazze -ne denli zayıf olursa olsun- özerklik statüsüne sahip olduğu sürece İsrail, bu kaynakları kendisi için sömüremeyecektir…
Son olarak, okuyucunun zihninde oluşmuş olması muhtemel Hamas imajını biraz daha abartmak istiyorum: Siyonist aşırılık yanlılarının -sadece onların da değil!- elindeki bir silah olarak Hamas, örgütün yalnızca ortaya çıkmış ve acı bir şekilde görünür olmuş bir yönüdür. Ancak bu kısmi yönü, bir bütün olarak Hamas’la bir tutmamamız gerekiyor. Siyasi bir güç olarak, yüz binlerce Filistinlinin kabul ettiği bir temsilci olarak, Hamas’ın bir perspektifi var. Bu ancak Hamas kendisini ideolojik yönelimi ve odağı açısından bir Filistin devletinin kurulmasıyla ilgili gerçek görevlere odaklamayı ve böylece özgürleştirmeyi başarırsa gerçekleşebilir. Bu özgürleşme, aynı zamanda oportünizmden, Müslüman Kardeşler’in aşırılıkçı ve şiddet yüklü fikirlerinden de vazgeçmek anlamına gelecektir.
Lütfen dikkatli olmaya devam edin, sevgili okurlar. (a2)
* Yazının Almanca orijinali, ilk olarak “peds-ansichten.de” sitesinde, 1 Kasım 2023’te yayımlandı.
KAYNAKÇA:
(a1) İngilizceden çeviriler, DeepL yardımıyla yapıldı.
(a2) Teşekkürler, George!
(1) MIND Israel; Who we are; https://mindisrael.org.il/team/; abgerufen: 28.10.2023
(2, 2i) World Economic Forum (WEF); Amos Yadlin; https://www.weforum.org/people/amos-yadlin; abgerufen: 29.10.2023
(3 bis 3v) 24.10.2023; Politico; Ben Birnbaum; ‘Netanyahu Got All the Warnings,’ Says Former Head of Israeli Military Intelligence; https://www.politico.com/news/magazine/2023/10/24/amos-yaldin-israeli-military-intelligence-netanyahu-qa-00123099
(4) 25.10.2023; Badische Neueste Nachrichten, dpa; UN beklagen Tausende getötete Kinder im Gazastreifen; https://bnn.de/nachrichten/deutschland-und-welt/un-beklagen-tausende-getoetete-kinder-im-gazastreifen
(5) 29.10.2023; euronews; Die Familien der Hamas-Geiseln sind wütend auf die israelische Regierung; https://de.euronews.com/video/2023/10/29/die-familien-der-hamas-geiseln-sind-wutend-auf-die-israelische-regierung
(6) 1997; Udo Ulfkotte; Verschlußsache BND — Das Mossad-Dossier; Koehler & Amelang (FAZ)-Verlag, München; S. 70/71; http://www.luebeck-kunterbunt.de/TOP100/Mossad_mordet.htm
(7) 02.08.2012; WSWS.ORG; Jean Shaoul; Buch über Mossad bestätigt israelische Morde an iranischen Atomwissenschaftlern; https://www.wsws.org/de/articles/2012/08/moss-a02.html
(8) 22.04.2018; Aljazeera; Ali Younes; How Mossad carries out assassinations; https://www.aljazeera.com/news/2018/4/22/how-mossad-carries-out-assassinations
(9, 9i) 28.10.2023; Washington Post, AP; Julia Frankel; Israel says its war can both destroy Hamas and rescue hostages. Their families are less certain; https://www.washingtonpost.com/world/2023/10/28/israel-hamas-war-hostages-families-netanyahu-gallant/f370d176-75d9-11ee-936d-7a16ee667359_story.html
(10) 26.10.2023; MENAFN; Former Israeli lawmaker wishes to turn Gaza into ‚Dresden‘; https://menafn.com/1107308051/Former-Israeli-lawmaker-wishes-to-turn-Gaza-into-Dresden; Moshe Feiglin: https://www.youtube.com/watch?v=S0AIEfk3Xvw
(11) Hesekiel 47; Bibel Text; http://bibeltext.com/l12/ezekiel/47.htm
(12) 31.10.2023; ZDF; Israelischer Botschafter mit gelbem Stern; https://www.zdf.de/nachrichten/politik/israel-botschafter-weltsicherheitsrat-davidstern-100.html
(13) 22.09.2023; United Nations; Israel on the cusp of historic peace with Saudi Arabia, Netanyahu announces at UN; https://news.un.org/en/story/2023/09/1141302
(14) 24.10.2023; The Guardian; Robert Booth; Yuval Noah Harari backs critique of leftist ‘indifference’ to Hamas atrocities; https://www.theguardian.com/world/2023/oct/24/yuval-noah-harari-backs-critique-of-leftist-indifference-to-hamas-atrocities
(15) 12.10.2023; tkp; Thomas Oysmüller; Wikileaks 2010: Israels Geheimdienst wollte Hamas-Kontrolle über Gaza; https://tkp.at/2023/10/12/wikileaks-2010-israels-geheimdienst-wollte-hamas-kontrolle-ueber-gaza/
(16) 17.08.2022; WDR; Abbas‘ Holocaust-Vergleich: „unerträglich und inakzeptabel“; https://www1.wdr.de/nachrichten/abbas-scholz-holocaust-palaestinenser-pressekonferenz-100.html
(17) 01.11.1992; Neue Zürcher Zeitung; Skrupellos, Israels Mossad — Legende und Wirklichkeit; https://www.nzz.ch/folio/skrupellos-ld.1615573
(18) 13.10.2023; Time; Karl Vick; A Former Israeli Intelligence Chief on Atrocities, the Coming Invasion of Gaza, and the Fate of Hostages; https://time.com/6323051/israeli-intelligence-chief-hamas-gaza-interview/
(19) 30.07.2014; Washington Post; Ishaan Tharoor; How Israel helped create Hamas; https://www.washingtonpost.com/news/worldviews/wp/2014/07/30/how-israel-helped-create-hamas/
(20) 09.09.2013; WDR; 9. September 1993 — PLO erkennt Existenzrecht Israels an; https://www1.wdr.de/stichtag/stichtag7780.html
(21) 15.05.2020; Tageblatt Letzebuerg; Gemeinsame Erklärung: 25 EU-Staaten stemmen sich gegen Israels Annexionspläne; https://www.tageblatt.lu/headlines/gemeinsame-erklaerung-25-eu-staaten-stemmen-sich-gegen-israels-annexionsplaene/
(22) 19.11.2019; Neue Züricher Zeitung; Andreas Ruesch; Die USA decken den Landraub: Die angebliche Friedenssuche im Nahen Osten gleicht zunehmend einem Täuschungsmanöver; https://www.nzz.ch/meinung/palaestina-konflikt-amerika-deckt-den-landraub-im-nahen-osten-ld.1522960?reduced=true
(23) 2006; Robert Dreyfuss; Devils Game; https://archive.org/details/devilsgame_201907/page/n199/mode/2up; Kap. 8, S. 191
(24 bis 24iii) 23.03.2004; The Guardian; Sheikh Ahmad Yassin; https://www.theguardian.com/news/2004/mar/23/guardianobituaries.israel
(25) 1943; Kurt Fischer-Weth; Amin al-Husseini, Grossmufti von Palästina; Berlin; erwähnt in: Amerikas heiliger Krieg; F. William Engdahl; 2014, Kopp-Verlag; ISBN 978-3-86445-124-9; S. 78
(26) 2005; Jerusalem Center for Public Affairs; Jewish Political Studies Review, 17:1-2; Matthias Küntzel; National Socialism and Anti Semitism in the Arab World; https://jcpa.org/phas/phas-kuntzel-s05.htm
(27) 08.03.2005; New York Jewish Times; David Storobin; Nazi Roots of Palastinian Nationalism; https://www.nyjtimes.com/cover/03-08-05/nazirootsofpalestiniannationalism.htm
(28) Ian Johnson; Die vierte Moschee – Nazis, CIA und der islamische Fundamentalismus; Stuttgart, 2011; S. 46f; erwähnt in: Amerikas heiliger Krieg; F. William Engdahl; 2014, Kopp-Verlag; ISBN 978-3-86445-124-9; S. 85/86
(29) 2014; Seán Mac Mathúna; The Role of the SS Handschar division in Yugoslavias Holocaust; http://www.fantompowa.net/Flame/yugoslavia_collaboration.htm
(30) 19.02.2019; bpb; Michael Kreutz; Die Muslimbruderschaft; https://www.bpb.de/themen/islamismus/dossier-islamismus/286322/die-muslimbruderschaft/
(31, 31i) 18.01.2002; EIR; Dean Andromidas; Israeli Roots of Hamas Are Being Exposed; https://larouchepub.com/other/2002/2902isr_hamas.html;
(32) Dossier der DIA zum Aufstand der Muslimbrüder im Januar und Februar 1982; 22.4.1982; https://syria360.files.wordpress.com/2013/11/dia-syria-muslimbrotherhoodpressureintensifies-2.pdf
(33) 27.01.2021; Konrad Adenauer Stiftung; Peter Wichmann; Hamas; https://www.kas.de/de/web/extremismus/islamismus/hamas
(34) 23.09.2020; bpb; Osloer Abkommen als Meilensteine im Nahost-Friedensprozess; https://www.bpb.de/kurz-knapp/hintergrund-aktuell/275803/osloer-abkommen-als-meilensteine-im-nahost-friedensprozess/
(35) 04.11.2020; Deutsche Welle; Tania Krämer; 25 Jahre Rabin-Mord und die Folgen; https://www.dw.com/de/25-jahre-rabin-mord-ein-attentat-und-seine-folgen/a-55473717
(36, 36i) 29.10.2023; Infosperber; Urs P. Gasche; Netanyahu hat die Hamas für seine Strategie missbraucht; https://www.infosperber.ch/politik/welt/netanyahu-hat-die-hamas-fuer-seine-strategie-missbraucht/; Originalquelle (hinter Registrierschranke): 22.10.2023; The New York Times; Peace, a Forgotten Word, Renews its Claim in the Holy Land; https://www.nytimes.com/2023/10/22/world/middleeast/peace-activists-israel-palestinian.html
(37) 29.12.2022; ARD-Tagesschau; Julia Segador; Eine neue Regierung, die auch Angst macht; https://www.tagesschau.de/ausland/asien/israel-regierung-135.html
(38) März 1997; George Magazine; Article About Yitzhak Rabin’s Murder; Guela Amir; A Mother’s Defense; https://web.archive.org/web/20110717125139/http:/www.jfkmontreal.com/jfk_jr_&_rabin.htm
(39, 39i) 24.02.2001; UPI; Richard Sale; Israel gave major to aid to Hamas; https://www.upi.com/Archives/2001/02/24/Israel-gave-major-to-aid-to-Hamas/6023982990800/
(40) 04.01.2016; Frontline; Netanyahu, Rabin and the Assassination That Shook History; https://www.pbs.org/wgbh/frontline/article/netanyahu-rabin-and-the-assassination-that-shook-history/
(41) 2002; GlobalSecurity.org; Mossad – The Institute for Intelligence and Special Tasks; https://www.globalsecurity.org/intell/world/israel/mossad.htm; abgerufen: 29.10.2023
(42) 15.10.2023; The Guardian; Kenan Malik; Hamas’s barbarism does not justify the collective punishment of Palestinians; https://www.theguardian.com/commentisfree/2023/oct/15/condemning-hamas-does-not-justify-collective-punishment-of-palestinians; Primärquelle (hinter Registrierschranke): https://www.haaretz.com/israel-news/2023-10-09/ty-article/.premium/another-concept-implodes-israel-cant-be-managed-by-a-criminal-defendant/0000018b-1382-d2fc-a59f-d39b5dbf0000
(43) 30.10.2023; ZDF; Alica Jung; Endete unter Netanjahu Hoffnung auf Frieden?; https://www.zdf.de/nachrichten/politik/netanjahu-palaestina-friedensprozess-israel-100.html
(44) 22.02.2020; Time of Israel; Toi Staff; Libermann: Netanyahu sent Mossad head, general to Qatar, ‚begged‘ it to pay Hamas; https://www.timesofisrael.com/mossad-chief-top-general-visited-qatar-begged-it-to-pay-hamas-liberman-says/
(45, 45i) Oktober 2023; SWPRS; Why Israel created Hamas; https://swprs.org/why-israel-created-hamas/; Originalquelle (hebräisch): https://news.walla.co.il/item/3456034;
(46) 20.05.2023; X; Muhammad Shehada; Mitschnitt aus einer israelischen Fernsehsendung vom 07.10.2015; https://twitter.com/muhammadshehad2/status/1659921474893774850
(47) 28.02.2023; taz; Judith Poppe; In den Händen eines Siedlers; https://taz.de/Israels-Finanzminister-Bezalel-Smotrich/!5915764/
(48) 13.06.2007; Wikileaks; Public Library of US Diplomacy; Military Intelligence Director Yadlin Comments on Gaza, Syria and Lebanon; https://wikileaks.org/plusd/cables/07TELAVIV1733_a.html
(49) 28.8.2012; Die Welt; Daniel-Dylan Böhmer; Was sich die Muslimbrüder für Syrien wünschen; https://www.welt.de/politik/ausland/article108841869/Was-sich-die-Muslimbrueder-fuer-Syrien-wuenschen.html; Artikel hinter Cookie-Schranke
(50) 28.08.2012; SWP; The Day After. Supporting a Democratic Transition in Syria; https://www.swp-berlin.org/en/publication/the-day-after-democratic-transition-in-syria/
(51) 29.08.2012; https://www.tagesspiegel.de/politik/the-day-after-project-in-berlin-syriens-opposition-plant-fuer-die-zeit-nach-assad/7065694-all.html
(52) 07.08.2012; USIP; Steven Heydemann; Syria and „The Day After“ Project; https://www.usip.org/publications/2012/08/syria-and-day-after-project
(53) 01.11.2012; USIP; The Day After: Supporting a Democratic Transition in Syria; https://web.archive.org/web/20121101183544/http://media.usip.org/reports/The-Day-After-Project-Summary.pdf
(54) August 2012; SWP; The Day After, Abschlussdokument; http://www.scribd.com/document_downloads/104151937?extension=pdf&from=embed; S. iv
(55) 12.10.2023; ARD-Tagesschau; Christoph Kehlbach, Max Bauer; Wie ein Betätigungsverbot für die Hamas funktioniert; https://www.tagesschau.de/inland/betaetigungsverbot-hamas-100.html
(56) 31.10.2023; Top War; The Washington Post: More than a hundred Palestinians have died in the West Bank since the escalation in the Middle East began; https://en.topwar.ru/229251-the-washington-post-posle-nachala-jeskalacii-na-blizhnem-vostoke-na-zapadnom-beregu-pogiblo-bolee-sotni-palestincev.html
(57) 24.10.2023; Reporter; Yaroslav Dymchuk; Why a repeat of the Gaza tragedy is likely in the West Bank; https://en.topcor.ru/40553-pochemu-povtorenie-tragedii-gazy-vpolne-verojatno-na-zapadnom-beregu.html
(58) 05.05.2022; ntv; Moskau empfängt Hamas-Delegation; https://www.n-tv.de/politik/Russland-empfaengt-Hamas-Delegation-in-Moskau-kurz-nach-Lawrows-Nazi-Vergleich-article23310995.html
(59) 29.10.2023; TaSS; Russian ambassador summoned to Israeli FMA over Hamas delegation’s visit to Moscow; https://tass.com/politics/1698675
(60) 25.10.2022; Reuters; Egypt oil min says framework agreement in place on Gaza Marine field; https://www.reuters.com/business/energy/egypt-oil-min-says-framework-agreement-place-gaza-marine-field-2022-10-25/