Bölgesel savaş çıkar mı?
Mihraç URAL yazdı —
- Bu son katliamalarda çıta çok yükselmesine rağmen, Tahran’da ve Lübnan’da ortaya çıkan sert tepkilere rağmen bölge savaşlarını gerektirecek bir eylemlilik olmadı. Bölge savaşı emperyalist bölge planlamasına dayanır. Bunun için çok dikkatli olmak ve bölgesel savaşlara yol açacak eylemlilik ortamında bulunmamak gereklidir.
Yazıma “hırsız var, hırsız var, hırsız var” diye başlayacaktım. Ali Bozan şöyle bağırıyordu: ”AKP, TÜİK eliyle her ay işçinin, memurun, emeklinin cebinden düzenli bir şekilde çalıyor. İşçinin, emeklinin sesi maalesef duyulmuyor ama ben de buradan cebinden ücreti çalınan yurttaşların adına bağırmak istiyorum: Hırsız var, hırsız var, hırsız var! AKP hırsızlık yapıyor, AKP hırsızlık yapıyor, AKP hırsızlık yapıyor!" TBMM’de hırsızlar ise kendilerini beyan etmekte gecikmediler. Eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da Bozan’a önce tokat, sonra da yumruk attı. Ali Bozan’ı tekme tokat bir saldırıyla yere serdiler. Genç milletvekili bu saldırılara karşı direnebildiği kadar direndi, ama hırsızlar çoğunluktaydı, Ali Bozan sözlerini şu şekilde sonuçlandırdı "Kendinizi ifade etmekten acizsiniz, ancak hakaret ediyorsunuz, ağzınız pislik kokuyor.”
Bu hayasız hırsızlar ülkemizi on yıllardır soymakta kalmadılar, soyguna karşı çıkanları da darp ettiler. Darp edenler de hırsızların baş temsilcisi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından desteklendi ve tebrik edildi. Bu satırlardan Ali Bozan’ı tebrik ediyorum, onunla dayanışıyorum ve tüm gücümle “hırsız var, hırsız var, hırsız var” diye haykırıyorum.
Buradan güncel olan bölge konularına dönecek olursak.
Bölge ciddi sorunlarla boğuşuyor. Ölümü bölgenin önemli bir belirtisi olarak Tahran’dan Lübnan’a, Lübnan’dan Irak’a, Filistin’e, oradan Suriye’ye her köşede kol geziyor. Ölüm, İsrail adlı terör devletinin işi olarak bölge gündemine dayatılıyor. Tahran’da İsmail Heniyye, Lübnan – Beyrut’ta Hizbullah örgütünün askeri açıdan 1’nolu komutanı Fuad Şükür katledildi. Bu katliam bölge savaşı için bir gerekçe teşkil ediyor. İsrail’in çabası da bunu gösteriyor. Amerika, Fransa, İngiltere, Almaya ve diğer emperyalistlerle birlikte planlanan bölge savaşı için gerekli girişimler arasında bu önemli katliamlar yer alıyor.
Buna karşın İran, Hizbullah ve Suriye gibi ülkeler aldıkları kararlarla savaşın çıkmaması için çaba sarf ediyorlar. Sıklıkla gösterdikleri tepkilere rağmen bu ülkeler bölge savaşının çıkmaması için İsrail’e karşılık vermelerine rağmen belli sınırlar içinde eylemlerini muhafaza etmektedir. Bu son katliamalarda çıta çok yükselmesine rağmen, Tahran’da ve Lübnan’da ortaya çıkan sert tepkilere rağmen bölge savaşlarını gerektirecek bir eylemlilik olmadı. Bölge savaşı emperyalist bölge planlamasına dayanır. Bunun için çok dikkatli olmak ve bölgesel savaşlara yol açacak eylemlilik ortamında bulunmamak gereklidir.
İsrail, bölge savaşı çıkarmak üzere aslında ABD çıkışlı eylemlere baş vurmaktadır. Bu eylemler insanlık dışı vahşetle ikame ediliyorsa da yapmaktan çekinmemektedir. Gazze savaşı 300 günü aştı, 40.000 insan katledildi. Yüzbinlerce yaralı ve on binlerce bina yerle bir edildi. Bu vahşete doymayan İsrail; Lübnan, Suriye, Tahran, Yemen gibi çevre ülkelerde de aynı vahşetle eylemlerine devam etmektedir. İsrail, aldığı dış desteklerle bu bölgede yaşamayı sürdüreceğine inanıyor. Bu büyük yanılgı bölgede yaşamaya elverişli değildir. Bölgemizde yüz yıllardır süren komşuluk savaşları vardır. Ancak bu savaşlar kısa toprak işgallerin dışına taşmamıştır. Savaşlar da öylesine uzun savaşlar olmamıştır. Savaşan taraflar kısa süre içinde dönüp birbiriyle kucaklaştılar ve aralarındaki sorunları barışçıl yollarla çözdüler. İsrail’in derdi çevresindeki ülkeleri yok etmektir. Dış destekle de bunu yapmaktadır. İngiliz emperyalizminin kucağında büyümüş Siyonist saldırganlığı bu emperyalist oluşumla şekillendirmiştir.
İsrail, birer gün arayla iki büyük ismi katletti. Bunlardan Fuad Ali Şükür (30 Temmuz 2024) Hizbullah örgütünün askeri sorumlusudur. Hizbullah lideri Hasan Nasrullah’tan sonraki en önemli kişisidir. Bu yiğit insanı Beyrut’ta, oturduğu evinde insansız hava araçlarıyla vurularak öldürdüler. Ali Şükür, İsrail’e kök söktüren mücadelesiyle bilinmektedir. Ölümü üzerine hepimiz acı çektik. Bu acının karşılığında Hizbullah gerekli olan faturayı İsrail’e kesecektir. Ama bölgesel savaş çıkartacak bir eylem olmayacaktır. Bölgesel savaşı kaldıracak ehliyette bir ülke bulunmamaktadır. Esasında İsrail de bu boğazına kadar batmış durumdadır. Dış destek güvencesi olmazsa ayakta duracak halde bile değildir.
Ertesi gün Tahran’da Hamas lideri İsmail Heniyye’yi katletti (31 Temmuz 2024). Filistin halkının haklı davasında öncü rolleri olan bu şahsın katledilmesi oldukça anlamlıdır. Özellikle Tahran’da katledilmesi daha ağır bir sorumluluktur. Filistin halkı bu ağır faturayı İsrail’in yanında bırakmayacaktır. Ancak bölge savaşına yönelecek bir adım içinde olmayacaktır. İsmail Heniyye, Müslüman Kardeşler örgütündendir. Suriye’ye karşı geliştirdikleri tutumla oldukça haksız yerde kalmıştı. Sonra Suriye savaşı kazandıkça bunlar da saf değiştirmeye başladılar. Suriye toplumuyla barışmak için çok çaba sarf ettiler ama Suriye halkı uğradığı aşırı kayıplara rağmen bunlara yeterli taviz vermedi. Buna rağmen bizler Filistin halkının yanında olmak üzere İsrail’in alçakça giriştiği bu suikasta karşı açık ve net tavırlarımızla lanetliyoruz. İsrail alçaklığını kınıyor şiddetle karşısında yer alıyoruz.
Bölgede derinleşen ve gerginleşen bir dizi olaya bunun da eklenmesi, savaş çağrılarına yeni unsurların katılması oldukça anlamlı olmuştur. Bizler uzun zamandır savaş içinde yer almamız yeterli olmamıştır. Savaşın yeni oyunlarına eklenecek hazırlıklara yönelmemiz gerektiğini göstermektedir.
Savaşa yeniden hazırlanmak görevimizdir. Bölgemizde emperyalist güçlerin dayattığı oyunlara, bitip tükenmez çabalarına karşılık savaşmamız gerekmektedir. Hepimizin buna hazırlıklı olması gerekmektedir.