Güncel

Suriye’de Kürtler ve Aleviler 

Mihraç URAL yazdı —

  • Tarih bizlere “Dürzi dağlarından ya da Alevi dağlarından kim önce silahı sıkarsa diğeri de ardından gelir” ilkesini hatırlatıyor. Kürtlerin kendi sahalarında Dürziler yanı sıra Alevilerin de toplandığı bu günlerin anlamlı etkileri olacağını belirtmeliyiz.

Bir kez daha belirtiyorum, Suriye’nin birliği ve gücü, Kürtler doğuda ve kuzeyde, Aleviler batıda ve kuzeyde bir arada sıkıca birlik olmadan, birleşmeden gerçekleşmeyecektir. 

Kürtler uzun süreden beri önemli adımlar attılar, her alanda örgütlendiler, askeri siyasi sosyal ve ekonomik olarak gerçek bir tarzda, devlet gibi kurumlara kavuştular. Bu örgütlü yapılarıyla evrensel ölçekte dost kazandılar ve bu dostluklarıyla da kendilerini korudular. Türkiye’nin tehditlerinden kendilerini korudular. Kadın örgütlemesini öylesine güçlü oluşturdular ki Kürt Özgürlük Hareketi dünyaca bu konuda meşhur oldu.Bunun da ötesine geçtiler. Dost kazanmak için ellerinden gelen tüm çabaları sarf ettiler; Alevilerle dostluk için de büyük çaba sarfettiklerini de biliyoruz.

Alevilerin Kürtlerin bu anlamlı davranışlarını ciddiye almaları gerekmektedir. Henüz yeterli örgütlenme yapamamış olan Aleviler, bu konuda hızla hareket etmekle yükümlüdürler. Aleviler siyasi karakterlerini şeyhlere tabi tutmamalıdır; şeyhlerin bu aralar gösterdikleri tutum, kimisi Türkiye, kimisi ise Fransa ve benzerlerine eğilim göstermekte. Kürtlerin yaptığı çağrıyla Dürziler ve Aleviler Rakka’da toplanma kararı aldılar. HTŞ’nin yaptığı Ulusal Diyalog Kongresi’ne davet edilmeyenler bir araya gelerek kendi bağımsız kaderlerini tayin için bir araya gelmiş oldular.

Alevilerin şeyhleri Türkiye’den gelen yardım çağrılarını çok önemsiyorlar. Oysa Suriye’nin başına sarılan bu kıyametin yaratıcısı Türkiye’nin bu günkü hükümetiydi. Şimdi kalkıp bu alandan destek istemek mezara gömülmekten başka bir anlama gelmeyecektir. Türkiye’de kimi Alevi şeyhlerinin Atatürkçü çizgide yardım etme çabaları Erdoğan hükümetinin yardımından farklı değildir. Suriye’de Aleviler kendi öz güçleriyle örgütlenip mücadeleye atılmaları gerekmektedir. Kendi özgüçleri olursa kimden gelirse gelsin kendi kontrolünde düzenleyebilirler. Ayrıca tarih bizlere “Dürzi dağlarından ya da Alevi dağlarından kim önce silahı sıkarsa diğeri de ardından gelir” ilkesini hatırlatıyor. Kürtlerin kendi sahalarında Dürziler yanı sıra Alevilerin de toplandığı bu günlerin anlamlı etkileri olacağını belirtmeliyiz.

Bizler, bu sürecin dahada anlamlı hale gelmesi için tüm gücümüzle mücadele etme kararı almış bulunuyoruz.

Esad’ın yıkılışı ve azınlıkların örgütlenmesi sorunu üzerine kısaca şunları vurgulamalıyız.

Beşar Esad hükmü sona gelip yıkılınca Suriye’de azınlıklar için yeni bir açılım gündeme gelmiş oldu.Kürtler bu açılım adımını yıllardır oluşturmaya çalışıyorlar. Dürziler kendi ölçekleri içinde askeri üslerini kurmuş, siyasal- sosyal şekillenişlerine hız veriyorlardı. Bu alanda hiç ilgisi olmayan Aleviler, Esad yönetimi çökünce bu çöküşten ağır pay aldılar. Kürtlerin olumlu etkileri gündeme gelince Aleviler de örgütlenmeye yöneldi. Ancak bu yönelim çok ağır sürmekte ve bunun olumsuz etkileriyle yüz yüze gelecekler.

Esad hükmünün çöküşünde Filistinli Azmi Bişara’nın çabaları etkin olmuştur. O, ideolojik kısım dahil, sosyal- siyasal her aynıyla ilgili olmuştu. Bu ahlaksız kişi İsrail’den kovulduktan sonra işi gücü Suriye’ye ayırmıştı. Şimdi de belirlendiği gibi Türkiye kanalıyla Suriye düşmanlığını yapmaya devam etmiştir. Rula Nasır adlı gazetecinin röportaj yaptığı ünlü yazarlardan Nidal Hammudi, Gölge Adam Halid el Feyyumi’den de söz etmeliyiz. Bu adamlar Amerika’yla içli dışlıdırlar. Feyyumi "Şahin" marka pilotsuz hava araçlarını ve eğitimlerini Colani’ye sunup eğitme görevini üstüne almıştır. Bu arada Sakır Sakır ve Talal Mahluf, cihatçı HTŞ çeteleriyle anlaşma yaparak savaşı ve direnişi terkettiler. 

Bu gibi kişler çoktur ama yenilginin esas nedenleri bunlar olamaz. Esad’ın yenilgisi dostların ihaneti sonucu olmuştur. Bunda Rusların etkisi birinci derecededir. Bu konuyu ayrıca ele alacağız. Colani iktidarı uzun zamana bağlı kılamayacaktır. Bizlerin hızla yerine getirmesi gereken, azınlıkların örgütlenmeleri ve direnişe kalkmalarıdır. Bu adım Suriye’nin en önemli adımı olacaktır ve gerçek kurtuluş bundan sonrası gerçekleşecektir.

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.