Devrimin yolunu aydınlatan meşaleler

Dosya Haberleri —

PKK şehitleri

PKK şehitleri

  • Bir Gerilla Komutanı Sımko Serhıldan, mütevazi, derviş gibi bir militandı. Hüseyin Mahir yoldaş Kurdistan gerilla mücadelesinin en büyük ve etkili eylemlerinden olan Oramar ve Bêzelê’nin komutanlığını yapmıştır. Atakan Mahir yoldaş denilince ilk akla gelen şey Dersim’dir. O bir filozof; bir şairdir. Şengal'in öncüsü Mam Zeki, fedakar bir devrim emekçisiydi...
  • Özyönetim Direnişi Komutanı Şevin Bingöl 25 yıllık mücadele yaşamında Kadın Özgürlük İdeolojisi ilkeleri temelinde yaşamayı ve bulunduğu ortamda bu yaşamı kurmayı, örgütlemeyi başarmıştır. Yıllar önce Kandil Dağı'nın eteklerinde kurulu bir akademide tanıştım Helmet arkadaşla. Muazzam örgütçüydü, Kurdistan tarihi dersini vermeyi çok seviyordu.

İlk kurşundan günümüze-5

ANDOK RONAHİ

Bu yazı, 40 yılını tamamlayan bir hamleyi farklı bir şekilde anlatmak için yazıldı. 40 yıllık amansız bir mücadelenin pek çok kazanımı olsa da bu kazanımların en önemlilerinden biri ve bu kazanımların asıl kaynağı bu mücadelenin kahramanları. Onlar Rêber Apo’nun felsefesinin en iyi takipçileri olmayı başarmış kişilikler. Her birisinin bir roman, bir destan konusu olan yaşamlarını 15 Ağustos Atılımı vesilesiyle anmak için yazıyorum. Anmak için yazmakla birlikte yazarak daha fazla yazılıp edebiyat ve sanatla topluma mal edilmeleri içinde bir kıvılcım olmayı diliyorum.

 

Doğu Kurdistan’dan Karadeniz’e...

Bir gerilla komutanı Sımko Serhıldan. (Mecid Kawyan) Karadeniz’den geldiği süreçte Zap'ta görmüştüm. Uzun ince boyu ve sakin tavırlarıyla ilgi çekiciydi. Yıllardır en zor koşullarda gerillacılık yapmış olduğu yüzünden anlaşılıyordu. Sonrasında görüşemedik ancak 2011 yılının Ağustos ayında İran devleti Kandil dağına karşı büyük bir saldırıya başladı. Binlerce asker ve büyük bir teknik güçle amaçları Kandil’den PKK gerillalarını çıkarmaktı. Bölge güçleri bu savaşı büyük bir merak ve beklentiyle izliyordular. Günlerce Kandil Dağı'nın pek çok yerinde bombardımanlar hiç eksik olmuyordu. Helikopterler geziyordu. Binlerce asker ardı arkası kesilmeyen bir saldırıya geçmişlerdi. Tüm bölge güçlerinin büyük beklentilerle izlediği savaş öyle herkesin beklediği gibi gitmedi. İran askerleri tüm sayı ve teknik üstünlüklerine rağmen bir adım ilerleyemediler. Savaşın sonunda İran yenildi. Bu büyük savaşın, bu büyük direnişin komutanlarından biri Sımko Serhıldan arkadaştı.

Sımko arkadaş, Önder Apo’nun büyük gladio komplosu sonucu esir düştüğü yıl Parti saflarına katılmaya karar vermiş. Kandil’de askeri siyasi eğitimler aldıktan sonra Kuzey gruplarına girmişti. Dersime gitmiş, bir süre Dersim’de kaldıktan sonra Karadeniz alanına geçmişti. Dersim’den Karadeniz’e gitmek bile birkaç ay yürümek gerektirir. 30 kiloyu aşan yük ve tanınmayan arazilerde aylarca yol yürümek büyük bir irade gerektirir. Hele hele tanınmayan bir arazide, yılın büyük bir çoğunluğunun yoğun yağış aldığı bir yerde hem üslenebilmeyi becerebilmek hem de düşman güçlerine karşı eylemler yapabilmek hiç de kolay bir şey değildir. İşte böyle bir coğrafyada 2-3 yıl kalmış ve düşmanı felç eden eylemleri yapan bir komutandır. 12 yıllık mücadele yaşamına büyük başarılar sığdırmış Sımko arkadaş, mütevazi, derviş gibi bir militandı. Zeka dolu esprileri de kişiliğine çekicilik katan farklı bir özelliğiydi. 30 yaşında ismini Kurdistan direniş tarihine yazdırmış, 15 Ağustos komuta geleneğinin takipçisi olmuştur.

 

Büyük eylemlerin komutanı...

Türk özel savaş ordusunun ve medyasının bir dönemler sürekli gündeminde olan kişilerden biri Hüseyin Mahir yoldaştı. Bizim deyişimizle Apê Hüs’tü. Yıllar önce ilk gördüğümde kendinden emin tavırları ve üslubuyla dikkatimi çekmişti. Sonradan da pek çok kere görme ve tartışma şansım oldu. Şimdi 15 Ağustos Hamlesi'nin bir yıldönümünde hem Gerilla Komutanı, hem de öncü bir Parti militanı olarak bu güne gelinmesinde önemli hamlelerin öncülerinden biri olduğu için yazıyorum.

1959 Mûş’da doğmuş. Üniversite okuduğu yıllarda İstanbul’da, 1978’de hareketimizle ilişki kurup aktif bir sempatizan olarak çalışmalara katılmıştır. Hüseyin yoldaş 90’ların başında Türk devlet sistemini ve askerliğini reddederek gerilla saflarına katılmıştır. Gerillaya katılımından itibaren güçlü bir adaptasyon sağlayarak erkenden komuta düzeyinde görevler almış ve en zorlu pratik sahalarda kalarak Amed, Garzan, Botan, Zagros ve Medya Savunma Alanları'nda mücadelenin gelişiminde büyük roller üstlenmiştir. PKK militan kişiliğini kendi şahsında güçlü bir biçimde temsil ederek parti çalışmalarını ilerletmesinin yanında, PKK’nin yeniden inşa süreciyle birlikte PKK Meclis üyeliği göreviyle de büyük sorumluluklar üstlenmiştir. Hüseyin yoldaş, gerillacılık yürüttüğü yıllarda da salt askeri yetenekleriyle değil, Apocu militan çizginin temsili ve korunmasında da öne çıkan bir yoldaşımız olmuştur.

Oramar'ın da komutanıydı

Hüseyin Mahir yoldaş gerillaya katıldığı ilk yıllarda Amed’de Şemdin Sakık çeteciliğini açığa çıkaran ve ona karşı mücadele eden öncü militanlardan olmuştur. PKK’nin yaşam ve askeri çizgisine dayatılan dörtlü çete anlayış ve temsilcilerine karşı güçlü mücadele yürüten Hüseyin yoldaş, Önderliğimizin esareti ardından çıkan tasfiyeciliğe karşı da, en ön saflarda büyük bir mücadele yürütmüştür. Bu dönemde Özel kuvvet komutanlığı görevini yürütmüştür. Kurdistan gerilla mücadelesinin en büyük ve etkili eylemlerinden olan Oramar ve Bêzelê gibi eylemlerin komutanlığını yapmıştır. Önderlik ve PKK çizgisinin yaşamsallaştırılması için gösterdiği bu mücadeleci duruşuyla Hüseyin yoldaş, gerilla komutanlığında Apocu çizginin somutlaşmış ifadesi olmuştur. Bir süre siyasi çalışmalara katılım gösteren Hüseyin arkadaş, Devrimci Halk Savaşı hamlesinin başladığı süreçte tekrardan HPG’ye geçmiş. 2012 hamle sürecine, Botan sahasından katılmıştır. Botan’da yürütülen Devrimci Halk Savaşı görevlerine öncülük yaparken şahadete ulaşmıştır.

 

O bir filozof; O bir şair...

Atakan Mahir (İbrahim Çoban) yoldaş denilince ilk akla gelen şey Dersim’dir. Dersim Eyaleti'nin Kurdistan gerillasının kalelerinden biri olmasında en önde en fazla mücadele edenlerden biridir. 25 yılı aşkın gerillalık yaşamının büyük çoğunluğunu Dersim’de geçirmiştir. 25 yıl… Bu mücadelenin eşsizliğini kendisi, "Kalbimin dili" şiirinde ne kadar da güzel dile getirmiştir.

Unutma ki;

Mesih çağının değil. Uzay çağının Gerillasıyız. Ne Spartaküs bizim gibi yaşadı.

Ne de Che bizim gibi savaştı.

 

Evet, dünya devrim tarihinde ender rastlanan bir mücadeleyi en güzel kendisi tanımlamış. Yılların mücadelesi Atakan yoldaşta büyük bir düşünce gücü, örgütleme gücü yaratmıştı. Atakan yoldaşı gören herkes bir daha ne zaman karşılaşma şansına ulaşabilirim demiştir. Çünkü Atakan yoldaş Önder Apo’nun en iyi öğrencilerinden biridir. Onun olduğu yerde yoldaşlık, güven ve gülümseme hep var olmuştur. Atakan yoldaş sadece gerilla komutanı değildir. O bir filozof; O bir şairdir. İnce duygulara, zarif bir dile sahiptir. Şiirleri ve yazılarında bu çok net görülmektedir. Atakan yoldaş mücadele yaşamı boyunca sürekli araştırmış, okumuş, okuduklarını çevresindekilerle paylaşmıştır. Onun akademilerde verdiği derslerin ses kayıtlarını dinleyen herkes üslubuna, düşünce gücüne hayran kalmıştır. Atakan yoldaş fikri-zikri-eylemiyle sadece Kurdistan devrimi değil dünya devrimlerinin yolunu aydınlatan bir meşaledir.

 

Bedenlerimiz bedel olacak elbet

Bulutsuz, masmavi göğün müjdesi için

Olsun be yoldaşım!

Güneşin zaptı yakın değil

Güneşi zapt ettik artık

Şafak bizim artık

Türkümüz uzun uzun çalıyor

Dağlar halaya durmuş

Çocuklarımız deli rüzgar gibi

Bak;

Köylerden horoz sesi bile geliyor

Ve bayrağımız bulutlara rengini vermiş

Gökkuşağı değil Kurdistan'ı çevreleyen

Adı Yeni Yaşam bunun

Özgürlük senin olsun be yoldaşım!

 

Şengal'in öncüsü Mam Zeki

Ağustos ayı Kürt halkına dayatılan katliamlardan birini de yıl dönümüdür. 74. Ferman diye tanımlanan 3 Ağustos 2014’te DAİŞ çeteleri Êzîdî halkını yok etmek istediler. Tabii buna karşı 15 Ağustos’un ruhuyla kendini donatmış Kurdistan gerillası kendini örgütleyerek bunun önüne geçmiştir. 15 Ağustos ruhu sadece gerillanın silahlı örgütlenmesi değil, halkın örgütlenmesi için gerilla öncülüğüdür. İşte Şengal’in katliamdan kurtulup halkın kendi öz yönetimine kavuşmasındaki öncü militanlardan biri Zeki (İsmail) yoldaştır. Şengal halkının deyişiyle Mam Zeki. Zeki yoldaş Avrupa’dan 15 Ağustos Atılımı’ndan hemen sonra parti saflarına katılmıştır. Uzun süre Avrupa’da çalışmış. Sonra Ülkeye gelmiştir, gerillada, yine kitle çalışmalarında bulunmuştur. Nerede bir görev varsa onu görmüş ve en önde o görevi omuzlayanlardan olmuştur. 3 Ağustos 2014 Şengal Soykırımı'na karşı HPG, YJA-STAR gerillasının geliştirdiği direnişe katılmış ve Şengal Êzîdî halkımızı eğitip örgütleyerek soykırımı yenen, özgür ve özerk yaşamını gerçekleştiren bir düzeye getirmeye çalışmıştır. Bu geçen süreçte Şengal direnişine, Şengal Êzîdî Kürt toplumumuzun eğitimine, örgütlenmesine, irade olup, iddia kazanmasında, özgür yaşam tutkusunun büyütülmesine en fazla emek veren, en çok katkısı olan bir yoldaş olmuştur.

Fedakar bir devrim emekçisi

Zeki Şengali yoldaş neredeyse kırk yıldır Özgürlük Hareketimiz içinde her yerde, yurt dışında, görevler ve sorumluluklar yürütmüştür. Hemen hemen her türlü çalışma içerisine girmiştir. Avrupa’da yıllarca hapis yatmıştır. Toplumsal gerçekliği, doğrularla eğitip örgütleyerek, bir daha fermanlarla karşı karşıya gelmeyecek bir bilinç, örgütlülük ve duruş düzeyine getirmeye çalışmıştır. Şengal’deki “Özgür Kürt” örgütlenmesine öncülük etmiş, toplumun tüm kesimleriyle ilgilenmiştir. Kültürel, etnik, dini, milli ve toplumun ileri gelenleriyle olduğu kadar; en yoksul halk kesimleriyle, isçiyle, emekçiyle, çobanla, gençle, kadınla, herkesle ilgili olmuştur. Önder Apo’nun geliştirdiği özgürlük çizgisini, özgürlük felsefesini ve ideolojisini anladığı ve öğrendiği kadar başkalarına da anlatmaya, onları bilinçlendirip eğitmeye ve örgütlemeye çalışmıştır. Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen toplumun öz gücünü, özsavunmasını geliştirmek için bir genç gibi komutanlık yapmıştır. İdeolojik eğitimler kadar askeri eğitimlere katılmıştır. Gençleri öz savunma eğitimi görmeye, örgütlenmeye, her türlü saldırı karşısında Êzîdî Kürt toplumunu ve Şengal toplumlarını koruyacak, onları savunacak bir öz savunma bilinci geliştirmeye çalışmıştır. PKK’den öğrendiği, Önder Apo’dan öğrendiği, mücadele deneyiminden öğrendiği özgürlük bilincinin sorumluluğunun, iradesinin gerekleri ne ise Şengal’e dayatılan soykırım karsısında ona göre hareket etmek için her şeyini ortaya koydu. O toplumun gerçekten de ruhu haline geldi, öncüsü oldu, eğiticisi oldu. Hem öğretmenlik, hem öğrencilik yaptı. Toplumla iç içe geçti ve kaynaştı. Şengal gibi bir alanda çok sınırlı sayıda kalmış Êzîdî Kürtlüğünü yaşar kılmaya, örgütlü hale getirmeye, ayakta tutmaya, böylece tarihin en eski kültür birikiminin yok olmaması, yaşaması, ayakta kalması ve insanlığa bir renk katması için çaba harcamıştır. Emektar, cesur, fedakar yoldaş, devrim emekçisi, özgürlük tutkunu olan halkçı yoldaş, her zaman kalbi halk ve yoldaş sevgisiyle dolu olan Mam Zeki mücadelemize yol gösteren meşalesi olacaktır.

***

Özyönetim Direnişi Komutanı Şevin Bingöl

2007 yılında HPG-Bim’de çalışma yürütürken PKK Basın Komitesi'nden bir grup arkadaş Behdinan’da yürütülen savaşı daha iyi yansıtmak için noktamıza gelmişlerdi. İçlerinde sıcak ilişki tarzı ve o hep gülümseyen duruşuyla bir kişi farklıydı. O arkadaş Şevin Bingöl’dü. (Hülya Kül) Şevin yoldaş 1990’ların ortalarında Çewlîg'den (Bingöl) partiye katılmış. Geri çekilme sürecine kadar Erzurum eyaletinde gerillalık yapmıştı. Geri çekilme sürecinden sonra da Medya Savunma Alanları'nda ve daha pek çok alanda gerillalık yapmış. 2005 yılında ihtiyaçlar temelinde basın-yayın çalışmalarına katılmış. Özgürlük Hareketi'nin Çökertme Planı çerçevesinde tasfiye edilme saldırılarının olduğu bir süreçte HPG-YJA-STAR’a geçmiştir. Özyönetim direnişlerini örgütlemek için Erzurum Eyaleti'ne gitmiştir.

En uzun süre direniş içerisinde kalan, direnişi yürüten yoldaş olmuştur. Görevler gerektirince, Erzurum HPG Komutanlığı'nda görev almıştır. Son yıllarda Eyalet Komutanlığı çalışmalarını yürütmüştür. Çewlîg ve Erzurum’un komutanı olmuştur. En zor sahada, düşmanın en fazla saldırı yürüttüğü ve koşulların en ağır olduğu ortamda gerilla direnişinin sürmesini ve gelişmesini sağlamıştır. Öngörüsü, değerlendirmesi, yaratıcılığı, disiplini bunu sağlamıştır. Şevin yoldaş 25 yıllık mücadele yaşamında Kadın Özgürlük İdeolojisi ilkeleri temelinde yaşamayı ve bulunduğu ortamda bu yaşamı kurmayı, örgütlemeyi başarmıştır.

Toplumunun temel haklarından olan özyönetimi doğduğu topraklarda kurup savunabilmek için amansız bir mücadele yürütmüştür. Özyönetim ki bu topraklarda binlerce yıl toplumun kendini var edebilmesinin temeli olmuştur. Devlet denen illetle en temel var oluş tarzı zayıfladıkça zayıflamıştır. PKK’yle can çekişmekte olan bu varoluşsal özellik tekrardan ruha kavuşmuştur. Bu ruhu bedene kavuşturmak için doğduğu topraklara doğru yürüyen, mücadeleyi savaşmayı varoluş gerekçesi yapmış asi ruhlu, güler yüzlü Şevin yoldaş tüm dünyada yankılanan Jin-jiyan-Azadi sloganlarında ve yürütülen kavgada yaşamaya devam ediyor.

***

Bir halk önderi: Helmet yoldaş

Yıllar önce Kandil Dağı'nın eteklerinde kurulu bir akademide tanıştım Helmet (Diyar Xerib) arkadaşla. Bende uyandırdığı ilk izlenim mütevazi derviş gibi olmasıydı. Sonraki görüşmelerimizde de o ilk izlenimim hiç değişmedi. Hatta perçimlendi. Sonrasında Kurdistan tarihine ilişkin yazmış olduğu kitabı da okuma şansım oldu. 15 Ağustos Hamlesi'nin yaratmak istediği Özgür Kürt kişiliğinde önemli bir yol aldığı için burada özellikle vurgulamak istediğim arkadaşlardandır. Helmet arkadaş 1990’ların ortasında PKK saflarına katılmış Önderlik sahasına giderek bir devre eğitim görmüş. Daha sonra tekrar Kurdistan dağlarına geri dönmüştür. Helmet yoldaş Uluslararası Komplo'dan sonra Güney Kurdistan’da kitle çalışmalarında yer almış. En son KCK Genel Başkanlık Konseyi üyeliğini yürütmüştür. Beyaz saçları, güler yüzlü samimi yaklaşımlarıyla herkesin kalbinde bir yer edinmiştir.

Muazzam örgütçüydü

Helmet yoldaş partiye katıldığı ilk andan itibaren, iddia ve kararlılıkla yaşamış ve sürekli buna göre mücadele etmiş, buna göre bir katılımın sahibi olmuş bir arkadaştır. PKK’ye katıldığı ilk günden şehadetine kadar parti ilke ve ölçülerini hiçbir tereddütte girmeden, kendi kişilik duruşunda en yüksek düzeyde temsil eden bir arkadaş olmuştur. Helmet yoldaş, PKK militanlığının doğal sorumluluk özelliğini çok iyi temsil eder, ortada yapılacak bir iş varsa hemen el atardı. Bulunduğu yerde yapılması gereken ama yapılmamış bir çalışma varsa kimsenin onu görevlendirmesini beklemez, hemen sahip çıkar ve yapardı. Üzerine düşen işler konusunda kendini yaratıcı kılmaya çalışırdı. Yaratıcı ve üretici olmak için birçok konuda araştırma yapardı. Örgütsüz bırakılmış bir halk olduğumuzdan dolayı Kürtler için örgüt olmanın ne anlama geldiğini derinden hissedip yaşayan bir arkadaştı. O yüzden hem örgütün, partinin öncü bir kadrosu olarak hem de devrimci bir Kürt bireyi olarak kişilik duruşunu son derece örgütlü kılmıştı. Tavır ve davranışlarında azami örgütlü olmaya özen gösterirdi. Bireysel tavır ve tutumlardan kaçınır, her zaman örgütlü bir kişilik duruşu sergilerdi. Kendini örgütlü kıldığı gibi birlikte çalıştığı ve birlikte yaşadığı insanların da örgütlü bir duruş içinde olmasını isterdi. Etrafıyla bunun mücadelesini yürütür, bireysel tavır ve davranışların gelişmesini önlerdi.

Güçlü bir tarih bilinci vardı

Heval Helmet’in sadece insanlarla değil doğayla ve tüm canlılarla bir ilişki düzeyi, bir iletişimi vardı ve bunu yanındaki yoldaşlarında da geliştirmeye çalışırdı. Ekolojik bir bilincin sahibiydi. Heval Helmet’in Kürt tarihi hakkında önemli bir bilgi ve birikimi vardı. Hem ideolojik hem siyasal akademilerimizde verdiği en temel ders, Kurdistan tarihi dersiydi. Başka dersler de veriyordu ama Kurdistan tarihi dersini vermeyi daha çok seviyordu. Hem Kürtlerin tarihsel kökenlerini hem de güncel olarak Kürtlerin durumunu bütünleştirerek veriyordu. Güçlü bir tarih bilinci vardı. Tarih bilinci O'nun mücadele tarz ve yönteminin temeliydi. Helmet yoldaş, her şart ve koşul altında yürüttüğü çalışmaların merkezine her zaman için Başûr halkımızın eşitlikçi özgürlükçü yaşama kavuşmasını koyardı. Halk eğitimlerinde verdiği derslerde, yazdığı yazılarda, yaptığı toplantı ve tartışmalarda bu yeni düşünce ve yeni zihniyet üzerinde durur bu zihniyet temelinde halkın örgütlenmesi için çaba harcardı. Devrimci kişiliğinde yurtseverlik bilincinin ve demokratik-özgürlükçü değerlerin temsilini ve savunuculuğunu yapmış, Başûrê Kurdistan’da devrimci çizginin öncülüğünü ve önderliğini yapmayı başarmıştır.

BİTTİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.