Eril aile dizaynı, erkeği güçlendirme planı

Kadın Haberleri —

Halide Türkoğlu

Halide Türkoğlu

  • DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, AKP’nin ‘aile’ genelgesiyle öncelikle yerelde kadın çalışmalarının önüne geçmeyi planladığını söyledi ve ekledi: “Erkeği güçlendirme ve kadını aile içerisine hapsedeceği bir ‘eril aile’ dizayn etmeye çalışıyor. Neredeyse bütün bakanlıkların devreye gireceği bu bütüncül çalışmayla kadınlar ve aile karşı karşıya getiriliyor.”
  • Türkoğlu: “Kadınların yaşamları üzerinden dizayn edilmek istenen bir rejim inşa etmek isteniyor. Daha çok bütüncül bir mücadele hattına ihtiyaç var çünkü onlar şu an bu vizyon belgesiyle çok başlı ve kapsamlı inşa sürecini ele alıyorlar. Sokakta, evde, mahallede çok kapsamlı bir mücadele hattını örmek zorundayız.”

Türkiye’de bu ay Meclis’e gelmesi beklenen 9’uncu Yargı Paketi ile başta kadının evlenmeden önceki soyadının kullanması olmak üzere birçok hakkı gasp edilecek. “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı” adı verilen 4 yıllık plan kapsamında kadına sadece “iyi bir anne veya eş” olması dayatılıyor.

23 yıl boyunca kadınları şiddet, baskı, tecavüz ve katliamla baş başa bırakan AKP rejimi, şimdi ise bu planla kendine uygun bir ‘aile modeli’ inşa etmeyi hedefliyor. Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Amed Milletvekili Halide Türkoğlu, iktidarın erkek egemenlikçi ve cinsiyetçi politikalarından bağımsız atılmayan bu eylem planı hazırlanırken kadınlara veya kadın örgütlerine, STK’lere danışılmadığına işaret etti.

Jinnews’e konuşan Türkoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ilk günden bu yana kadın örgütleriyle mesafeli olduğunu ve daha çok kadın kazanımlarını tırpanlayan bir yerde olduğunu söyledi.

Yerelde güçlenmeye set

“Toplumda, iktidarın o ‘makul’ diyebileceğimiz aile inşasını ortaya koymak istiyor. Tabi bunu yaparken şunu demiyor ‘Kadınların haklarını gasp edeceğim’ veya ‘İnşa edeceğim ailede kadına yönelik şiddetle mücadele etmeyeceğim.’ Fakat mevcut politikaların hepsine baktığımızda sonuçta burada birtakım çalışmalar var ve bu çalışmaları yaparken merkezine birtakım bakanlıkları koymuşlar. Bu bakanlıkların çalışma yapacağı alanların da yereller olduğunu söylüyor. Bir kere burada yerellere dair bir müdahale de var aynı zamanda. Şu şekilde; belediyelerin yapacağı kadın çalışmalarının önüne geçme ve onun alternatifi olabilecek yerellerde aile politikalarını bakanlıklar eliyle hayata geçirme. Bunu yaparken de merkezine daha çok Diyanet’i, Eğitim Bakanlığı’nı koyan, yeri geldi İletişim Başkanlığı’nı koyan bir çalışma söz konusu.”

İkili sömürge düzeni

AKP’nin bu planla oluşturacağı kurumlarla aynı zamanda kendi ideolojisini inşa edeceğine işaret eden Türkoğlu, planın ayrıca kadın haklarına yönelik olası sonuçlarını şöyle sıraladı: “Bugün kadınlar iş yaşamına katılmak istiyorsa, bunun engelleyici olacağı mekanizma ne olacak, aile politikalarını güçlendirme olacaktır. Bir yandan erkeğin sermayeye bağlı çalışmasını makul gösterecek bir ev içi emek politikası ama diğer yandan kadınların iş gücüne katılımına ihtiyaç duysa dahi bunu ev ve iş arasında esnek çalışma haline getiriyor. Bu ne demek, kadınların hem iş gücü yaşamına dahil olması ama aynı zamanda ev içinde daha çok bakım dediğimiz alana sıkıştırılıyor olması. Yani iki yerden de bir sömürü düzenine giren bir şey. Bu sadece AKP’nin ‘makul aile’ inşasını oluşturma değil aynı zamanda sermayeye karşı da ihtiyaçlarını oluşturabilecek mekanizma oluşturmasıdır.”

Bütüncül, tehlikeli plan

Türkoğlu, iktidarın kadın düşmanı politikaları ‘aile çalışması’ olarak göstererek kadınlar ile aileyi karşı karşıya getirdiğini ifade etti ve ekledi: “Bir kere kimse kadınlarla aileyi karşı karşıya getirmiyor ama aile politikaları adı altında kadın kazanımlarını gasp etmek ya da kadınlara yönelik çalışmaları, kadın düşmanı politikaları bir biçimde aile çalışması olarak göstermek bu iktidarın yaptığı bir şeydir. O yönüyle de bu politikaların bir hedefi olduğunu ama aynı zamanda bütüncül bir politika haline geldiğini de görmek lazım. Çünkü sadece Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na sıkıştırılmış bir vizyon belgesi değil. Neredeyse bütün bakanlıkların devreye girerek yerellerde yapmaya çalıştığı bir çalışma var ve bir bütüncül çalışma bu.”

Erkeği güçlendirme planı

AYM ve AİHM kararlarına rağmen kadının evlenmeden önceki soyadını kullanmasının gasp edilmesinin, devletin dizayn etmek istediği “eril aile” planı kapsamında olduğunu söyleyen Türkoğlu, “Kadınların kazanılmış haklarını gasp etme kendi normalleri olduğu için çok rahat söz kurabiliyorlar.  Kadını hiçbir zaman yaşamın öznesi olarak görmeyen iktidar bu düzenleme ile de bunu hedeflemektedir. Kadını erkek üzerinden tanımlama, aile reisliği kavramını güçlendirme ve kadını aile içerisinde ‘anne’, ‘eş’ kavramlarının içine hapsetmesinden başka bir şey değildir.  Erkeği güçlendirme kadını aile içerisine hapsetme politikalarının bir devamıdır” dedi. ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.