Küçüldükçe küçülüyoruz

Kadın Haberleri —

Tekstil

Tekstil

  • Nurcan Tayboğa, çocuk yaşta tekstil işinde çalışmak zorunda bırakıldı. 20’li yaşlarına kendi işini kurdu ve birçok kadına istihdam sağladı. Şimdilerde ekonomik krizle mücadelede eden Tayboğa, “Gider çok, gelir yok. Küçüldükçe küçülüyoruz; ekonomik krizin çözülmesi gerekiyor” dedi.

Türkiye’de her geçen gün derinleşen ekonomik kriz, yurttaşların yaşamını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Krizin ceremesini de en çok sıfırdan iş kuran ve toplumsal baskılara karşı duran kadın esnaflar çekiyor. Nurcan Tayboğa, ekonomik krizin gölgesinde tekstil işini yürütmeye çalışan esnaflardan biri.

Nurcan Tayboğa ve ailesi, 1996 yılında devletin baskı ve asimilasyon politikalarına maruz kaldıkları için Mêrdîn’den İstanbul’a göç ederler. Tayboğa, o yıl henüz 9 yaşındadır. Ailesinin ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalması üzerine, akrabasının yardımıyla çocuk yaşta, tekstil işlerinde çalışmaya başlar.

"Çok küçük yaşta birçok işte çalıştım ve aileme ekonomik destek verdim. Daha sonra tekstil hayatım başladı" diyor. Kendisini “Girişken ve çalışkan" şeklinde tanımlayan Tayboğa, 20 yaşına geldiğinde ise kendi işini kurmaya karar verir.

 

 

Bir makineyle başladı

Jinnews’e hikayesini anlatan Tayboğa, şöyle diyor: “2004 yılında kendi iş yerimi açtım. Büyük bir çaba ve azimle yıllarca çalıştım, kendi ayaklarımın üzerinde durdum. Bir tane el makinesiyle bu işe başladım ve günden güne işlerimi büyüttüm. Kendime olan güvenim ve mücadele etme ısrarımla yıllarca birçok işle ilgilendim ve başardım.”

Kendini var etmek kolay değil

İşe başladığı ilk dönemlerde birçok zorlukla karşılaşır, "Kadın yapamaz edemez" söylemlerine rağmen mücadele etmekten geri durmaz.

"Birkaç kadın arkadaşımla birlikte ‘başarabiliriz’ dedik ve başardık. Ortak çalışma ve dayanışmayla tüm algıları kırdık. Metropollerde tekstil sektöründe kendimizi var etmek çok kolay değil. Erkek egemenliğin yarattığı bir zihniyet var. Tüm zorluklara, saldırılara rağmen mücadele ettim. Vazgeçmedim. Bu da şunu gösterdi; kadınların birbiriyle dayanışması ve kadın özgürlük mücadelesinden asla vazgeçmemesi gerekir.”

Yüzümüz gülmüyor

“Gider çok, gelir yok” diyen Tayboğa, ekonomik krizin etkisini anlatıyor: “Büyümemiz gerekirken küçülmeye doğru gittik. Pandemiden önce ve sonra maalesef bu şekilde ilerledi. Şartlar hem işveren hem de çalışan için daha da ağırlaştı. Şu an işçi de işveren de aynı durumda. Esnaf olarak küçüldükçe küçülüyoruz. Esnafın yüzünün gülmesi için ekonomik krizin çözülmesi gerekiyor." İSTANBUL

 

* * *

Kadın yoksulluğunu görünür kılmak için

Sosyalist Kadın Meclisi de (SKM), geçtiğimiz günlerde “Yoksulluğa Karşı Kadın Yaşam Ağı” adıyla çalışma başlattı. Çalışmanın ilk ayağında, kadınların ekonomik krizden dolayı yaşadığı zorlukları tespit etmek için İstanbul’un Esenyurt ve Bahçelievler ilçeleri olmak üzere iki bölgede çalışmaların startını verdi. Bu kapsamda kadınlarla bir araya geliniyor, cinsiyetçi iş bölümünden, ev içi iş yüküne kadar her konu tartışılıyor.

 

 

5 talepleri var

Yoksulluğa Karşı Kadın Yaşam Ağı’ndan Dilara Su Kalpak, Esenyurt ve Bahçelievler belediyelerine iletmek üzere 5 talep oluşturduklarını söyledi ve ekledi: “Ücretsiz ped dağıtılması, her mahallede ücretsiz kreşlerin açılması, ücretsiz HPV aşısı yapılması, her öğrenciye en az bir öğün ücretsiz yemek kartı sağlanması ve kadın emeği pazarı kurulması talep edeceğiz.”

Dilara Su Kalpak, kadınların ayrıca yoksulluğa sürüklendiğini ve ‘kadın yoksulluğu’ tanımının görünür kılmak, farkındalık yaratmak ve buna karşı örgütlenmek için çalışma yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.