Kürt karşıtı cephe ve Rojava
Ahmet KAHRAMAN yazdı —
- Rojava ordusu, haydutlar karması ve efendilerini gömerek geliyordu. O ordu, dünlerden kat kat güçlü. Üstelik ortakları da var. Rojavalı savaşçı, kiralık askerlerini gömendir, senin emrinle silah kuşanmış değildir. Mafya rejimin ve kiralıklarının “Ya silahın ya da canın” tehdidi vız gelir tırısla gider.
İran’ın, Türkler ile Kürt karşıtı ittifakı, yeni değildir. Kürdistan’da ulusal ruhun ete kemiğe büründüğü tarihlerde, onların tarih sahnesinde adları da yoktu. Osmanlının “toplum dışı” saydığı, küçük bir kalabalık vardı.
Nehrili Şeyh Ubeydullah, 1880'de bağımsız Kürdistan için Şemzînan'da ayağa kalkıp Rojhilat'a yürüdüğünde, İran ve Osmanlı ortak düşmana karşı ilk ittifakı kurdu. Rusya ve Britanya da onlara arka çıktı. Şeyh Ubeydullah, bir yıl sonra bu “dörtlü şer ittifakına” yenildi, esir düştü.
İngiltere, TC’yi inşa ettikten sonra Pehlevi hanedanlığı sırasında yakınlaşma başladı. İran, Şeyh Said’in yürüyüşünde Türklere katkı verdi. Ağrı Dağı merkezli başkaldırıda aynı toprak karşılığında Kürtlere cephe açtı.
Daha sonra ilişkiler sıklaştı. CENTO, RCD süreçleri Kürt karşıtına dönüştü. Türkler, ta başından itibaren dostluk adı altında entrikalar çevirdi. Şah, mollaların başkaldırısı sırasında Türklerden istediği desteği alamadı. Mollalarla iyi geçinmeye, mercimek, nohut satışından para kazanmaya baktı. Mollar, tüm İslamcılar gibi takkıyeciydi. Açık bir kanmaca, kandırmaca koşan, dolandırma entrikaları çeviren, demokrat, özgürlükçü maskeliydi. İktidara yürüyüşünde oldukça güçlü konumda olan solcular ve Kürtlerden destek aldılar. İktidara yerleşip tüm kurumları avuca aldıktan sonra bu kesimler dolandırıldıklarını anladı ama artık çok geçti. Cezaevleri dolmaya, darağaçları kurulmaya başlamıştı…
Yeryüzü insanları, Siyasi İslam’ın genel olarak böyle takkıyeci, yani yalan dolanla iştigal eden dolandırıcı olduğunu Afganistan, Mısır ve Türkiye örneğiyle anlayıp ayıktı. Mollalar, bazı günler en az 20 kişiyi asıyordu. Bunların çoğu Kürt'tü. En büyük gerekçe de uyuşturucu kaçakçılığıydı. Bu suçlama döne, dolaşa zamanla ucuzladı; günümüzde, “İsrail casusluğu”na dönüştü. 2025'e de toplu cinayetle girdiler. Yılın ilk günü sabahında ipe çekilen 10 kişiden üçü Kürt’tü.
Türk devleti, Kürtlere eziyet ve öldürümde, adeta İran rejimiyle yarıştaydı ama farklı olarak yargı eliyle cinayet işlemeyi gereksiz görüyordu. Onlar, önce medya aracılığa suçluyor, sonra adaletlerini, “silahlarıyla birlikte ölü olarak ele geçirildiler” cümlesiyle açıklıyordu. Evet “silahlarıyla birlikte ölü ele geçirildiler” denilerek. Cizîr’de Kürt gençlerini topluca yakarken de bu açıklamayı yapmışlardı. Köylerin zafer meşalesi niyetine ateşe verilmesi ise “teröristler yaptı” oluyordu. Türk devletinde yalan çoktu. Kürt katliamı, “PKK ile çıkan çatışma” olarak açıklanıyordu. Sonra, PKK çekilip gitti. Onlar da dünyanın gözü içine bakıp haydutlaşarak, seri cinayetleri üç parça Kürdistan’a yaydı. Bu kez Irak ve Suriye'de katledilen Kürt de PKK’li oldu. Haydutluk işte…
Entrikacılar ittifakı kısa ömürlüdür. İran-Türk ittifakın Ruslar da katılınca Astana masası kuruldu. Suriye üzerinde birbirini kazıklayıp arkadan hançerleyince masa dağıldı. Türk devleti, şimdi yalnızca dünyanın dört yanından gelip “ganimet için” IŞİD (DAİŞ) bayrağı altında toplanan, kafa kesen, hırsız, kiralık katillerden kurulu “Suriye Milli Ordusu” (SMO) ile ittifakta. O kiralıkları eğitip üniforma giydirerek silahlandırdılar. Mayın eşeği niyetine Türk ordusuna kattılar. Ört ki ölesi bu haydutlar sarmalı, ülkelerini, halkının onurunu savunan Rojava ordusuna “terörist” diyor. Türk devleti, adlerini ve boylarını aşıp Rojava ordusunu, bu toplama kiralık katilklerle tehdit ediyor: “YPG’li ya silahını bırakır ya da silahıyla birlikte gömülür!..”
Oysa unutuyorlardı. Rojava ordusu, haydutlar karması ve efendilerini gömerek geliyordu. O ordu, dünlerden kat kat güçlü. Üstelik ortakları da var. Rojavalı savaşçı, kiralık askerlerini gömendir, senin emrinle silah kuşanmış değildir. Mafya rejimin ve kiralıklarının “Ya silahın ya da canın” tehdidi vız gelir tırısla gider.
Kürtler, onur savaşçılarıdır. Dünya, onur savaşçılarını Kobanê'de seyretti. Onlardan her biri, namus gününde birer bombaydı ki, bu destana dünya şaştı....