Myanmar yıkımla baş başa

• Myanmar yönetimi, hava saldırıları devam ederken depremzedelere yardım ulaştırılmasını engellemekle suçlanıyor. Felaketin ardından yardım eden doktorlar ve BM özel raportörü, yardımların silahlı gruplarının kontrolündeki bölgelerde kaybolduğunu veya engellendiğini söylüyor.

Myanmar'ın askeri yönetim lideri General Min Aung Hlaing, ülkede 28 Mart'ta meydana gelen depremlerle ilgili açıklama yaptı. Min Aung Hlaing, depremlerde şu ana kadar 2 bin 719 kişinin öldüğü ve bu sayının 3 bini aşmasını beklediklerini kaydetti. Depremde yaralanan kişi sayısının 4 bin 521'e yükseldiğini ifade eden Min Aung Hlaing, 441 kişinin hala kayıp olduğunu duyurdu. Ülkenin orta kesimlerinde evler, dini mekanlar, okullar, üniversiteler, oteller ve hastaneler hasar gördü veya yıkıldı. 

Dünya Sağlık Örgütü, Myanmar'daki depremin yol açtığı olumsuzlukların sağlık sistemini çökerttiğini, yaptığı güncellemede kurtarma operasyonlarının, hasarlı yollar, çöken köprüler, istikrarsız iletişim ve iç çatışmayla ilgili karmaşıklıklar dahil olmak üzere önemli engellerle karşı karşıya kaldığını belirtti. BM sağlık kuruluşu, "Depremin yarattığı yıkım, etkilenen bölgelerdeki sağlık tesislerini alt üst etti ve yaralıların akınıyla başa çıkmakta zorlanıyorlar. Travma ve cerrahi bakım, kan nakli malzemeleri, anestezikler, temel ilaçlar ve ruh sağlığı desteğine acil ihtiyaç var" diye ekledi. Ülkenin büyük bir bölümünün askeri yönetimin kontrolü dışında olması ve ülkede devam eden iç savaş nedeniyle etkilenen bölgelerin çoğuyla iletişim zayıf. Myanmar'ın izole edilmiş cuntası tarafından uluslararası yardım için nadir bir talepte bulunulmasının ardından hafta sonu uluslararası yardım gelmeye başladı. Çin ve Rusya yardım ve personel gönderirken, Hindistan, Tayland, Malezya ve Singapur da yardım gönderdi.

Zaten zor durumdaydı

BM'nin Myanmar Temsilcisi Marcoluigi Corsi, "Bu depremden önce bile Myanmar'da yaklaşık 20 milyon insan insani yardıma ihtiyaç duyuyordu. Bu son trajedi, zaten vahim olan krizi daha da kötüleştiriyor ve çatışma, yerinden edilme ve geçmiş felaketler nedeniyle zaten yıpranmış toplulukların dayanıklılığını daha da aşındırma riski taşıyor" dedi. 

Ordu engelliyor eleştirisi

Myanmar ordusu, Şubat 2021'deki darbeyle iktidarı ele geçirdiğinden beri, farklı etnik gruplardan oluşan silahlı bir direnişe karşı kaotik ve ölümcül bir iç savaşa kilitlendi. Geçtiğimiz yıl boyunca cunta sürekli olarak toprak kaybediyor, ülkenin topraklarının yüzde 30'undan daha azını kontrol ediyor, ancak en büyük şehirlerin kontrolünü elinde tutuyor. Myanmar ordusu, devam eden hava saldırıları nedeniyle eleştiriliyor ve depremzedelere yardım ulaştırılmasını engellediği iddia ediliyor. Uluslararası kuruluşlar, çatışmaların yaşandığı ülkede insani yardıma "sınırsız erişim" çağrısında bulunuyor. Mandalay ve Sagaing'deki salgına acil müdahaleyi koordine eden Avustralyalı iki doktor, cuntanın acil yardım malzemelerinin sevkiyatını engellediğini ileri sürdü. Myanmar'ın en eski etnik ordularından biri olan Karen Ulusal Birliği, yaptığı açıklamada, cuntanın "halkın depremden büyük zarar görmesine rağmen sivil bölgeleri hedef alan hava saldırılarını sürdürdüğünü söyledi.

BM'nin Myanmar özel raportörü Tom Andrews, "Cunta, tüm enerjisini, dikkatini ve kaynaklarını hayat kurtarmaya odaklamak yerine hayatlar alıyor. Bu ilk şey. İkincisi, dün yardımların engellendiğine, yardım görevlilerinin kontrol noktalarına erişiminin engellendiğine dair tutarlı raporlar vardı" dedi.