Onurlu yaşam budur

Toplum/Yaşam Haberleri —

Hasan Tan

Hasan Tan

  • 1995 yılında köyü boşaltılan ve koruculuk ile göç dayatmasına karşı direnen Hasan Tan, 5 çocuğunu hamallık yaparak, pancar toplayarak büyüttü. Tan, “Emeğimden, yaşamımdan razıyım. Topraklarımı bırakamazdım. Çocuklarıma bırakabileceğim tek şey onurlu bir yaşamdır” diyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Cilo dağlarında pancar toplarken karşılaştığımız Hasan Tan, belindeki pancar dolu torba ile suyun karşısından geçip arabaya yükünü atıyor. İlerleyen yaşına rağmen hiç yorulmadan ikinci torbayı sırtına atarak işine devam eden Hasan Tan’a selam vermek için yanına gidip çayımızı paylaşıyoruz. Kısa süreli bir sohbetin ardından hayat hikayesini merakla dinlediğimiz Hasan Tan, aslen Colemêrg’in Çelê (Çukurca) ilçesinden. 1995 yılında askeri operasyonlar ve korucu baskısı nedeniyle Bilecan (Kavşa) köyünden ailesi ile beraber ayrılmak zorunda kalan Hasan Tan, köylerinin kısa süre içerisinde yakılıp boşaltıldığını anlatıyor. Önce Çelê ardından ise Colemêrg merkeze taşınan Hasan Tan, burada olmayan iş imkanları nedeniyle uzun süre sorun yaşıyor.

 

 

Göç etmek istemedi

Korucu olmayı kabul etmeyen Hasan Tan, o dönem yoğun olarak yaşanan metropollere göç etmeyi de içine sindirememiş. “Bu topraklar benim, topraklarımı seviyorum” diyen Hasan Tan, 30 yıl boyunca 5 çocuğunu kimi zaman pancar toplayarak kimi zaman da hamallık yaparak büyütüyor. “Her şeye rağmen hayatımdan razıyım” diyen Tan, ilerleyen yaşına rağmen bu işi yapmaya devam ediyor.

 

 

‘Emeğimden razıyım'

Bir çocuğu dört yıldır cezaevinde olan diğer çocuğu ise Colemêrg merkezde kayyum protestoları gerekçe gösterilerek tutuklanan Hasan Tan, onurlu bir yaşamın her şeyden önemli olduğunu söylüyor: “Pancar topladım, hamallık yaptım ne iş varsa onu yaptım ve çocuklarımı büyüttüm. Yaşım 60’ı geçti ama hala bu işi yapıyorum. Buralarda yapabileceğimiz herhangi bir iş yok. Bize dayatılan şeyleri de kabul etmedim. O yüzden bugün bu dağlarda pancar topluyorum. Ben kendi yaşamımdan ve emeğimden razıyım. Çalışıp çocuklarımın hepsini büyüttüm. Şimdi de gece gündüz demeden çalışıyorum.”

 

 

‘Toprağımı bırakamazdım’

Köylerinin boşaltılmasının ardından birçok aile farklı yerlere ya da İran’a göç etmek zorunda kalmış. Hasan Tan, “Köyümüz sınırda yer alıyor o yüzden boşaltıldı. Şimdi de köye gidip gelemiyoruz. Köyden çıktıktan sonra uzun süre düşündüm ne yapacağım ben diye. Hiç buradan gitmek istemedim ve bunu ne kendime ne de çocuklarıma yapmadım. Burası bizim babamızın, dedelerimizin toprakları. Topraklarımı seviyorum. Başka yerde ne kültürümü ne de dilimi yaşayamazdım. Aç da kalsam kendi toprağımda kalayım dedim. O yüzden gitmedim ve hala buradayım” diye konuştu.

Hasan Tan, çocuklarına bırakacağı en büyük mirasın bu emek ve kimliği olduğunu söylüyor.

Konuşmasının ardından heybesini alarak yeniden pancar toplayan Hasan Tan’ın hikayesini bugün milyonlarca insan yaşamaya devam ediyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.