Güncel

Sanat ve direnişle geçen bir ömür

Toplum/Yaşam Haberleri —

Bavê Teyar

Bavê Teyar

  • Bavê Teyar ve ailesi Kürt Özgürlük Hareketi’nin Rojava’da örgütlenmeye başlamasıyla mücadele içerisinde aktif şekilde yer alır. Rojava’da Kürt Özgürlük Hareketi’ne kapılarını açan ilk ailelerden biriydi. Çocukları, kardeşleri mücadele içinde büyüdü.  Şehit düştüler, cezaevine girdiler. Yaşamını, mücadelesini halkının aydınlanmasına adayan Bavê Teyar’ın çocukları ve arkadaşları ile konuştuk.

M. ZAHİT EKİNCİ/DELMENHORST

Türk devletinin, 19 Ocak 2025’te Tişrîn Barajı direnişinde katlettiği Cuma Xelo İbrahim ya da halk arasında bilinen adıyla Bavê Teyar, Qamişlo’nun Enteriye Mahallesi’nde 1957’de yoksul bir Kürt ailesinin çocuğu olarak yaşama gözlerini açar. Küçük yaşta espirili ve sempatik karekteriyle insanlar tarafından sevilir. 1980’li yılların başında çalışmak için önce Şam’a daha sonra Libya’ya gider. Bu yıllarda hem Rojava’da hem de Libya’da işçiler arasında örgütlü olan PKK’yi tanır. Bu yıllarda Xelo ailesi, Rojava’da yurtseverliğin gelişmesine önemli bir ivme kazandırır. Bavê Teyar, Rojava dışında daha çok tiyatrocu kimliğiyle tanınsa da o ve ailesinin Rojava’da Kürt Özgürlük Hareketi’nin gelişmesinde büyük payı vardır. Xelo ailesinin fertleri ve Bavê Teyar’ın çocukluk arkadaşı Bavê Rüstem, ailenin ve Bavê Teyar’ın örnek yurtseverliğini anlattı.  

 

 

‘Meşhur Abbas Xelo sen misin?’

İlk olarak Bavê Teyar’ın kardeşi Ali Xelo’yla konuşuyoruz. 50 yaşında, evli ve 5 çocuk babası olan Ali Xelo yaklaşık 10 yıldır Almanya'nın Delmenhorst kentinde yaşıyor. Ekonomik sebeplerden dolayı önce Türkiye'ye daha sonra da Almanya'ya göç etmek zorunda kalmış. Ali Xelo, ilk olarak ailenin yurtsever kimliğinin oluşumunda ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin Rojava’da gelişmesinde emekleri olan Bavê Teyar’dan önce yaşamını yitiren iki ağabeyi Abbas Xelo ve İbrahim Xelo’yu anlatmaya başlıyor: “Büyük ağabeyim Abbas Xelo, yurtseverliğin ve devrimin Rojava'da kökleşmesinde büyük emeği olan bir insandı. Ben ve ailenin diğer fertleri başta olmak üzere birçok insan, ondan etkilenerek mücadeleyi tanıdık. Çevresinde çok sevilen ve sayılan bir insandı. Aynı zamanda bir kanaat önderiydi. Önderlik, tanışmak için 1995’te onu Lübnan'a çağırdı. Ağabeyime, 'Meşhur Abbas Xelo sen misin?' diye sorarak onu onurlandırmıştı. 2016’da vefat ettiğinde parti tarafından şehit olarak ilan edildi.

Şehit düşene kadar 

Diğer ağabeyim İbrahim Xelo da devletin baskısı sonucu Almanya'ya gelmek zorunda kaldı. 2021’de Bremen'de yaşamını yitiren Bavê Hüseyin adlı yurtseverin cenaze merasiminde bir konuşma yapan ağabeyim İbrahim mikrofon elindeyken birden fenalaşarak yaşamını yitirdi. O güne kadar Bremen'de PYD ve Şehit Aileleri Komisyonu’nda aktif olarak görev yaptı.”

 

 

Şam ardından Libya’ya

Ali Xelo, iki ağabeyinden sonra Cuma İbrahim Xelo’yu yani Bavê Teyar’ı anlatmaya başlıyor. Ağabeyi Cuma İbrahim Xelo’nun sanata ve kültüre adeta aşık bir insan olduğuna dikkat çekerek, Bavê Teyar’ı şu şekilde anlatıyor: “Oldukça mütevazi ve toplum içerisinde sevilen bir insandı. İyi bir aile babası ve yurtsever özelikleriyle tanınıyordu. 1980’de Kürt Özgürlük Hareketi ile tanışan ağabeyim, ekonomik sebeplerden dolayı önce Şam'a daha sonra da Libya'ya gitti. 1985’ten itibaren Kürt Özgürlük Hareketi içerisinde kültürel ve sanatsal çalışmalar yürüttü. 

‘Özelliklerini annemden almıştı’

Doğal bir tiyatro yeteneği vardı. Oldukça espirili bir insandı. Sanırım bu özeliklerini annemden almıştı. Annem de toplum içerisinde oldukça sevilen ve şakacı yönleriyle bilinen bir kadındı. Libya'dan döndükten sonra Rojava toplumu içerisinde ağırlıklı olarak kültürel ve sanatsal çalışmalar yapıyordu. Koma Botan adında kurdukları bir grupta tiyatro, skeç, halk oyunları, dil çalışmaları başta olmak üzere birçok çalışmada yer aldı.”

 

 

‘Oğlum Cuma paranı ne yaptın?’

İbrahim Xelo’nun eşi ve aynı zamanda Bavê Teyar’ın çocukluk arkadaşı olan Hindirin Sebri (62) ise Bavê Teyar’ı şu sözlerle anlatıyor: 'Bavê Teyar ile beraber büyüdük. Çocukluğunda da enerjik ve espirili yönleri vardı. Adeta yerinde durmak nedir bilmezdi. Gençliğinde nerede bir düğün varsa oraya giderdi. Libya'ya çalışmaya gitmişti. Geldiğinde hiç parası yoktu. Kayınpederim, ‘Oğlum Cuma herkes çalışmaya gittiğinde parayla dönüyor, sen paranı ne yaptın?’ diye sorduğunda, onun cevabı ‘Baba, ben bütün paramı arkadaşlarımın ihtiyacı için harcadım’ olmuştu. Kendisinden çok arkadaşlarının ihtiyacını düşünüyordu. 

Gözaltı, işkence, cezaevi…

Arkadaşlarıyla birlikte Newroz etkinliklerinde skeçler yazıp oynuyorlardı. Newroz bitiminden hemen sonra da birkaç gün eve gelmezdi. Baas rejiminin askerleri eve gelip kendisini bulamayınca babasını karakola götürürlerdi. Kaynım Abbas ve eşim İbrahim defalarca rejimin askerleri tarafından gözaltına alındı. Kaynım Abbas Xelo bir buçuk sene cezaevinde yatmak zorunda kaldı. Kendisinden 6 ay kadar haber alamadık. Hem Baas rejiminin askerlerinden hem de hain işbirlikçilerden çok çektik. 

‘Başımız onlarla dik’

Bütün bu baskılar sonucu bundan 24 sene önce eşimle beraber Almanya'ya gelerek iltica ettik. Eşim İbrahim, 2021’de vefat etti. Yaşamını yitirdiği son güne kadar da halkının mücadelesine bağlı kaldı. Ben ve çocuklarım da yaşadığımız sürece bu mirasa sahip çıkacağız. Onlar bize onurlu bir miras bıraktı. Xelo ailesi olarak başımız her zaman onlarla diktir.”

 

 

‘Kızlarını çok daha fazla severdi’

Bave Teyyar'ın en büyük kızı Rehma Xelo (39), evli ve 3 çocuk annesi. Rehma yaklaşık 2,5 senedir Almanya'da yaşıyor. O ise babası hakında duygularını şu sözlerle dile getiriyor: ''Babam çok merhametli ve fedakar bir insandı. Hep yanımızda oldu. Bizleri çok sever ve sayardı. Çocukları arasında asla ayırım yapmaz hatta kız kardeşlerimi ve beni daha çok severdi. Sadece bizi değil bütün çocukları ve halkını seviyordu.  Ev ortamında da çok şakacı bir insandı. Onun yanında zaman nasıl geçer anlamazdık. Bizi bir gün bile kimseye muhtaç etmedi. Mücadeleyi onun ve amcalarımızın sayesinde tanıdık.”

‘İyiki böyle bir babanının kızıyız’

Bavê Teyar'ın diğer kızı olan Binewş de (34) evli ve 3 çocuk annesi. Yaklaşık 10 senedir Almanya'da yaşıyor. Binewş ise babasını şu sözlerle anlatıyor: ''Bize karşı çok merhametliydi. Hep okumamızı isterdi. Bir gün dahi bize kötü bir söz söylemedi. Çocuklarına çok değer verirdi. Bize sürekli mücadeleyi anlatır ve yurtsever olarak yaşamamızı isterdi. Babam çok misafirperver bir insandı. Bize değer verdiği kadar kendisine ve çevresine de değer veriyordu. Üstü başı her zaman muntazam, hayat dolu bir insandı. Bütün ihtiyaçlarımızı kendisi karşılardı. İyiki böyle bir babanının kızıyız. Yaşadığımız sürece hep ona layık evlatlar olarak kalacağız.”

 

 

50 yıllık yol arkadaşlığı

Rojava’nın unutulmaz kültür-sanat grubu Koma Botan’ı beraber kuran ve Bavê Teyar’ın 50 yıllık mücadele arkadaşı olan Bavê Rüstem, birlikte hem sefaleti hem de onuru yaşadıklarını söylüyor. Bavê Rüstem, Xelo ailesinin en büyük ferdi olan Abbas Xelo sayesinde mücadeleyi tanıdığına işaret ederek şunları aktarıyor: ''Bavê Teyar benim çocukluk arkadaşımdı. Entariye Mahallesi’nde kalıyorduk. Entariye’de şehidi olmayan ev yoktur. Xelo ailesi de Rojava'da yurtsever ve emekçi bir aile olarak biliniyor. Rojava'da Kürt Özgürlük Mücadelesi’nin kökleşmesinde bu ailenin rolü büyüktür. Xelo ailesinin en büyük ferdi olan Abbas Xelo sayesinde mücadeleyi tanıdık. Abbas oldukça sevilen ve saygın bir insandı. Devletin tüm baskılarına karşın Xero ailesi mücadelesinden asla geri adım atmadı. Bavê Teyar bölgede daha çok Bavê Mazlum olarak biliniyordu. Doğal bir sanatçıydı. Küçüklüğünden beri kültür ve sanata karşı meraklı bir insandı. Bütün yaşamını halkının aydınlanmasına adayan bir insandı. Günlük hayatta oldukça mütevazi ve misafirperverdi. Onunla yoksulluğu, sefaleti ama aynı zamanda onurulu bir yaşamı da yaşadım.” 

‘Koma Botan’da 87 kişi vardı’

Ekonomik nedenlerden dolayı gittikleri Libya’da da birlikte çalıştıklarını, orada örgütlenerek kültür-sanat çalışmalarını başlattıklarını söyleyen Bavê Rüstem anlatmaya devam ediyor: “Daha sonra Libya’dan Rojava’ya dönerek Koma Botan grubunu kurduk. Grupta toplam 87 kişi yer alıyordu. Ben, Bavê Teyar, Kazım Heval, Abdulselam Bırko ve Lezgin Gerdo grubun koordinasyonunda yer alıyorduk. Rojava’da başta Newroz etkinlikleri olmak üzere birçok yerde sahne aldık. Tiyatro, sinema, folklor, dil çalışmaları başta olmak üzere çok yönlü çalışmalarımız vardı. Bunları yaparken devletin sürekli baskılarıyla karşılaşıyorduk. Her an yakalanabilir hatta öldürülebilirdik. Ama asla mücadelemizden geri adım atmıyorduk.”

 

 

‘PKK ahlakıyla yaşadı’

Şehadetinden üç gün önce Bavê Teyar ile konuştuğunu söyleyen Bavê Rüstem “Tüm baskılara karşı asla geri adım atmayacaklarını söylüyordu. PKK’nin ahlakı ve terbiyesi ile büyümüş bir insandı. Her şeyiyle örnek bir yurtseverdi. Kendisi kültür ve sanat çalışmalarında yer alırken şehit eniştesi Bavê Hogir ise Rojava’da sportif faaliyetlerin kökleşmesinde emek veren bir insandı. Bavê Hogir’ın kızı Dicle (Ahin Kefo), Kobanê direnişinde şehit oldu. Bavê Teyar’ın kızı Leyla Xelo (Amara) ise şu anda Türk devletinin elinde esir. Şehit düşen bu arkadaşlarımızın ailesine sahip çıkmak hepimizin namus borcu olmalı. Bu insanlar hepimiz için bedel verdi, can verdi. Ben de mücadele arkadaşı olarak yaşamımın son nefesine kadar onlara layık olmanın sözünü veriyorum” diyor. 

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.