Tunceli’ye karşı Dêrsim
- DEM Parti Dêrsim Belediyesi Eşbaşkan adayı Birsen Orhan, Dêrsim’deki yerel hizmetle ilgili sorunların ötesinde devletin asimilasyon ve kültürel yozlaştırma politikalarına dikkat çekti.
- Orhan, “Sistemin yaratmak istediği bir profil var. Bu ‘Tunceli’ manipülasyonuna karşı Dêrsim’i tekrar eski kodlarına kavuşturmak gibi bir iddiamız ve derdimiz var” dedi.
- Dêrsim’in köklü inancı, kadim kültürü ve çoklu kimliğiyle bu sorunların üstesinden geleceklerini vurgulayan Orhan, “Kültürel kodlarına ve köklü değerlerine kavuşturacağız” diye konuştu.
Kılavuzlarının Seyid Rıza, Alişer ve Zarifelerin bıraktığı tarif ve tarih olduğunu vurgulayan DEM Parti Dêrsim Belediyesi Eşbaşkan Adayı Cevdet Konak, şunların altını çizdi: “Onlara ve bu topraklardaki tüm değerlerimize büyük bir borcumuz ve büyük bir sorumluluğumuz var; Dêrsim’in tarihini, kültürünü, dilini, kimliğini, daha da ileriye taşıyarak bu kutsal topraklara sahip çıkacağız, demişiz.”
AKP-MHP iktidarının Alevilere dönük inkar ve asimilasyon politikalarının en yoğun hissedildiği kentlerden biri olan Dêrsim’de yurttaşlar, 4 Mayıs 1937’de dönemin CHP hükümetinin “Tunceli Tenkil Harekatı” kararıyla başlattığı ve 1938’de imha ile devam eden katliamın hafızasıyla 31 Mart’ta sandığa gidecek. 1937 ve 1938 yıllarında, 7’den 70’e tüm Dêrsim halkına yapılan soykırım saldırıları sonucunda on binlerce insan katledildi, on binlercesi topraklarından kopartılarak zorla sürgüne gönderildi. “Kürt Alevi yurdu” olarak nitelendirilen Dêrsim’de, iktidar kendi ‘Alevisi’ni yaratmak için uzun süredir çaba sarf ediyor. Kent merkezinde bulunan tek cemevinde ise 28 Ocak’ta gerçekleşen ve usulsüzlüklerle gündeme gelen seçimlerde AKP’ye yakınlığıyla bilinen Ali Haydar Kurt, 1 oy farkla başkan seçildi. 140’ın üzerinde maden projesiyle doğası ve ekolojik dengesi iktidarının rant politikalarının odağı haline gelen Dêrsim, Erzingan Licik’te (İliç) meydana gelen facia sonrası tehlike altında. Siyanür tehdidinin Munzur Nehri’ne karışması olasılığından tedirgin olan Dêrsim halkı, seçimler sonrası yönetime gelecek belediyeden bu yöndeki önlemlerin alınmasını da bekliyor.
Sorunların üstesinden geliriz
Kentteki yapısal sorunlara çözüm iddiasıyla seçimlere hazırlanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dêrsim Belediye Eşbaşkan Adayları Birsen Orhan ve Cevdet Konak, “Dêrsim’i Dêrsimliler ile yeniden ayağa kaldıracağız” şiarıyla çalışmalarını sürdürüyor. Eşbaşkanlar, MA’dan Fırat Can Arslan’a konuştu. Birsen Orhan’a göre, DEM Parti’nin yerel yönetim anlayışıyla kentteki sorunların çözülmesi programatik bir çalışmayla gerçekleşecek. Orhan, “Partimizin geçmiş dönemdeki pratikleri mevcut. Bizlerin bu sorunların üstesinden gelebilecek bir parti programımız, bir anlayışımız var ve üstesinden geleceğiz” dedi.
Tunceli manipülasyonuna karşı
Dêrsim’deki yerel hizmetle ilgili sorunların ötesinde devletin asimilasyon ve kültürel yozlaştırma politikalarına dikkat çekti. Orhan, şöyle devam etti: “Dêrsim'in sokaklarında uyuşturucu satılıyor. Kişiler ajanlaştırılıyor. Şimdi bunlar nedir? Sistemin yaratmak istediği bir profil var. Onların yaratmaya çalıştığı bu ‘Tunceli’ manipülasyonuna karşı Dêrsim’i tekrar eski kodlarına kavuşturmak gibi bir iddiamız ve derdimiz var. Dêrsim’in köklü inancı, kadim kültürü ve çoklu kimliğiyle bu sorunların üstesinden geleceğiz. Dêrsim’i kültürel kodlarına ve köklü değer yargılarına kavuşturmayı hedefliyoruz. Bunun için de özel savaş politikalarının yarattığı tahribatlara karşı mücadele edeceğiz.”
Yaşarken Dêrsim’de olacaklar
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre büyük bir bölümü gençlerden oluşan binlerce Dêrsimlinin Avrupa’ya göç ettiğine işaret eden Orhan, şunları söyledi: “Ekonomik koşullar etkili bir unsur, ancak özel savaş politikalarının özel bir planı olarak da gençlerimiz Avrupa'ya göç ettiriliyor. Sürgündeki insanlarımızın, dostlarımızın buraya tabut içinde gelmesini istemiyoruz. Onları yaşarken Dêrsim’de görmek istiyoruz. Yılmaz Güney'in bir sözü var; gurbet türküleri söylemek istemiyoruz, diye.”
Yükün ağırlığını biliyoruz
Kürt demokratik siyasetine dönük kayyum siyasetinin Dêrsim’de de uygulandığını hatırlatan Orhan, “Gasp edilen irademizi geri almaya geliyoruz. Yükümüzün ağır olduğunu biliyoruz. Kürt, Alevi, kadın kazanımlarına, gençlik kazanımlarına yönelik bir saldırı mevcut. Bugün Dêrsim’de inanç merkezlerimizde artık sistemin Aleviciliği işlenmeye çalışılıyor. Bu anlayış buraya empoze edilmek isteniyor. Kültürel alanlarda belediyenin üzerine düşen işlere önem vereceğiz. Eğitim destek evlerini açacağız. Dilsel çalışmalara öncelik vereceğiz” şeklinde konuştu.
Kadın iradesiyle yerel demokrasi
Kadın belediyeciliğinin DEM Parti’nin mor çizgisi olduğunun altını çizen Orhan, kayyumların kadın kurumlarını, belediyelerdeki kadın meclislerini kapatarak “makul kadın” yaratmayı hedeflediğini söyledi. Orhan, “Eşbaşkanlık gibi muazzam bir sistemle kadın iradesini yerel yönetimlerde ortaya koymak istiyoruz. Jin jiyan azadî felsefesini, insanlığın ve doğanın kurtuluşu olarak görüyoruz. Dêrsim bir kadın kentidir. Bu sistemi Dêrsim’de en iyi şekilde tesis edeceğimizi, kadın iradesiyle yerel demokrasiyi öreceğimizi ve bu sistemden de vazgeçmeyeceğimizi belirtmek isterim” dedi.
Soykırım yaşamış bölge
Eşbaşkan Adayı Cevdet Konak ise öncelikle kentin hemen yanı başında bulunan Munzur Nehri’ni işaret ederek, şunları söyledi: “Sol tarafınızda, 5 kilometre ileride kayalıklar var. Orada yüzlerce çocuğun, yaşlının ve kadının kayalıklardan aşağı atılarak, katledildiği ve bu nedenle Munzur’un kan aktığı söylenir. Cumhuriyet’in 100 yılına baktığımız zaman, 1921’de Koski’de, 1926’da Xozat’ta (Hozat) yine bir zulüm yaşanmış. İnsanlar köyünden uzaklaştırılmış ve sürgüne gönderilmiş. 1934 ve sonrasına bakıyorsun, sistemin Dêrsim halkının diline, kültürüne, tarihine yönelik bir saldırısını görüyorsunuz. 1938’de senin dilini, tarihini, hafızanı yok etmek için bu coğrafyada bir soykırım yaşanmış. 30 binin üzerinde insan katledilmiş, sürgün edilmiş. Sürgünde ‘Türkçe öğrenin, dilinizi bırakın, Kirmançkî'yi bırakın. Siz artık Anadolu'nun, Marmara'nın farklı bölgelerine yerleşmiş Türklersiniz’ denilmiş. Devlet şunu da görmüş; kimliği, inancı için o zulmü yaşayan halk, 1950’de topraklarına geriye dönerken dayanışmayı öne çıkarak kendi tarihini korumuştur.”
Onlara büyük borcumuz var
Dêrsim’in sonraki süreçte 12 Eylül Darbesi’nden de nasibini aldığını anımsatan Konak, şöyle konuştu: “1984’ten sonra da zulme karşı Dêrsimliler yine baş kaldırmış. 1994’lü yıllarda yine on binlerce insan sürgün edilmiş, binlercesi zindanlara atılmış. Bütün bunlara rağmen bu coğrafyayı terk etmemişler. Biz bu acıların çocuklarıyız. Biz bu acıların içinde ve anlatımlarıyla büyüdük. sözümüz var; ‘Dêrsim’in tarihini, kültürünü, dilini, kimliğini, daha da ileriye taşıyarak bu coğrafyaya, kutsal topraklara sahip çıkacağız’ demişiz. Tıpkı Seyid Rıza ve dava arkadaşlarının idama giderken, ‘Biz sizin oyunlarınızla baş edemedik bu bize dert oldu ama biz de sizin karşınızda diz çökmedik. Bu da size dert olsun’ sözlerinde anlatıldığı gibi. Kılavuzumuz Seyit Rıza ve dava arkadaşlarının bıraktığı bu tariftir. Alişer ve Zarifelerin bıraktığı tarihtir. Onlara ve bu topraklardaki tüm değerlerimize büyük bir borcumuz ve büyük bir sorumluluğumuz var.”
Dêrsim daha da güçlenecek
Demokratik yerel yönetimlerle birlikte Dêrsim coğrafyasında da birinci planlarının kentin tarihini, kültürünü, dilini ve hafızasını daha da güçlendirme olduğunu kaydeden Konakçı, “Ana dilini daha da geliştirmektir. Bir halkın dili yok olursa, o halk kendi tarihinden de kopar” dedi. Yerel yönetimlerde katılımcılığı ve temsiliyeti esas alan bir model izleyeceklerini dile getiren Konak, “Bizler 31 Mart'ta seçimleri kazanacağız. Dêrsim bölgesinde halkımız söz sahibi olacak, biz de halkın sözcüsü olarak görev yapacağız” diye konuştu. DÊRSIM
* * *
Doğasına da sistemli saldırı
Dersim coğrafyasının bir bütünen kuşatma altında olduğunu ifade ederek, Licik’te meydana gelen maden faciasını hatırlatan DEM Parti Dêrsim Belediyesi Eşbaşkan Adayı Cevdet Konak, Dêrsim’deki benzer projelere dikkat çekti. Kentte birden fazla Hidroelektrik Santrali (HES) olduğunu belirten Konak, yapımı başlayan yeni bir proje daha olduğunu söyledi. Dağlardaki kalekol ve karakolların binlerce dönümlük arazileri işgal ettiğini ve ormanların yok edildiğini kaydeden Konak, her yaz Ağustos ve Eylül aylarında binlerce dönümlük alanda gerçekleşen orman yangınlarının, coğrafyaya dönük sistemli ve planlı saldırılar olduğunu vurguladı. “Yerel yönetimlerin temel görevlerinden biri de coğrafyasında yaşanan bu yıkımlara karşı tavır ve tutum almaktır” diyen Konak, Pulur’da (Ovacık) daha önce siyanürle altın arama girişimine karşı Dêrsim halkının ortaya çıkardığı mücadeleyi anımsattı. Konak, “Halkımızla birlikte kendi toprağımızı ve coğrafyamızı koruyacağız. Uzun vadeli rantlarını sağlamak için buradaki bütün ekolojik dengeye ciddi bir yıkım vererek, ikinci bir göçe zorlamanın da planlarını yapıyorlar. Bu noktada Dêrsimlilerin ve Dêrsim dostlarının daha aktif çalışmalar yürütmesi gerekir.”
* * *
Belediyeye eleştiler var
Yerel seçim sürecinde kamuoyunu da meşgul eden konulardan biri olan ittifaka da değinen Cevdet Konak, ortak mücadelenin önemine vurgu yaptı. Konak, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP-MHP iktidarının Dêrsim üzerindeki özel planlarına karşı tüm devrimci güçlerin birlikte hareket etmesi hem halkımızca hem de ittifakımızca kabul görüldü. Elbette ittifakımızda yer alan SMF, şu anda yönetimde olduğu Dêrsim Belediyesi’ndeki 5 yıllık pratikleriyle tartışılıyor. Belediyenin kısmen sorun olduğu açık açık tartışılıyor. Kentin sorularından biraz uzaklaşmış durumda. Bu anlamda belediye yönetimi kendi güvenini yitirmiştir. Dostlarımızın burada yaptıkları içerisinde doğru planlamalarına ‘evet’ deriz, ama demokratik anlamda da eksiklerini tartışırız, çünkü bu halkın bu kentte rahat yaşaması gerekiyor. Bu anlamda ittifaka kısmen eleştiriler geliyor, tartışmalar yürütülüyor ama biz bunları sahada aşarız, çözeriz. 31 Mart'ta güçlü bir şekilde halkın iradesi açığa çıkacaktır. Dêrsim DEM’dir, DEM de Dêrsim’dir. Dêrsim’i yeniden inşa etmek için hep birlikte çalışalım, başaralım!”
Dêrsim’in beklediği eşbaşkanlar
Cevdet Konak, 1961’de Dêrsim’in Xozat ilçesi Ağzunik (Kayabağ) köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Xozat ilçesinde tamamladı. 1981’de başladığı Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. Xozat ilçesinde iki dönem belediye başkanlığı yapan Konak, 24 Haziran 2018'de yapılan milletvekili seçimlerinde Xarpêt’ten HDP Milletvekili adayı olarak gösterildi.
Dêrsim/Pêrtag doğumlu Birsen Orhan, 15 yıldır öğretmenlik yapıyor. Aynı zamanda bir yayınevinin editörlüğünü de sürdüren Orhan, aktif siyasete 2013’te HDP Pêrtag İlçe Eşbaşkanlığı göreviyle başladı. HDK Pêrtag Yürütme Kurulu üyeliği, HDK Pertek Eşsözcülüğü ve DBP Amed İl Örgütü yöneticiliği görevlerinde bulundu.