Irak, Sadr’ın hamlesine odaklandı
Dünya Haberleri —
- Irak meclisinde onaylanarak 27 Mart’ta yürürlüğe giren yeni seçim yasası gözlerin bir kez daha Muqteda Es-Sadr’a çevrilmesine sebep oldu. Bağdat Sadr’ın siyaseti direktifleri ile şekillendireceğinden endişeli.
Irak seçim yasasında, çoklu seçim bölgesi sisteminden ‘St. Lego’ adıyla bilinen kapalı liste ve tek seçim bölgesi sistemine geçişle yapılan değişikliklerin onaylanmasının ardından şimdi ne olacağı merak ediliyor. Bağdatlı siyasetçiler, Sadr Hareketi’nin, küçük ve gelişmekte olan güçleri ve sokak hareketlerini gözlemleyerek bu değişikliğe yanıt verebileceğini düşünüyor.
Yapılan seçim yasası ile Irak’taki gelenekçi Şii güçlerin 2018 yılına kadar üstün oldukları seçim sistemini geri getirerek büyük bir zafer elde ettiler. Meclis tarafından pazartesi günü sabaha karşı yasalaştırılan değişiklikte, Sadr'ın olmayışıyla ilgili ilk soru işaretini de ortaya çıkmaya başladı. Şii Koordinasyon Çerçevesi güçlerinden üç isim, partilerinin, Sadr’a yasa değişikliği konusunda yeterli güvenceleri sağladığını, bu değişikliğin doğrudan lideri olduğu hareketi hedef almadığını söylediklerini açıkladı. Ancak Bağdat siyasetinde endişeler giderilmiş değil.
Sokağın nabzı gözleniyor
Sadr Hareketi’nin ileriye dönük hamlesi konusunda tüm veriler başlıca müttefiki olan Tişrin Hareketi'ne işaret ederken gözlemcilere göre sokağın nabzı yoklanıyor. Geçtiğimiz yıl Yeşil Bölge’de yaşanan olaylardan ve Muhammed Şiya es-Sudani hükümetinin kurulmasından bu yana Sadr'ın sokak seçeneği tamamen hesapların dışında gibi görünüyordu.
Seçim yasasını değiştirmesiyle birlikte başka bir teori daha ortaya atıldı. ‘Düşman kardeşler’ Sadr Hareketi ve Şii Koordinasyon Çerçevesi güçleri, yeni yasa çerçevesinde seçimlere katılımla ilgili görüşlerini farklı iletişim kanalları aracılığıyla birbirlerine ilettikleri öne sürüldü.
Necef’te ne olacak?
Öte yandan Necefli kaynaklar, Sadr'ın Necef’teki seçimleri boykot etmeyi planlamadığını, Sadr Hareketi’nin seçimlere katılmasının da gerekli olmadığını teyit ettiler. Seçimlere katılıp katılmama konusunun el-Hanana’da halen tartışıldığını belirten kaynaklar, Sadr'ın kendi seçtiği şekilde dönüşünün, büyük ölçüde Koordinasyon Çerçevesiyle varılan ‘mutabakatların’ bir yansıması olduğunun altını çizdiler.
Bağımsız milletvekillerine şu günlerde Meclis'ten çekilmeleri çağrısı yapıldı. Ancak Koordinasyon Çerçevesinin sahneye koyduğu senaryo, küçük partilerin oturumda oyları bozabilecek karşıt bir lobi oluşturmasına izin vermediğinden oldukça gerçekçiydi.
Üçüncü bir Şii ittifakı mı?
Bağımsızlara ve küçük partilere yönelik öfke dalgası sona erdiğinde, seçimde milletvekili olabilmek için varolma denklemiyle karşı karşıya bulacaklar. Çünkü seçim yasası artık büyük blokların oylarını toplayan geniş bir seçim bölgesindeki oyları saymak için matematiksel bir formül içeriyor.
Bağımsız milletvekilleri için seçenekler, baskı ve etki için yeterli araçlara sahip olmadıklarından sınırlı olacak. Buna karşın Koordinasyon Çerçevesi, diğer Şii güçlerin Sadr Hareketi ve Koordinasyon Çerçevesi arasındaki çekişmeyi kırarak üçüncü bir ittifak kurmaya çalıştıkları iddiaları doğru olmadığı sürece siyasi eylem kurallarını kendi lehine belirleyebilecek.
Her ne kadar çeşitli kaynaklar, üçüncü bir Şii ittifakının kurulmasına yönelik tartışmaların başladığını teyit etse de ne Sadr Hareketi ne de Koordinasyon Çerçevesi böyle bir şeyin olmasına ve bir rakiplerinin doğmasına izin vermeyecektir. BAĞDAT