Kültüralizm nedir?
Forum Haberleri —

Kültüralizm/foto:freepik
- Kültüralizmin insanın ortak doğasını, onun ortak algısını ve hissiyatını reddeden, sadece belli başlı kültürlerden olan insanların evrensel hakları talep edebileceğine kanaat getiren siyasi konumlanmadır.
Xwedêda DİLXÊRÎ
Kürt halk Önderi Abdullah Öcalanın İmralı Heyeti ile komuoyuna iletilen ve PKK’ye yönelikte bazı talepler içeren mektubu bir kaç gündür bütün kesimler tarafından tartışılıyor ve konuşuluyor. Benim dikkatimi çeken ise mektubun özelikle çözüm önerilerine değinen kısmının, asıl konuşması gerekenin üstünü kapatmak ve konuşulmasını önlemek adına, bilerek veya bilmeyerek çarpıtılması ve yanlış anlaşılacak şekilde tartışmalara yerleştirilmesidir. Bahsi geçen paragraf şudur:
"Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.“
1. Bu paragraf sadece PKKye ve Kürtlere yönelik yazılmamıştır, aynı anda devleti de doğrudan hitap almaktadır. Yoksa metnin bu kısmının anlaşılması başka türlü mümkün görünmüyor. İki tarafta geliştirilen ve hatta denenen çözüm önerileri vardır. Devlet tarafı ulus-devlet eksenli çözümü denedi olmadı, kültüralist konsept uyguladı, aslında hala siyasi olarak uyguluyor da, bu da olmadı. Önder Apoya göre Kürt tarafının geliştirmeye çalıştığı federasyon ve idari özerklikte artık toplumun sosyolojisine cevap vermemektedir. Aslında geriye kalan bir tek kültürel özerklik oluyor ve bunu da idari özerlik olmadan da yapmamın mümkün olduğunu söylüyor. Bunun en iyi örneği aslında Rojava’dır, orada bu konsept zaten an itibariyle uygulanıyor; tabii bu yine de başka bir konu. Asıl olan burada bilerek ya da, hadi iyi niyetimizden taviz vermeyelim, bilmeyerek bu metinde geçen kültüralist kavramının "kültürel“ olarak okunması ve yorumlanmasıdır. Bu da tabii doğru değildir, kültürel farklı bir şeydir, kültüralizm farklı bir şeydir.
2. Genel olarak felsefede güç ve birey arasında kurulan bağ iki açıdan tartışılır. Bunlardan biri natüralizmdir, bir diğeri de kültüralizmdir. Natüralizm evsenseliği esas alır. İddiası şudur: İnsanın doğası evsenseldir ve bunun bir gereği olarak edinebileceği hakların da böyle olması gerekmektedir. Hiçbir istisna olmaksızın, hukuk sisteminde bunun böyle tahsis edilmesi gerekir. Basit bir deyimle bunun tercümesi şudur: Filan kişi Kürttür diye siyasi ve kültürel haklarından mahrum bırakılamaz. Böyle bir hukuk Türkiye ve ulus-devlet bağlamında kültüralist, çünkü insanın evrensel doğasını değil, kültürel doğasını işliyor hukuksal olarak. Kürt isen en temel haklarını dahi elinden alabiliyor.
Kültüralizm bu ortak doğanın siyasi ve hukuksal değerini red ediyor ve ipi bir nevi yarı yolda göğüslüyor. Onun iddiası ise, doğaya inmeden, kültürü esas alarak hak ve hukukun bireye, etnisiteye veya ırklara tayin edilmesidir. Kültüralist çözümler postmodern felsefede, özelikle Stuart Hall’de, yeni ırkçı ideolojiler için kulanılan bir kavramdır.
Kürt Halk Önderi Öcalan da göründüğü kadarıyla bunu bu hali ile kullanmış metninde. Israrla, asıl konu olan, Kürtlerin hak ve hukuk taleplerinin, konuşulmaması için, bunu kültürel olarak okunması ve topluma yansıtılması sadece bir art niyetin göstergesidir ve algı yaratma temelidir. Kültüralizmin şimdiye kadar dünyada en iyi vücud bulmuş şekli Güney Afrika’da siyasilere uygulanan apartheid rejimidir. İnsanın ortak doğasını, onun ortak algısını ve hissiyatını reddeden, sadece belli başlı kültürlerden olan insanların evrensel hakları talep edebileceğine kanaat getiren siyasi konumlanmadır. Kaldı ki bu kültüralist politika zaten şu anda Türkiyede de Kürtlere karşı uygulanıyor. Kayyumlar, gözaltıları, hak ve hukuk ihlalleri, zaten bu politikanın pratiğidir. Önder Öcalan kültüralist derken bunun son bulmasını ve olayın evrensel insan doğasından yola çıkaraktan evrensel hak ve hukuk bağlamında çözülmesini talep ediyor. Olay aslında bu kadar basit.