Önder Apo özgür çalışır olmalı
Forum Haberleri —

Öcalan'a özgürlük/foto:AFP
- PKK yenildiği veya mücadeleyi sürdüremez olduğu için kendisini feshetmiyor. Tarihsel olarak rolünü oynadığına inanıldığı için bir değişim ve dönüşüm sürecine giriyor. Mücadele bundan sonra farklı yöntemler ve biçimlerle sürdürülecektir.
- Sürecin işlemesi için önder Apo’nun aktif çalışması gerekir. Bunun için de İmralı’daki sistem değişmelidir. Bilinen İmralı koşulları barışa göre değil, imha ve tasfiyeye göre düzenlenmiştir. Değişime İmralı’nın statüsünden başlamak gerekiyor.
ZEKİ AKIL
Önder Apo’dan beklenen çağrı geldi. Şimdi değişik çevreler bu çağrıyı anlamaya ve yorumlamaya çalışıyor. Tartışmalar daha yoğunlaşarak devam edecek. ABD, Avrupa’nın etkili devletleri çağrıyı olumlu bulduklarını ve desteklediklerini açıkladılar. Çağrı dünyada olumlu bir yankı buldu diyebiliriz.
Bilindiği gibi Türkiye’yi yönetenler çeyrek asrı geçen bu sürede Önder Apo’yu İmralı’da tecride alarak unutturmaya ve etkisini kırmaya çalıştılar. Ona ve hareketine karşı olmadık karalama kampanyaları düzenlediler. Savaşı yayarak toplumun bütün katmanlarını kapsayacak şekilde genişlettiler. Türkiye’de yaptıkları yetmedi, orduyu Irak ve Suriye’ye de sürdüler. Hapishaneler hep Kürtlerle doldu taştı. On binlerce insan yaşamını yitirdi. Kürtlerin payına hep işkenceler, köy boşaltmalar ve göç düştü. Şehirler yıkıldı, "Taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmayacak’’ içerikli "Çöktürme Planı’’ uygulandı.
Rakamlar tam açıklanmasa da bu savaşın Türkiye’ye maliyetinin dört trilyon dolar olduğu söyleniyor. Maddi ve manevi kayıpların hesabı gerçek anlamda yapılamaz oldu. Bütün bunlar bir kader değildi. Ama Türkiye’yi yönetenler cumhuriyetin kuruluş mantığında çakılı kaldılar ve demokrasinin yolunu açmadılar, hukuku Kürtler için işletmediler. Sonuçta kaybeden Türkiye halkları oldu. Ekonomi dibe vurdu, adalet ortadan kalktı, hukuk yerlerde süründü, demokrasi ortadan kaldırıldı.
İşte bu tıkanmayı ve yıkımı durdurma hamlesi Önder Apo’dan geldi. Diyebiliriz ki, tarihte benzeri olmayan bir sorumlulukla harekete geçti. Türk devleti onu İmralı’da etkisizleştirmeye ve unutturmaya çalışırken o bu kuşatmaları yararak yine tarih sahnesinde hak ettiği yeri aldı. Dünyada bunun başka bir örneği yoktur. Yirmi altı yıl büyük bir çatışma, savaş ve propaganda kampanyalarıyla geçti. Türk halkında milliyetçilik tırmandırıldı. Devlet açık bir savaş aygıtı haline getirildi. Ancak AKP hükümeti istediği sonucu alamadı. Savaşı kazanamadı. Önder Apo’yu etkisizleştiremedi, unutturamadı.
Devleti yönetenler 2015’te masayı devirdiklerinde "Öcalan ve HDP bir daha muhatap alınmayacak’’ kararı almışlardı. Bu karara uygun hareket ettiler. Bütün yol ve yöntemleri denediler ama Önder Apo’yu aşamadılar ve sonunda yine İmralı kapısına dayandılar. Önder Apo hükümetin bu kararına ve tecride rağmen Kürtler üzerindeki etkisi azalma yerine daha da büyüdü. İnanılmaz bir derinlik ve bilgelik düzeyi kazandı. Kendisini bütün koşullara hazırladı. Bölgede hızlı ve önemli gelişmeler olduğunda da inisiyatif alarak çözüm konusunda bir hamle yaptı.
Devlet aklından malul Türk basını ve siyasi çevreleri Önder Apo bunca hapis ve tecrit yılları içinde nasıl etkili olabilir diyordu. O çağrı yapsa da Kandil ve diğer güçler onu dinlemez, eskisi gibi ağırlığı ve etkisi yok diye düşünüyorlardı. Psikolojik savaş elemanları ve basında görevlendirilenler bunu bilinçli olarak işliyorlardı. Ama bir kısım basın ve aydın da bu propagandalardan etkileniyordu. Sonuçta görüldü ki, içeride ve dışarıda Kürtler bütün bileşenleriyle önder Apo’nun çağrısını esas alıyor. Karşı propagandalar bu süreçte boşa düştü.
Önder Apo, PKK’nin kendisini feshetmesini ve silahlı mücadeleyi sonlandırmasını istedi. Bu tarihi çağrıya devletin nasıl bir karşılık vereceği önemlidir. Normalde görüşmeler sonuçlanır, anlaşma sağlanır, silah bırakma ve diğer değişiklikler sonra gelir. Ama sonda olması gerekenleri Önder Apo en öne aldı. Bundaki amaç hükümetin elindeki gerekçeleri almaktı. Çünkü AKP hükümeti Türkiye’deki bütün baskıları, Suriye ve Irak’taki saldırılarını PKK’yle açıklıyor. Elindeki tek gerekçe "PKK’ye, teröre karşı savaşıyoruz’’ argümanıydı. Önder Apo bu gerekçeyi, silahı ellerinden aldı.
PKK’nin değişimi, arayışları yeni değildir. 2002’de de PKK feshedildi. Ancak o dönem değişim sağlıklı yürümeyince yeniden PKK’nin kuruluşuna karar verildi. PKK yenildiği veya mücadeleyi sürdüremez olduğu için kendisini feshetmiyor. Tarihsel olarak rolünü oynadığına inanıldığı için bir değişim ve dönüşüm sürecine giriyor. Mücadele bundan sonra farklı yöntemler ve biçimlerle sürdürülecektir.
Şunun bilinmesi gerekir; Önder Apo tecrit altında olur ve arada bir görüşme için izin verilirse bu süreç işlemez. Sürecin işlemesi için önder Apo’nun aktif çalışması gerekir. Bunun için de İmralı’daki sistem değişmelidir. Bilinen İmralı koşulları barışa göre değil, imha ve tasfiyeye göre düzenlenmiştir. Değişime İmralı’nın statüsünden başlamak gerekiyor.