Rojava’daki savaş suçu değil mi?
Kadın Haberleri —
- Tüm halkların Rojava’da işlenen savaş suçları görmesi ve Türk devletini durdurması gerektiğini belirten Barış Anneleri, “Ellerini mazlum halktan çeksinler. Edî bes e!” sözleriyle Rojava için topyekûn mücadele çağrısı yaptı.
Kuzey-Doğu Suriye 2012’den yani devrimin başından bu yana Türk devletinin saldırıları altında. Rojava halkının dünyaya tarihine geçen direnişini kırmaya çalışan saldırılara karşı yeteri tepki geliştirilmiyor.
Yıllardır hem kendilerinin hem de tüm annelerin çocukları için mücadele eden Barış Anneleri Bedia Gökguz ile Güler Buğday, Rojava’ya yönelik saldırılara ilişkin Jinnews’ten Elfazi Toral’a konuştu.
“Savaş kandır, katliamdır, soykırımdır” diyen Gökguz, savaşın tahribatının yalnızca ezilen halkları yok ettiğini, bunun aynı zamanda kapitalist sistemin de bir parçası olduğunu kaydetti.
Bin yıldır zulüm yapıyor
Rojava’nın altyapısının ‘meşru hedef’ gösterilerek yapılan saldırılara değinen Gökguz, şunları dedi:
“Türkiye Rojava’ya saldırıyor, petrollerine saldırdı. Rojavalıların suyuna, ekmeğine, hastanelerine saldırıyor. Savaşın da bir ahlakı vardır. Türkiye iki gün önce camilerine saldırdı. Türkiye, Filistin’e gidip barışı sağlayacağını söylüyor. Öncelikle kendi ülkende barışı sağla, sonra git diğer ülkelerde barışı sağlamaya çalış. İsrail şu an nasıl Filistin’e saldırıyor, katliam yapıyorsa Türkiye de şu an Kürtlere bunu yapıyor. İsrail yüz yıldır bu savaşı yürütüyorsa, Türkiye bin yıldır bu zulmü yapıyor. Kürt halkının evini, toprağını yaktınız.”
Kimse Kürtleri görmüyor!
Her daim savaşa karşı olduklarını haykırdıklarını dile getiren Gökguz, “Savaşa sebep olan kim olursa olsun, onları lanetliyoruz. Kendi çıkarları ve kendini var etmek için savaşa sebep olan tüm iktidarları lanetliyoruz. Biz anneler savaşı hiçbir halk için istemiyoruz. Dünyayı kan gölüne çevirdiler. Ellerini mazlum halktan çeksinler. Edî bes e! Kürtlerin üzerindeki zulüm Filistin halkını da geçmiş. Kimse bizim yaşadığımız zorluğu görmüyor. Üzerimizdeki bu soykırımı ve zulmü kaldırın” dedi.
Barış eline top ve tüfeği veriyor
Yıllardır “barış” diye haykırdığını vurgulayan Barış Anneleri Sözcüsü Güler Buğday da bu ülkede daima Kürt halkı ve çocuklarına yönelik politikalar yürütüldüğünü aktardı.
“Elimizi barışa uzattıkça devlet bizim üzerimize top, tüfekle geliyor. Yıllardır halklar bu kirli savaşın içinde yaşamını sürdürüyor. Biz de bu kirli savaşın taraftarı değiliz. Ve bu savaşı reddediyoruz. Bundan dolayı kirli, haktan ve hukuktan uzak bir savaş yürütülüyor. Savaşlarda bile bir ahlak kuralı vardır. Görüyoruz ki Kürt halkına yönelik ahlaksız bir savaş yürütüyorlar.”
Rojava çağrısı
Türkiye’nin uzun zamandır Rojava’ya yönelik saldırılarına devam ettiğini ve büyük bir katliam gerçekleştirdiğini belirten Buğday, “Bu hiçbir hukukta kabul edilemez. Kim kendi diline, hakkına, kimliğine, kültürüne ve iradesine sahip çıkıyorsa bunun önüne geçilmiştir. Mesele Kürt olunca herkes sağır ve dilsiz kesiliyor. Kürt sorunu şu anın sorunu değildir. Bu sorun yüz yılların sorunudur” dedi.
Öte yandan Filistin-İsrail arasında çıkan savaşa ses çıkaran halklara, Rojava için de ses çıkartması çağrısında bulunan Buğday, “Savaş nerede çıkıyorsa çıksın ister Rojava’da ister Filistin’de hiç fark etmez. Kendine insanım diyen herkesin buna ses vermesi gerekir. Savaşı kabul etmemeleri gerekiyor. Kan, katliam ve kirli savaşı kabul etmemeliler. Rojava’da yürütülen savaşı kınıyorum. Kürt halkına ‘terörist’ diyorlar. ‘Terör’ kimdir? Savaştan yana ve savaşta ısrarcı olanlardır. Rojava’da kadınları, çocukları ve sivilleri katleden teröristtir” diye konuştu. İSTANBUL