Tahta parçası, kapı kasası, paslı çivi ile sanat

Toplum/Yaşam Haberleri —

Gamze Öksüz

Gamze Öksüz

  • Tamamıyla doğaya ait malzemeler ile yapılan Driftwood sanatının Ankara’daki bir temsilcisi de Gamze Öksüz oldu. Doğadaki birçok odun parçası, bitki başta olmak üzere atık metal ve daha birçok geri dönüşüm malzemesi Öksüz’ün elinden geçerek adeta sanatsal bir esere dönüşüyor.

Gamze Öksüz, evinde oluşturduğu atölyesinde doğadan bulduğu malzemeleri değerlendirerek dekorasyon ürünleri ve çeşitli süs eşyaları üretiyor. Ürettiği eserleri stantlarda ve sosyal medya hesabında satışa sunan Öksüz, son 4 yıldır ahşap ev dekoru üzerine tasarım ürünleri yaptığını belirtiyor. Son bir yıldır ise tasarımlarını satışa sunduğunu söyleyen Öksüz, “Bu yıla kadar satışa çıkarmayı düşünmüyordum ama bunları değerlendirmek adına bu yıl içerisinde 3-4 stanta katıldım. Ürünlerimin ufak tefek satışını yaptım. En çok orada beni mutlu eden şey, insanların gelip takdir etmesi, yaptığım şeylerin hoşlarına gitmesi oluyor. Yaptığım şeyler hakkında konuşup, nasıl tasarladığımı anlatıyorum” diyerek uğraşı hakkında bilgi verdi.

Aslında yaptığım iş, geri dönüşüm

Öksüz, ilhamını doğadan aldığının altını çizerek sözlerine şöyle devam etti: “Aslında benim yaptığım iş, geri dönüşüm. Bir tahta parçası, sokağa atılmış bir pencere kasası, kapı kasası, bir palamut bir ağaç dalı, bir odun parçası, çevremde bulduğum bir çam kozalağı, bir paslı çivi, kurumuş bir çiçek ya da baharatlar malzemem oluyor. Bunları bir araya getirip tasarlamak, renklerini belirlemek, tablolara dönüştürmek, bir anahtarlığa çevirmek, bir kapı süsü haline getirmek kendi kafamda hayal ettiğim tasarımlar. Bir anlamda da doğanın yükünü hafifletiyorum. Malzemem de doğadan, ilhamım da doğadan. Doğadan aldığım ilham ve malzeme ile ev dekorasyon ürünleri üretiyorum ve bunların birçoğu dediğim gibi geri dönüşüm.”

Gamze Öksüz, ürünlerini tasarlamaya merak üzerine ve hiçbir eğitim almadan başladığını söylüyor: “Çocukluğumdan beri sanatla ilgileniyordum. Daha çok takı tasarımıyla uzun yıllar ilgilendim. Ne bir takı ne de bir ahşap boyama kursuna gitmedim. Çocukken çiçekleri kurutup onlardan tablolar yapardım. Önce ‘bundan ne yapabilirim’ diye hayal ediyorum, daha sonra da onları şekillendirip boyayarak obje halini ortaya çıkartıyorum. Bu bana göre gerçek bir sanat. Tablolarda da birçok çiçeği kurutarak bunları da değerlendirebiliyorum. Doğadan aldığım ilham ve malzemelerle bu sanatı yapmaya çalışıyorum. Avrupa’da Roma, Milano gibi farklı şehirlerdeki ev tarzlarını da gördüm. Aslında birçok çalışmamda onların ev yapısına benziyor. Eskitme tarzı çalışma biraz yoruyor ama bu tarzı çalışmayı daha çok seviyorum” diye konuştu.

EREN GÜVEN-BUSE NEHİR DEMİR / ANKARA/PİRHA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.