Üniformalı tecavüzcü rahat
Kadın Haberleri —
- Kızı İpek’i kaybedişinden dolayı yaşadığı acının hala ilk günkü gibi olduğunu ifade eden Hakime Kılınç, Musa Orhan’nın tutuklanmasını ve cezasını çekmesini istedi.
Siirt’te uzman çavuş Musa Orhan’ın tecavüz ettiği ve intihara sürüklediği İpek Er’in ölümü üzerinden iki yıl geçti.
Tecavüze uğradıktan sonra 7 Temmuz 2020’de Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunan ancak bir sonuç alamayan İpek Er, 16 Temmuz 2020’de bir mektup bırakarak yaşamına son verdi. İpek’e tecavüz edip, ölümüne sebep olan Uzman Çavuş Musa Orhan 2 ay dahi cezaevinde kalmadı. Cezası, “iyi hal”den 10 yıla düşürülen Musa Orhan tutuklanmadı. Kızı İpek Er’in ölümünün ikinci yılında konuşan anne Hakime Kılınç, JINNEWS’ten Rojda Aydın’a konuştu.
Musa Orhan tutuklansın
Kızı İpek’i kaybedişinden dolayı yaşadığı acının hala ilk günkü gibi olduğunu ifade eden Hakime Kılınç, “İçimdeki bu acı ölene kadar benimle olacak. Sağ olduğum sürece bu yüreğim kızım için yanacak” dedi. İpek’in faili Musa Orhan’nın tutuklanmasını ve cezasını çekmesini isteyen anne Kılınç, verilen cezanın az olduğunu söyledi. Sadece Kürt halkının değil herkesin kızına sahip çıkması gerektiğini dile getiren Kılınç şunları belirtti: “Devletin bu davanın peşini bırakmaması gerekiyordu. En ağır cezayı vermesi gerekiyordu. Ama kızıma sahip çıkmadılar.”
Verilen ceza adaletli değil
Davanın sonuna kadar takipçisi olacağını dile getiren anne Kılınç şöyle dedi: “Verilen ceza adaletli bir ceza değil. Kızımın ölümüne neden olan bir kişi nasıl bu cezayı alabilir? Bu kişi en ağır cezayı hak ediyor. Bu kişi en ağır cezayı alsın ki başkaları başka annelerin yüreğini yakmasın. Başka çocuklarımızın başına aynı şeyi getirmesinler. Ölene kadar bu davanın peşinde olmaya devam edeceğim. Kızım daha çocuktu ve suçsuzdu. Kızım için bu cezayı mı layık gördüler. Kızım o kişi yüzünden hayatını kaybetti. Bu çok ağır ve kabul edilmeyecek bir durumdur.”
Kızının kanlı kıyafetlerini hala sakladığını ifade eden Kılınç, devamla şunları kaydetti: “Adalet yerini bulduğunda onları çıkaracağım. Ama davanın üstünün kapatılmasına asla izin vermeyeceğim. Eğer ben ölürsem beni İpek’in yanına gömsünler ve tüm dünya o zaman mezarıma gelsin.”
Geride kalan Mektup
İpek Er yaşamını yitirmeden önce geride bıraktığı mektubundan şunları yazmıştı:
“Musa Orhan hayallerimi, hayatımı, umutlarımı yaktı, beni kirletip dünyamı yıktı. Benim canım acıyor dayanamıyorum… Beni tehdit etti. Eğer söylersem beni öldüreceğini söylüyordu. Artık öleceğim için korkmama gerek yok… Musa Orhan bana tecavüz etti… Saçımı çekip yerde sürükledi, ‘kimse sana inanmaz’ dedi. ‘Sahipsizsin’ dedi. Ne suçum vardı? Ve inkar etmiş. Benim hayatımı umutlarımı tüketti… Beni bu duruma sokma intihar etmeye ya Musa beni öldürecekti ya da ben kendimi öldürecektim.”