Rojava Devrimi’yle kendimi özgür hissettim
Kadın Haberleri —
- Şevîn Mihemed, çocuk yaşta evlendirildi, erkek çocuk doğurmadığı için şiddet gördü ve boşanınca hem toplumsal baskılara maruz kaldı hem de çocukları ondan alındı. Rojava Devrimi’yle küllerinden doğan Şevîn Mihemed, ekonomik özgürlüğünü kazanıp, çocuklarını yanına aldı.
- “Rojava Devrimi’yle ruhumda, bedenimde devrim gerçekleştirdim” diyen Şevîn Mihemed, şunları ekledi: “Artık diğer kadınlara elimi uzatıyor, acı çeken, şiddete uğrayanların duygularına dokunuyorum. Onlar bende, hikayemde ve acılarımda gizliydi.”
Şevîn Mihemed, daha çocuk yaşlarda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini iliklerine kadar hissetti. Ailesinin, kadınları ötekileştiren yaklaşımlarına maruz kaldı. Çocuk yaşta evlendirildi ve henüz 16 yaşında çocuk doğurdu.
“Çocuktum ama çocuğum olmuştu. Bir çocuğun nasıl büyütüldüğünü de bilmiyordum. Yapayalnız, öylece çocuklarımla ben de büyüdüm. Üç kızım olmuştu” diyor.
46 yaşındaki Şevîn Mihemed, şiddet ve baskı dolu yaşam hikayesini ANF’den Nûjiyan Adar’a anlatırken aslında devrimden önce, Baas rejimi döneminde kadınların yaşadığı zorluklara da ayna tutuyor.
“Ailem, özellikle babam, erkek egemen zihniyetinin derin etkilerini yaşayan biriydi. Babamın olduğu ortamda kimseye söz hakkı düşmezdi. Kendi başına çocukları ve eşleri adına karar alır, bu kararı uygulardı. Onun için kadın sadece bir araçtan ibaretti. Babaannem de babamın kadın tiplemesiydi. Annem ezilen bir kadın olduğundan çocuklarını koruyamıyordu. 9 yaşında hayalim olan bisikleti kız çocuğu olduğum için sürememiştim. Ayıp sadece kız çocukları için vardı, erkek dilediğince yaşayabiliyordu. Sokaklarda yaşıtlarımla oynayan bir kız çocuğuyken ailemin ‘sen kızsın dışarı çıkamazsın’ baskılarına maruz kaldım ve bir oyunu bile tamamlayamadan eve götürülürdüm. ‘Artık büyük bir kadınsın, dışarıda oynaman ayıptır’ söylemleriyle şiddet gördüğüm de oldu.
Daha 9. sınıfa geçmemiştim, büyüdüğümü ve evlenmem gerektiğini söyler dururlardı. İki ay boyunca direndim ama zorla evlendirildim. Ablalarım da bu şekilde evlendirilmişti. Köle bir yaşamdan daha da köleleştirilen bir yaşama doğru adım atmıştım.
Erkek çocuk şiddeti
16 yaşında anne oldum. Erkek çocuğa sahip olmadığım için baskılarla üst üste üç kız çocuğu doğurdum. Bu sefer ‘Neden erkek çocuk olmuyor?’ şiddet süreci başladı. Büyük bir ailenin yükü omuzlarıma yüklenmişti. Bir yandan üç çocuk, bir yandan evin tüm sorumlukları derken omuzlarımdaki yükün altında ezilip kalmıştım. Sonunda bir erkek çocuğu doğurdum; istedikleri olmuştu. Dört duvar arasında yaşıyor, hastaneye gitme dışında dışarı çıkamıyordum. Başım örtülü ve uzun elbiseler giymek zorundaydım. Sadece odama gittiğimde türbanı çıkarabiliyordum. Her zaman eksik görülen sadece ev işleri ve çocuk doğuran bir kadının ötesine geçmeyen bir yaklaşıma maruz kaldım.”
Dört çocuğum elin çocuğu olmuştu
Qamişlolu Şêvîn Mihemed’in evliliği 10 yıl sürdü, 26 yaşında boşandı ve çocuklarından koparıldı. O süreci şöyle anlatıyor:
“Toplum kötü gözle bakıyordu. ‘Bir kadın nasıl boşanır, ailesinin evine döner?’ tarzı psikolojik saldırılara maruz kaldım. Çocuklarımı yanıma almak için maddi koşullarım yoktu. Ailem ise ‘Elin çocuklarını ne yapacaksın?’ diyerek beni susturmaya çalışıyordu. Dört çocuk dünyaya getirmiştim ama elin çocuğu olmuşlardı. Ekonomik olarak aileye bağlı olduğum için çocuklarımı yanıma alamıyordum. Bazen okullarına gider, bazen sokaklarda görürdüm onları. Baas rejimi yasalarına göre çocuklar bende kalmalıydı. Ancak nafaka hakkı çocuklara bakamayacak kadar az belirlendiği için çocuklarımı yanıma alamıyordum.”
Devrim, yeni bir hayat sundu
Rojava Devrimi’yle Şêvîn Mihemed’in de hayatı değişti. Ancak o henüz 5’inci sınıfa giderken Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fotoğrafını gördü ve ardından ‘Nasıl Yaşamalı?’ kitabını okuyarak düşüncelerini tanıdı.
“Arkadaşım fotoğrafı bana verdi. Bir gün abim fotoğrafı gördü. Meğerse abim Apocularla birlikteymiş. Abimden kimse haberdar değildi. Artık beni de gittiği yerlere götürürdü ama ailenin engeline takılmıştım. Birkaç defa dışında gidemedim. Bir süre sonra abim Kürt Özgürlük Mücadelesi’ne katıldı ve özgür dağlara gitti. Aileye bir not yollamıştı. Abimin notuyla ailem, yurtsever oldu.”
Kadınlar hikayemde, acılarımda gizli
Şu anda Kadın Evi’nde, meclis ve komünlerde çalışma yürüten Şêvîn Mihemed, “Rojava Devrimi’yle şahsımda devrim yapacağımı hissediyordum. Ruhumda, bedenimde devrim gerçekleştirdim” diyor ve ekliyor:
“Artık diğer kadınlara elimi uzatıyor, acı çeken, şiddete uğrayan duygularına dokunuyordum. Komün, meclis faaliyetlerinde yer alıyordum. Meclisimiz 44 erkekten oluşuyordu ve bu kabarık sayı içerisinde yöneticiydim. Toplumu örgütlüyordum, yön veriyordum ve bilinçlendiriyordum. Tabii toplumun zihniyeti değişmemişti. Toplumun kadınlara yaklaşımı, kadınlarda öz güven sorunu yaratmıştı. Zamanla irademiz güçlendi, öz gücümüzün farkına vardık ve toplumu yönetme görevini üstlendik. Qamişlo’da kurulan ilk Kadın Evi’nin inşasında yer aldım. Kadınları hissediyordum, kadınlar bende, hikayemde ve acılarımda gizliydi.”
Çocuklarını geri aldı
Şêvîn Mihemed, devrimle birlikte Kadın Ekonomisi çalışmalarına dahil oldu ve 2018 yılında ekonomik özgürlüğünü kazandıktan sonra, 4 çocuğunu da yanına aldı.
“Gücümü kadınlardan almam gerekiyordu. Kadın, kadınla güçleniyor, örgütleniyor ve yaşam buluyordu. Adalet çalışmalarında yerimi almak istiyordum fakat kadın ekonomisi faaliyetlerine dahil oldum. Çünkü kadının ekonomik öz savunmasının güçlendirilmeden özgürleşmesinin zor olduğu kanaatine vardım. Ben bu acıyı yaşadım ama başka bir kadının yaşamasına müsaade edemezdim. Bu nedenle kadın ekonomisine dahil olarak kadınların kendilerini ifade edebileceği, gücünü açığa çıkarabileceği, yaşamını sürdürebileceği ve kimseye bağımlı olmayacağı projeler üretmeye adadım.” QAMİŞLO