İrade ve onur mücadelesidir
- Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların başlattığı açlık grevi, 3. ayına giriyor. Tutsakların talebini duymazdan gelen, hiçbir açıklama yapmayan Türk hükümeti, baskılarını arttırdı.
- Tutsaklar ise 15 Şubat’a kadar adım atılmaması halinde yeni bir aşamaya geçeceklerini söylüyor. Sincan Cezaevi'nden Saadet Akın, “Bu, irade ve onur mücadelesidir” dedi.
Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” kampanyası kapsamında 27 Kasım’da başlattığı dönüşümlü açlık grevi, 60. gününde. Tutsak yakınları öncülüğündeki Adalet Nöbeti de Amed, Wan, Adana, Mersin, İstanbul, İzmir ve Mardin’de devam ediyor.
Açlık grevi eylemine hasta, yaşlı ve cezasının bitimine iki yıl kalmış olan tutsaklar dahil edilmiyor, ancak bu durumdaki bazı tutsaklar ısrar ederek dahil oluyor. Tutsaklar, açlık grevine başladıklarından beri dış temsilciliklere, insan hakları kurumlarına, medya temsilciliklerine, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine mektuplar yazıyor. Adalet Bakanlığına İmralı’daki tecridi hatırlatan dilekçeler yazan tutsaklar, İmralı’ya sevk talebinde bulunuyor. CPT’ye ihmal ettiği sorumluluğunu tekrar hatırlatan tutsaklar, mahkemelerde de tecridi kınayıp teşhir ediyor.
Dışarıda sessiz, içeride baskı
Tutsakların talebini duymazdan gelen, hiçbir açıklama yapmayan Türk hükümeti, baskılarını arttırdı. Tutsakları vazgeçirmek için hak gasplarına yönelen cezaevi idareleri ve yargı, disiplin soruşturmaları, hücre cezaları, koğuş baskınları, sürgün ve yasal hakların gaspının yanı sıra psikolojik baskı da uyguluyor. Tutsaklar, buna rağmen eylemlerine devam ederek, adım atılmaması halinde 15 Şubat’an sonra yeni bir aşamaya geçeceklerini belirtiyor.
Özgür Öcalan, özgür Kürtlüktür
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde açlık grevine giren siyasi tutsaklar arasında yer alan Saadet Akın, eylemine dair konuştu. “Bugün hakikat ve hak arayışı içinde olan başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere zindanlarda irade ve onur mücadelesi veriyor. En temel hak olan ‘yaşam hakkı’, ‘umut hakkı’ bu mekanlarda keyfi ve düşman hukuku ile ayaklar altına alınmış durumda” diyen Akın, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün doğrudan Kürt sorununun çözümünü sağlayacağını belirtti. Akın, şöyle devam etti: “Nasıl ki et tırnak birbirinden ayrılmazsa Kürt halkının kurtuluşu ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğü de birbirinden ayrılamaz. Özgür Öcalan, özgür Kürtlüktür, özgür toplumdur. Demokrasi, özgürlük ve insanlık mücadelesinde yer alan halklardan istemimiz şudur; Sayın Abdullah Öcalan etrafında kenetlenelim. Tecridi kırmayı ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü yaşamımızın merkezine koyalım.” AMED