Kuzey heyetinin temasları sürüyor

DEM Parti ve DBP Güney Kürdistan temasları
- DEM Parti ve DBP’den oluşan heyetin Güney Kürdistan’daki temasları devam ediyor.
DEM Parti ve Demokratik Bölgeleri Partisi (DBP), ortak bir heyetle 24 Mart'tan beri Güney Kürdistan’da görüymeler yapıyor. Heyette, DBP Eşbaşkanı Keskin Bayındır, DEM Parti Dış İlişkiler Eşsözcüleri Berdan Öztürk ve Ebru Günay, DEM Parti Mêrdîn Milletvekili ve Türkiye Meclisi İdari Amiri Saliha Aydeniz ve Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi-TJA) Üyesi Adalet Fidan yer alıyor. Heyetin görüşmeleri, 15 Şubat’ta DEM Parti İmralı Heyeti’nin Güney Kürdistan’a gerçekleştirdiği ve YNK ile KDP’nin liderleriyle bir araya geldiği ziyaretin bir devamı olarak şekilleniyor. Heyet, ilk görüşmesini Goran Hareketi ile Silêmanî kentinde gerçekleştirdi. Heyet, akabinde akşam saatlerinde PYD’nin Süleymaniye’de bulunan Federe Temsilciliği’ni de ziyaret etti. Süleymaniye Valisi Heval Ebubekir, Helwest Hareketi ve Halk Cephesi yetkilileriyle önceki gün görüşen heyet, sivil toplum kuruluşları, partiler ve resmi bazı makamları ziyaretini sürdürdü. Heyet, gece de basın kuruluşlarının temsilcileri, gazeteciler ve gazetecilerin haklarını koruyan örgütlerle bir araya geldi.
Bayramdan sonra Hewlêr'e
Heyette yer alan DEM Parti Dış İlişkiler Eşsözcüsü ve Amed Milletvekili Berdan Öztürk, Rojnews’e konuştu. Öztürk, “Heyetimiz, bir süre önce de Sayın Öcalan ile gerçekleştirilen bir görüşme sonrası ilgili mesajları iletmek üzere Güney Kürdistan’ı ziyaret etmişti. O dönem zamanımız kısıtlı olduğu için tüm kesimlerle bir araya gelememiştik. Şimdi yeni bir heyetle yeniden Güney Kürdistan’a gelmiş bulunuyoruz. Silêmanî’de görüşmelerimizi gerçekleştiriyoruz. Bayramdan sonra bu defa Hewlêr’e gelip orada da görüşmeler alacağız. Sayın Öcalan’ın çağrısı, sadece Kuzey Kürdistan’da değil, Ortadoğu genelinde nasıl bir yaşamın sürdürülebileceği net bir şekilde ortaya konuluyor. Bu anlamıyla tüm kesimlerin bu çağrıya ilişkin görüşlerini ve önerilerini dile getirme hakları vardır. Ziyaretlerimizin temel amacı da budur” dedi.
Ulusal birliğin önemi
Bu süreçte ulusal birliğin önemine işaret ederek, Kürtler ve Kürdistan adına söz kuranların söylemlerini ortaklaştırması gerektiğini kaydeden Öztürk, şunları söyledi: “Sürecin ruhu bunu gerektiriyor. Ulusal birlik, bizler için her zaman önemli bir konu olmuştur. Bugün Güney Kürdistan’da Kürtler bir statüye sahip. Rojava’da ağır bedeller sonucu tüm halkları içine alacak şekilde fiiliyatta bir örgütlenme hayata geçirildi. Tüm bu kazanımların korunabilmesi için Türkiye’de de Kürt sorununun çözülmesi gerekiyor. Kuzey Kürdistan’daki direniş sona ererse etkisini Güney Kürdistan, Doğu Kürdistan ve Rojava üzerinde de gösterir. İşte bunun için ulusal birlik oldukça kıymetli bir konu. Bazı sorunlar yaşanıyordu. Türkiye, ilişkilerimizin gelişmesinin taraftarı değil ve bunu istemiyor. Çünkü ilişkilerimiz güçlendikçe Kürt ve Kürdistan sorununun daha hızlı ve güçlü bir şekilde çözüleceğini biliyorlar. Bu nedenle bu tür ilişkilenmeleri kendileri için tehlikeli görüyorlar. Kürtler büyük tehlikelerle karşı karşıya. Bu tehlikeleri aşmak ve gelecek yüzyılı bir Kürt ve Kürdistan yüzyılına çevirebilmek için ulusal birlik oldukça önemli.”
Müzakere koşulları
Kürt halkının, Kürt Halk Önderi'nin fiziki özgürlüğünü beklediğini kaydeden Öztürk, şunları dile getirdi: "Müzakere ve diyalog koşulları oluşturulmalı. Ortada henüz bir şey yok. Kimileri bazı planların olduğu ve bu planların hayata geçirileceği yönünde rahat yazıp çiziyorlar. Hayır, ortada öyle bir şey yok. Bu bir süreçtir. Sayın Öcalan’ın elinin güçlendirilmesi ve sorunların çözümü için gece gündüz çalışacağız. Tüm yükü ona yüklemek ve her şey tamammış gibi davranırsak, Sayın Öcalan’a büyük haksızlık etmiş oluruz. Gün, sürecin ilerlemesi için kimin elinden ne geliyorsa onu yapması gerektiği gündür.”