Modernizme inat kiras û fistan geleneği!
Kadın Haberleri —
- Wan’daki kiras û fistan geleneği Kürt halkının kültürünü korumasına aracılık ediyor. Bu geleneğin bir parçası oldukları için mutlu olan esnaflar aynı zamanda alım gücü olmayanlara düğün süreçlerine destek için kıyafetleri kiralıyor.
NUDA KOÇAK/WAN
Kürt halkı tarihten bugüne kültürünü koruyor. Bunun en renkli örneklerinden biri de Kürt halkının ulusal kıyafetleri olan kiras û fistandır. Zengin renkleri, desenleri ve süslemeleriyle dikkat çeken bu özel giysiler, boncuk işlemeleri, nakışlar ve diğer el sanatlarıyla estetik açıdan da büyük değer taşıyor. Özellikle Hakkâri, Wan, Şırnak, Siirt, Amed ve Mêrdîn gibi illerde kadınlar tarafından sıklıkla kullanılıyor.
Kültürel dokusunun korunmasıyla beraber yöre insanına bir gelir kaynağı da sunan kiras û fistan, kumaşlarının nerelerden geldiği, nerelerde hangi tarzda dikilip giyildiği ve ekonomisi üzerine Van’da esnaflık yapan Rozerin Budak, Serhat Gülmez, Orhan Bayer ile tasarım-dikim yapan Feyruz Yalçın’la konuştuk.
Bohçacılıktan bugüne
Rozerin Budak, eşinin bu işi babaannesinden devraldığını, eskiden dükkân açacak bütçelerinin olmamasından kaynaklı fistanları bir bohçaya koyarak sokak sokak gezdirip kadınlara ulaştırdığını söylüyor.
Eşinin zamanla daha iyi kazanarak Cizîra Botan, İstanbul ve Wan’da iş yeri açarak satış yapmaya devam ettiğini söyleyen Budak, kendisinin de bir buçuk yıldır Wan’da eşiyle beraber esnaflık yapmaya başladığını belirtiyor.
Fistan kumaşlarını Kore, Hindistan ve Dubai’den temin ettiklerini, alımın döviz üzerinden olduğu için de ekonomik olarak çok zorlandıklarını söyleyen Budak, “Ülkede dövizin her geçen gün yükselmesiyle uyanıyoruz. Tabi bu durum işimizi oldukça olumsuz etkiliyor” diyor.
Döviz artışlarının esnafı da alıcıyı fa zorladığını belirten Budak, fistan satışlarının geçen seneye oranla epey düşüşte olduğuna dikkat çekiyor.
'Kadınlar beni görünce şaşırıyor'
Çevre esnafların genellikle erkek olmasından dolayı dükkâna gelen kadınların kendisini gördüklerinde hem şaşırdıklarını hem de mutlu olduklarını söyleyen Budak, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çünkü ben sadece satış yapmıyorum, ayrıca kadınlara kiras û fistan kombini de yapıyorum. Bu da onları renkler ve seçenekler arasında daha kararlı kılıyor. Her rengin ve her desenin bir anlamı ve giyilecek yerleri var. Örneğin taşsız siyah bir fistan daha çok taziyelerde giyilir. Taşlı yeşil, sarı, kırmızı, mavi gibi renkli olanlar ise düğünlerde, yine Newroz ve 8 Mart’ta giyilir.”
Budak, alım gücü olmayan birçok müşteriye de düğün süreçlerinde destek olmak amacıyla kiralık kiras û fîstan verdiklerini belirtiyor.
Geleneğin üreticisi olmak mutlu ediyor
Kiras û fistan tasarımı ve dikimi yapan Feyruz Yalçın ise çocukken annesinden öğrendiği bu mesleği 20 yıldır evini geçindirmek için devam ettirdiğini ve mesleğini severek yaptığını söylüyor.
Yalçın, “Annelerimizin tarihten bugüne günlük kıyafet olarak giydikleri kiras û fistan, Kürt geleneğinin önemli bir sembolü. Modernizm, Kürt giysileri üzerinde çeşitli etkiler yaratmış olsa da geleneksel kültürel değerler ve kimlikler hala birçok kişi tarafından önemsenip yaşatılıyor” diyor.
Geleneğin parçası olmak onur verici
Bundan 10 yıl önce yoğunlukta 2 renkte kiras û fistan diktiğini belirten Yalçın sözlerini şöyle sürdürüyor: “Şu an ise farklı yörelere ait elbiseler dikiyorum; örneğin Başûrê Kurdistan yöresine ait olan ve ağırlıklı Şemdinlili kadınların giydikleri, özellikle de genç kadınlar tarafından yoğun rağbet gören tek parça ve tek renkte ‘Kurtek’ adı verilen bir çeşidini dikiyorum. Yine özel günlerde giyilen ‘Xeftan’’ ismi verilen bir çeşit dikiyorum. Üzeri gümüş tellerle işlenmiş, topuğa kadar uzanan ‘Xeftan’ arkadan tek parça olup, önü baştanbaşa açıktır; etek kısmının her iki yanı bele kadar yırtmaçlıdır; kolları uzun ve bol kesimlidir, bele takılan kemerle iki ön kısım bir araya getirilerek kullanılır. Ayrıca Mardin yöresine ait ince ve beyaz renklerin hakim olduğu uzun fistan tarzındaki giysiler de dikiyorum.”
Feyruz Yalçın, “Bu geleneğin kısmen de olsa bir parçası olmak, üreticisi olmak beni hem onore hem de mutlu ediyor” diyor.
Yalçın, son olarak, “Elbette bunun devamı için bazı koşullar da gerekiyor. Örneğin ekonomik olarak yeterli bir bütçe gerekir. Kadın bütçesinin yok denecek kadar az olması, ekonomik kriz, mevcut süreçte alım gücünün düşmesi, beni ve bana gelen kadınları ekonomik olarak zorluyor” diyerek ekonomik krizin kendilerine etkilerine dikkat çekiyor.
Esnafın yüzü gülmüyor
“Güler yüzlü esnafın yerini somurtkan esnaf aldı” diyen Serhat Gülmez ise kiras û fistan alım ve satış süreçlerini değerlendirerek, halkın alım gücünün kalmadığını, o nedenle de satış yapamadıklarını söylüyor. Eskiden bir düğün olduğunda kadın ve erkeğin yakın akrabalarına hediye olarak aldıkları kiras û fistanları artık alamadıklarını, hal böyle olunca da fistan alım sayısının gelinle sınırlı kaldığını belirtiyor.
Kiras û fistan alımlarının düşmesinin ekonomik yönünü değerlendiren Gülmez, “Geçen sene 400 TL olan bir fistanın metresinin şu an en ucuz fiyatı 1000 TL. Bunun 4 metresi ile bir tasarım yaptığınızda, dikimiyle beraber fiyat yükseliyor ve bu durum müşteriyi epey zorluyor. Dükkân kirası da cabası; kiralarımız geçen seneye oranla yüzde 50 arttı. Dubai’den Dolar üzerinden gelen fistanlarımıza ayrıca vergi de eklenince bize pek bir kazanç kalmıyor. Bu duruma tahammülümüz kalmadı açıkçası. Sadece ben değil, kime sorarsanız sorun, bu sorunlar üzerinden dert yakınır size. Böyle devam ederse hepimiz dükkânları kapatacağız” diyor.
Bankalarda para kalmadı
Serhat Gülmez ile birlikte çalışan Orhan Bayer ise bu kriz sürecinde zenginin zengin, fakirin fakir kalmaya devam ettiğini ifade ederek sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Çok yüksek faizli olan esnaf kredilerimiz de onaylanmıyor artık. Onaylansa da bankada aylarca bekletiliyor, çünkü bankalarda para kalmadı. Değişim iktidarın değişmesiyle mümkün. Elbette bunun için de her kesimin bu sorunlara ses verip doğru yol ve yöntemi uygulaması gerekir.”