Newroz zulme son vermektir
Ahmet TURHALLI yazdı —
- Zalimlerin safında durmak ya da zulme sessiz kalmak, Firavun, Nemrut, Ebu cehil ve Dehakların yanında durmaktır. Bu yılın Newrozunda Dehak’ı devirmeli ve özgürlük meşalesini yakmalıyız. Newroz Pîroz be.
Yıl 2023. Kemalist ve Turanist iktidarların son yüzüncü yılı. Bu topraklar, son yüzyılda milletler ve inançlar için mezarlık ve mezbaha dışında bir mana ifade etmemektedir. Oysa bundan yüz yıl önce sözde cumhuriyet kurulacak, Osmanlının zulümlerine son verilecekti. Kürtlerin, Çerkezlerin ve diğer milletlerin hakları iade edilecek, herkese adalet dağıtılacaktı. Aleviler ve diğer inançlar özgürce inançlarını ve kültürlerini yaşayacaklardı. Osmanlının bir subayı olan Mustafa Kemal bu paradigma ile işe koyulduğunu anlatmış, Kürtleri ve Şafileri aldatmak için Erzurum’da, Alevileri de aldatmak için ise Sivas'ta kongreler düzenlemiştir.
Bu kongrelerde konuşulanların ve verilen sözlerin tam tersi bir uygulama yaşanmıştır. Kürtler başta olmak üzere, diğer milletler ve inançlar, mengenelere alınmış ve tütün yaprakları gibi kıyılmışlardır. Parçalanmış ve köklerinden koparılmış, kendi benliklerine düşman olarak yetiştirilmiş topluluklardan devşirmeler toplumu zora dayalı olarak şekillendirmişlerdir. Bu kirli ve suçlu projelere teslim olmayanlar ya öldürülüyor ya zindanlara kapatılıyor ya da türlü komplolarla bertaraf edildiler.
Özgürlük adına yola çıktığını söyleyen Osmanlı subayı, Osmanlıdan daha gaddar uygulamalarla beş yüz elli bin km. de yaşayan toplumlara kan kusturdu, onun ardılları kan kusturmaya devam etmekteler. Bu kirli ve suçlu politika yaklaşık yüz yıldır sürdürülmektedir. Bazen yeşil, bazen kırmızı tonlarda kendi iktidarını sürdüren bu mefkûre, toplumsal ve inançsal özgürlük meselelerinde, Osmanlı dönemindeki toplumsal hakikatleri göz önüne alan sultanlardan çok daha geri bir durumda olduğu bilinmektedir.
Osmanlılar döneminde kutlanan ve yasak olmayan Newroz; Kemalist sistemle birlikte yasaklı bir bayram oldu. Kürt’e ait ne varsa hepsi bu suçlu sistem tarafından inkar ve imha konseptine alınarak yok edilmek istenmektedir. Ulusal kurtuluş hareketinin rehber kadrolarından olan Mazlum Doğan'ın üç kibrit çöpü ile zindanda yaktığı özgürlük meşalesi, tekrardan Kürtlerin kurtuluş bayramı olma yolunda hızlı adımlarla tarihe nakşedilmiş durumdadır. Binlerce yıldır kutlanan ve mazlumların kurtuluşunu simgeleyen ulusal bayramımız günümüz hakikatinde Kawa ve Dehak mücadelelerini kat be kat aşmış durumdadır.
Tarihimiz Dehakların ve Kawaların zorlu mücadelelerine tanıklık ediyor. Günümüzde Kemalist ve Turanist devletin Dehakları dini kullanıyor, askeri gücü kullanıyor, siyaseti kullanıyor, iktisadı kullanıyor, bilimi kullanıyor, sosyalizmi kullanıyor, demokrasiyi kullanıyor, çevreciliği dahi sonuna kadar kullanarak insan kanı dökmeye doymuyor. Günümüz Dehakları kan akıtıp yıkım ve ölüm dışında, mazlumlara, mağdurlara ve zayıflara başkada fırsat vermemekte ısrar ediyorlar. Çağdaş Kawalar ise, yaklaşık yarım asırdır bu yıkım ve ölümleri durdurmak için amansızca mücadele vermektedirler.
Mitolojiye göre Asurların zalim Kralı olan Dehak, günde iki gencin beynini yerken, şu andaki Dehaklar yüz binlerce hatta milyonlarca insanın beynini ya başından almakta ya da başlarını almaktadırlar. Belki de bu kutsal coğrafya tarihinde böylesi, ahlak yoksunu, zalim ve gaddar bir Dehak’a tanıklık etmemiştir. Milletimizin kurtuluşunu simgeleyen Newroz bayramını kanunları ile yasaklamaya çalıştılar olmadı, ahlaksızca, Allah'a ve onun dinine iftira ederek, dinen de bunun haram olduğunu ilan ettiler.
Türk İslam sentezcileri ve onların uzantıları tarafından İslam dışı gösterilen bu bayram Kuran’da zikredilmiştir.
Andolsun ki Musa'yı da kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın günlerini hatırlat diye mucizelerimizle gönderdik. Bunda çok sabırlı, çok şükür eden herkes için ibretler vardır.
(Ibrahim 5)
Musa; buluşma zamanımız, bayram günü, kuşluk vaktinde insanların toplanma zamanı olsun dedi. (Taha 59)
İbni Kesir müfessiri tefsirinde bu bahsi geçen günü Newroz olarak isimlendirmektedir.
Numan bin sabit (ebu-hanife ve onun ardılları hanefi mezhebinde (farz ramazan orucunun dışında Newroz günü oruç tutmanın mekruh olduğunu söylemişlerdir)
Gel-gör ki; nice resmi, milli bayramların kutlanmasına katılan veya sessiz kalan bir kısım sözde bağımsız Müslümanlar, söz konusu Kürtlerin Newroz’u olunca hemen “caiz değildir!”, haramdır, ateşperestliktir diye yaygara koparmaktalar.
Yine Bağdat müftülüğü yapmış ve büyük mücedditlerden Mevlana Halidê Kürdî’nin de talebesi olan allame Alusi’ye göre; Med ya da Asur kralı zalim Dahhak’ı (Avesta’da Babil kralı) deviren halk kahramanı Ninovalı Demirci Kâwa, tevhid ehlidir. Yani tek Allah inancına sahiptir. Bütün bunlar Newroz’un bir mitoloji veya efsaneyi de aşan bir özünün olduğunu, diğer bir tabirle özünün yaşanmış destansı bir tarih olduğunu da gösterir.
Beyhakî'nin es-Sünenül Kübra'sında veya Cizre’li Kürd tarihçi, allame İbn-i Esir’de geçtiğine göre; İmam Ebu Hanife’nin dedesi merzûban (sınır bekçisi) Zuta-Zuto, Newroz’da hediye olarak Hz. Ali’ye nakışlı, kaynatılmış bir yumurta vermiştir. İmam Ali de “Keşke bütün günler Newroz (gibi) olsa!” demiştir.
Osmanlı Şeyhülislamı Ebussuudun, "Newroz, Mecusi adeti değildir. Şenliklerle kutlanmasında dinen bir sakınca yoktur!" fetvası da Newroz'un Osmanlı'da da serbestçe kutlandığını gösterir.
Ey Kürtler: Müslümanı, Ezidisi, Alevisi, dindarı ve dinsizi ile Kurdistan coğrafyasının çocukları; şimdi birlik ve ittifak zamanı! Dehaklardan kurtulmak için Newroz serhıldanlarına yediden yetmişe herkes katılmalıdır. Ortadoğu milletleri sizlerden kurtuluşa rehberlik etmenizi istemektedirler. Kurdistan’da yakılan Newrozun özgürlük ateşi onlarında yolunu aydınlatacaktır. Kur‘an bizi zalimlere karşı Mücadeleye çağırır. Newroza katılmak ve özgürlüğün gelmesi için çalışmak İslami vazifemiz. Mazlumların kurtuluşuna katılmak, peygamberlerin yolunda yürüyüşe geçmektir. Zalimlerin safında durmak ya da zulme sessiz kalmak, Firavun, Nemrut, Ebu cehil ve Dehakların yanında durmaktır. Bu yılın Newrozunda Dehak’ı devirmeli ve özgürlük meşalesini yakmalıyız. Newroz Pîroz be.