Newroz özgürlük getirecek

• Newroz, tarihin karanlık dehlizlerinde yapılan haksızlıkları öğrenme ve günümüzdeki zulümleri alaşağı etmenin teminatıdır.

Newroz Ortadoğu ve Kafkas milletlerinin kutladığı, dünya milletlerinin de tanıdığı, bir özgürleşme bayramıdır. 2724 yıldır kutlanan ve insanlık tarihinde büyük bir değer ifade eden Newroz Kürtlerin mücadele ve direniş anlamı ile buluşmak üzeredir/buluşacaktır.

Firdewsi’nin yazılarından tutalım birçok tarihçi ve yazarın aktardığına göre; Newroz bir özgürlük ve kurtuluş bayramıdır. Bazıları bu bayramı sadece böcek, çiçek bayramı ya da baharın müjdecisi olarak kutlasa da hakikatinde Newroz bir kıyam ve kurtuluş bayramıdır. Newroz, Asur zulmüne son veren Medlerin toplumları özgürlüğe kavuşturduğu günün adıdır. Newroz, zayıfların, ezilmiş, horlanmışların ve zulme uğrayanların özgürlük ateşi ile yeniden buluşmasıdır. Newroz, Demirci Kawa’nın, zalim Dehak’ı ortadan kaldırarak, toplumları ateş, nur ve özgürlüklerle buluşturma operasyonudur. Newroz, tabiatın damarlarına yaşamın yeniden sürülmesi, zorlu kış mevsiminden, ilkbahara zaferle yürümenin ve var olmanın kanıtıdır.

Newroz, ölüm uykusuna yatmış, canlıların yeniden yaşama uyanmasıdır. Newroz, insanoğlunun özgürlüğü ciğerlerine kadar çekerek, hücrelerine kadar özgürlük tatmanın kendisidir. Newroz, zulme, zorbalığa, yalana, dolana, aldatmaya, sömürüye karşı mücadeleye aktif ve şuurlu bir şekilde katılımın mevzisidir. Newroz, herkesin özgürce ve bir arada barış içerisinde yaşama çağrısıdır.

Newroz doğaya saygı duymak, doğayla barış içerisinde ve onun bir parçası olarak hayatı sürdürme perspektifidir.

Newroz, karanlıkları ve zorlukları bertaraf etmek, hürriyeti tanımak ve sadece hürriyetle insan olunabileceğini anlama mefkuresidir. Newroz, tarihin karanlık dehlizlerinde yapılan haksızlıkları öğrenme ve günümüzdeki zulümleri alaşağı etmenin teminatıdır.

Mazlumların ve zayıfların Newrozu daha fazla bir bilinçlice sahiplenmesi gerek.

Özgürlük yolcularının Newroz yolculuğu, insanlaşma ile başlamıştır. Newroz, yeni gün demektir. Yeni yaşam demektir. Beşer olmaktan kurtulmak, hür olmakla insan kıymetinin elde edilebileceğini anlamak ve hissetmektir. Said-i Kurdi ne demişti: “Ben ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz asla.” Ve Newroza ulaşmak için 20 Mart günü Isparta’da sürgün hayatında iken firar etmiş, Newroz ülkesi Kurdistan’a ulaşmak ve Newrozu bir daha orada yaşamak istemişti.

Kemalist sistemin, etrafına yerleştirdiği ajan ve muhbirlerle onu derdest etmiş olsa da o bir yolunu bulmuş ve kutsal Kurdistan’a doğru yola çıkmıştı.

Bu muhbirler ve ajanları atlatabilen Said-i Kurdi, hürriyeti için mücadele ettiği milletine ve ülkesine Newroz’da ulaşmayı başarmıştı. Ancak Peygamberler şehri olan Urfa’da hayata gözlerini yummuştu. Belki de “Allah’a Newroz’da canımı al diye niyazda bulunmuştu”. Said-i Kurdi’nin cenazesine tahammül etmeyen Kemalist sistem, onun cenazesini Kurdistan’daki kabrinden çıkarıp, Akdeniz sularına bırakmıştı. Said-i Kurdi İslam ve Kürtlerin hürriyetini savunduğu için Kemalist sistemin derin hışmına uğramıştı. Cenazesini yakarak, kurtulmak istedikleri Said-i Kurdi’nin mücadelesini ve öğretisini tersyüz edip onu devletçi bir kişi gibi topluma yansıttılar.

Onun risalelerini tahrif ederek, yeni nurculuk hareketleri oluşturdular. Said-i Kurdi’nin kimliğini ve çalışmalarını özünden kopartılarak, taraftar ve talebeleri adı altında yeşil Kemalizm’i kurumsallaştırdılar.

İktidar hastalığına kapılan ve biz ölümsüzüz diyen Firavun, Nemrut ve Dehakların ardılları, caka satan günümüz muktedirlerinin Newroz dolayısıyla korkuya kapılmaları da özgürlük ve hürriyete olan karşıtlıklarındandır.

Dikkat edilirse Kürt’e tahammül etmezler ve Newroz’u ateşperestlik diye isimlendirdiler/isimlendirmekteler. Dinlerin, İslam’ın ve güzel olan her şeyin içeriğini boşaltarak iktidarlarının hizmetine soktular.

Daha geçen yıllara kadar haram ve günah olan Newroz, birden Türk’ün bahar bayramı oldu. Newroz kutlamalarından dolayı on binlerce insan katledenler, Newroz’u sahiplenme çabası içerisindeler. Devletin parası ve desteği ile kurulan ve büyütülen cemaat, tarikat ve örgütler Newrozcu olmuş durumdalar. Devlet Newrozcularından uzak durmak, iblise uzak durmakla eş değerdedir. Bunlar ne İslam’a ne özgürlüğe ne de Newroz’a inanmaktalar. Bunlar paraya ve koltuğa iman eden devlet dininin müşrikleridirler.

Bunlar hala devletin maşaları olarak Kürt’ü bitirme, Kurdistan’ı yok etme planlamalarının uygulayıcılardırlar. Katiller, Kürtçe konuşup Newroz kutluyoruz deseler de bir Truva atı dışında hiçbir rol ve misyonları yoktur. Müslümanların içine Truva atları ile yerleşerek Muhammed’i İslam’ı hadım eden bu çevreler, şimdi de Kürtçe konuşarak, Newroz’u kutlayarak Kürtlüğü, özgürlüğü ve Kurdistan’ı tasfiye planlarının öncülüğüne başlamışlardır. Kurdistan’a “Teröristan” diyen melunların saflarında safa duranlar, bir daha asla başaramayacaklar. İslam libasını giyinseniz de Ebu-Cehil ve Cahiliye taraftarları olduğunuzu bilmekteyiz. Sizler Kürtlük ve Newroz elbiseleri giyinip medya ve meydanlarda dolaşsanız da Dehak’ın askerleri olduğunuzu biliyoruz. Kürtleri aldatamayacaksınız!

Ey özgürlük sevdalısı başı dik Kürtler: “Uyanınız” diyen Said-i Kurdi’yi ve Rehberlerinizi duydunuz ve uyandınız! Çok eziyet çektiniz, işkence ve talan yaşadınız, ülkenizden sürüldünüz, katliamlara uğradınız, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir zulüm gördünüz, sahipsiz kaldınız, bütün dünya Dehaklarına karşı nefes nefese direnişi sürdürdünüz, çarmıha gerildiniz ama teslim olmadınız. Şimdi özgürlüğe çok yaklaştınız. Bu muazzam emek ve çabadan dolayı her türlü özgürlüğü ve hürriyeti de hak ettiniz.

Şimdi bütün zayıfları, kimsesizleri ve mazlumları, özgürlük ve hürriyet bayramı olan Newroz halayına kattınız. Ortadoğu özgürlük halayının başını tekrardan siz çektiniz/çekiyorsunuz. Newroz’un gerçek sahipleri özgürlük sevdalılarıdırlar. Özgürlüğe karşı olanlar Anıt-kabire ve cumhuriyet bayramlarına buyursunlar. 2024 Newroz’u kahraman Kürt milletine ve dünya mazlumlarına özgürlük getirsin. Newrozunuz ve Newrozumuz kutlu ve mübarek olsun.