Newrozla gelen müjde

• Demirci Kawa'nın çocukları yaşamı savunma, özgürlüğü geliştirme arayışını devam ediyor. Newrozla gelen bu müjde halkların baharını geliştirirken, zalimlerin acısını daha derinleştireceğe benziyor.

Newroz, yaşamın dirilişidir, direniştir. NEW-ROZ tam da adı gibidir; yeni gündür, günle yani GÜNEŞLE buluşma ‘dem’idir. Dardan çıkıp, özgür yaşama yönünü verme zamanıdır. Aydınlanmayı, arınmayı, geçmiş ve gelecek arasında bağ kurmayı, kendin olabilmeye dair söz söyleyebilmeyi ifade eder. Bu nedenle her Newroz bir anlamda toplumsal öncülerin halk-halklar huzurunda dara durduğu- hesap verirken- hesap sorulduğu zamandır. Örneğin her Newroz’da bir yılın muhasebesinin sonuçlarını rahatlıkla görebiliriz. Siyasetten, toplumsal yaşam alanlarına kadar herkes halkın huzurunda yapıp- yapamadıklarının muhasebesini yapar. Halkın duruşu yanlışa- kendini aldatmaya, yetmezliğini gözden kaçırmaya izin vermez.

Newroz, aynı zamanda umuttur. Yeni döneme dair dilekler, beklentiler Newroz’da dile gelir. Newroz alanında atılan sloganlardan tutalım, halkın Newroz kutlamasına katılım şekline kadar o yılın, toplumsal ve siyasal planlamasının ne olduğu açığa çıkar. Toplumun neyi öncelediğini Newroz alanlarından biliriz. Newroz’un bu özelliği 50 yıla varan bir mücadele geleneği ile şekilendi. Böylece Newrozlar radikal demokrasinin öğrenildiği, geliştirildiği alanlara dönüştürüldü.

Bu yılın Newroz’u, “Rabe! Dema Azadiye û Serkeftinê yê” sloganıyla gerçekleştirildi. Bu slogan halkın, direnişe, mücadeleye, faşizmi alaşağı etmeye çağrısıdır. Tüm Newroz kutlamalarında atılan, “Biji Serok Apo!”, “Reber Apo’ya özgürlük!” “Jin-Jiyan- Azadî”  özgürlük ve zaferin nasıl mümkün olacağını gösteren diğer sloganlardı. Konuşmacıların konuşmalarında dile gelen ortak nokta; 10 Ekim 2023 tarihinde başlatılan “Reber Apo'ya Özgürlük Kurdistan Sorununa Çözüm” hamlesinin sonuç alınıncaya kadar derinleştirilerek devam edilmesi gerektiğiydi.

Bu yıl, 15 Mart’tan bu yana yapılan görkemli Newroz kutlamalarında halk kendi kimliğine, kültürüne, örgütlülüğüne sahip çıkacağını dile getirdi. Özellikle bu yıl yerel seçimlerin bu döneme denk gelmesinden dolayı, halk  kayyumlar aracılığıyla Kurdistan’ın yeniden işgal hareketine karşı duracaklarına dair güçlü mesajlar verdi. Reber Apo’nun özgürlüğünün Kurdistan’da özgür yaşamın teminatı olduğunu, alanlarda atılan sloganlarla deklere ettiler. Mutlak tecrit sistemi aşılmadan, Kurdistan’da özgürlüğün gelişmeyeceğini Kürt halkı çok iyi bilir.

Özgürlüğe nasıl yol alınacağını da “jin-jiyan- azadi” formülasyonu ile ortaya koydular. İlk sömürüyü ortadan kaldırarak yaşam- kadın-özgürlük arasında darbelenen ilişkileri onararak, bunun ancak mümkün olabileceğinin mesajını verdiler. Kadının yaşamla yaşamın özgürlükle bağı oluşturulmadan toplumsal sistemin özgürleşme şansının olmayacağı hakikatini dile getirdiler.

Bu yıl, Newroz’un görkemli kutlandığı alanlardan biri de yine Cizre’ydi. Bilindiği gibi Cizre, Newroz ve serhildanla en fazla anılan Kurdistan kentlerinden biridir. 1990’lı yıllarda geliştirdiği serhildanlarla Türkiye’nin katliam ve inkarcı politikalarını yerle bir eden bir kenttir. Cizre'de yapılan Newroz kutlamasından sonra, 24 Mart 1990 Günaydın Gazetesi “Tanrım, ne acı! Türkiye böyle yürüyüşleri de mi görecekti? “ manşetiyle çıkmıştı. O güne kadar yok saydığı, kırımlardan geçirdiği, her tür zulmü reva gördüğü halk, ölümü göze alıp, karşısına dikiliyor, hesap soruyordu. Serhildan geleneği Newroz’un direniş ruhunu özgür yaşam umuduyla buluşturdu. O dönemden günümüze kadar Kürt halkının örgütlenmesi, direnişi daha fazla gelişip, derinleşti. Aynı oranda Türk devletinin “acı”sı da derinleşerek devam etti. Çünkü halk kendi varlığını savunmaktan, kimliğine sahip çıkmaktan, özgür bir yaşam inşa etme istemini gerçekleştirmekten geri durmadı. Bu yılın Newrozunda da halk umudu ve mücadeleyi büyüterek geliştirmeye devam ettireceğinin çok güçlü mesajlarını verdi.

Bu yılın Newroz  müjdesi ise Medya Savunma alanlarından geldi. Türk devletinin 'acı'sı bu açıklamayla ve yayınlanan görüntülerle katmerleşerek devam edecek gibi.  Son yıllarda her tür savaş suçunu işleyen, sınır içi ve sınır ötesi alanlarda ölüm kusan İHA'lara karşı, HSM silah temin ettiklerini müjdeledi. Sömürgeciler ölüm kusan icatlar keşfetmeye devam ededursun, yaşamı savunan Demirci Kawa'nın çocukları yaşamı savunma, özgürlüğü geliştirme arayışını devam ediyor.

Newrozla gelen bu müjde halkların baharını geliştirirken, zalimlerin acısını daha derinleştireceğe benziyor.