ABD pêşmergeyi neden yeniden yapılandırmak istiyor?
Meral ÇİÇEK yazdı —
- Pêşmergeyi yeniden organize etme planının ABD’nin bölgesel hesaplarından bağımsız olmadığı, hatta İran’ın etkisini kırma hedefi kapsamında olduğu yorumu pekala yapılabilir.
DAİŞ’in 2014’teki hilafet ilanı, 2011 sonunda Irak’tan resmen çekilmiş olan ABD güçleri için ülkeye dönüşün davetiyesi niteliğindeydi. Daha Uluslararası Koalisyon kurulmadan bir ay önce, Ağustos 2014’te Amerikan ordusu Mexmûr’da DAİŞ’e karşı ilk vuruşunu gerçekleştirerek Irak’a dönüşünü herkese ilan etmiş oldu.
Aynı dönemde ABD Kongresi, DAİŞ’le mücadele kapsamında Irak Eğit-Donat Fonu’nu onayladı. 1.6 milyar dolarlık fondan 353.8 milyon dolarlık pay Başûr’a ayırıldı. Ardındaki süreçte Washington’dan düzenli olarak askeri yardım geldi. Öyle ki 2017’ye gelindiğinde ABD’den Başûr’a yapılan silah, askeri eğitim ve pêşmergeye maaş yardımı 1.4 milyar doları buldu. En fazla askeri desteğin alındığı yıl, Musul’u DAİŞ’ten özgürleştirme hamlesinin yapıldığı 2017 senesi oldu. Operasyon öncesi Pêşmerge Bakanlığı’na 415 milyonluk yardım yapıldı. ABD’nin yıllık yardımlarına pêşmerge maaşları için aylık olarak ödenen 20 milyon dolar da dahildir.
DAİŞ’in alan hakimiyetine son verildiği 2017 yılından sonra da ABD’nin Başûr’a yardımı sürdü. 2018’de 365 milyon, 2019’da da 290 milyon dolarlık yardımlar Amerikan Kongresi tarafından onaylandı. 2020 yılı için onaylanan 250 milyon dolarlık yardım kapsamında geçtiğimiz günlerde Hewlêr’de ikinci teslim töreni yapıldı. Eylül ve Kasım aylarında böylece iki paket halinde, 150 Humvee aracının da yer aldığı askeri malzemeler teslim edilmiş oldu.
Bu son teslimatlar her ne kadar Washington’un son 6 yılda Başûr’a sunduğu askeri desteğin bir devamı olarak gözükse de, aslında 2014’te DAİŞ’le mücadele kapsamında geliştirilen eğit-donat programının çerçevesi değişmiş oldu. Zira 2017 Ekim’inden sonraki siyasi haritaya göre Kürdistan Bölge Hükümetinin denetiminde olan alanlarda DAİŞ hemen hemen hiç varlık göstermediği gibi, pêşmerge güçlerinin katılımıyla da son üç yılda çok az operasyon yürütüldü. O nedenle ABD’nin Başûr’a askeri yardımlarını hemen hemen aynı düzeyde sürdürmesini gerektirecek bir durum aslında yok. DAİŞ tehdidi bakımından baktığımızda yani…
Washington zaten söz konusu yardımı DAİŞ’le mücadele kapsamında sunmuyor artık. Geçtiğimiz günlerde yapılan teslimat töreni öncesinde Pêşmerge Bakanlığı yetkilileri ile bir araya gelen Başûr’daki Amerikan güçlerin komutanı, yardımın ‘pêşmerge güçlerinin uluslararası koalisyonun gözetiminde yeniden yapılandırılması ve örgütlendirilmesi’ kapsamında olduğunu kaydetti.
Peki ABD yönetiminin pêşmerge güçlerini yeniden örgütleyip, onları modern bir orduya dönüştürme planının arkasındaki hesap nedir?
Başta İngiltere olmak üzere Batılı güçler son birkaç yıldır Başûr’daki silahlı güçlerin hükümetten ziyade iki partinin kontrolünde olmasını sorun olarak gündemleştirip, tek bir merkezi pêşmerge gücüne dönüştürülmesi için taraflar üzerinde baskı kuruyor. Bu, yeni bir durum değil. Ancak ABD’nin pêşmergeye dönük bu yeni yatırımı sadece söz konusu çerçevede mi okumak lazım yoksa daha farklı hesaplar mı var?
Özellikle son bir yılda ABD merkezli birçok düşünce kuruluşu analiz ve raporlar yoluyla Washington’un Başûr ile askeri işbirliğini derinleştirmesi gerektiğini vurguluyor, bunun ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarlarının güvence altına alınmasında stratejik önemde olduğuna dikkat çekiyor. ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarlarından söz edildiğinde ise akla öncelikle İran’la bölgesel hegemonya çekişmesi gelir.
Bu açıdan bakıldığında pêşmergeyi yeniden organize etme planının ABD’nin bölgesel hesaplarından bağımsız olmadığı, hatta İran’ın etkisini kırma hedefi kapsamında olduğu yorumu pekala yapılabilir.
Askeri işbirliği ve yardımlar olabilir. Ancak burada öncelikli hedef, soykırım kıskacındaki Kürt halkının varlığının ve özgürlüğünün savunma gücünü sağlamlaştırmak olmalı. Yoksa başka güçlerin çelişki-çatışma denklemine çekilmek Kürtler açısından büyük risk oluşturur. Özellikle de günümüzde.