İsrail’den dersler çıkarmak

Ava Neşe KALP yazdı —

  • Bu süreçte Kürtlerin özellikle İsrail örneğini de düşünerek, ciddi bir ortak yapılanmaya gitmeleri önemlidir. Örneğin ciddi bir istihbarat, karşı istihbarat ağı oluşturmaları, yeni politik hamlelere, teknolojik gelişmelere kendilerini çok hızlı adapte edebilecekleri refleksler geliştirmeleri gerekiyor.
  • Gelinen aşama baş döndürücü bir hızdadır. Bu hıza uyum sağlamak, sürekli olarak pratik yapmak gerekiyor. Aksi takdirde hepimiz kaybederiz. İsrail bize bunu çok güzel bir şekilde göstermiş oldu…

 

İsrail -diğer şeylerden bağımsız olarak- bir devletin davranış biçimine dair Kürtler için bir yığın dersin çıkarılacağı bir örnek.

İsrail, kendilerini devlet yönetiyor sanan, özellikle de İslam ülkelerindeki diktatörlere çok iyi bir ayna tutmuş oldu son manevraları ile. Yaklaşık 10 milyonluk nüfusuyla, bilime yatırım yapan, kaynaklarını planlı ve sistemli olarak kullanan, geleceğe dair onlarca yılı kapsayan planlamalarla hareket eden ve adına devlet denilen mekanizmanın nasıl olduğunu göstermesi açısından son derece önemli bir örnek.

İsrail bütün eleştirilere rağmen diğer Ortadoğu ülkelerinden bu yanıyla ayrılmaktadır. Dün akşam bir programda kibir ve aptallık arasındaki korelasyona dikkat çekiliyordu. Aptallık cesaret de içeren bir şey olduğu için suç işleme potansiyelini de arttırıyor. …

İçeride ayak oyunları, devlet olanaklarını ele geçirip hırsızlık, gasp yağma ve talanla ceplerini doldurup kendilerini dünyanın en akıllı adamları sayan, kibirli İslamcı diktatörler, ömürlerinin geri kalanını ve ülkenin tüm kaynaklarını suçlarını örtbas etmek, ya da yargılanmamak için, iktidarlar değişirse ne olacağını düşünme ve planlamaya harcıyorlar.

Ömürlerini lüks mekanlarda, pahalı giysi ve arabalar içinde, bol menülü ama tat alamadıkları yiyeceklerle endişe ile geçirenlerden, dahi düzeyindeki insanların dönüp basit hayatlara yönelmelerinin dayandığı yüksek zekayı anlamalarını beklemiyoruz haliyle…

En önemlisi de insanı insan yapan en önemli rezerv olan kendine saygı kısmı asla yerine konamayacağından, ömürlerini saygı görmek için çabalayarak geçirmek zorunda kalıyorlar… Toplumsal açıdan değer atfedilen davranışlarda bulunmaya sevk eden iç kontrol sistemini imha ederek bu hırsızlık ve gasp işlerine girdiklerinden, sahip oldukları en önemli zenginlik olan, özsaygı rezervini tahrip etmiş oluyorlar… Kibir ise her zaman yitirilen öz saygının yerine konmaya çalışılan nafile bir çaba olarak belirecektir… Dolayısıyla ağır bir psikolojik sağlık sorunu işareti, daha doğrusu önemli bir semptomudur……Kibir ne kadar fazla ise özsaygı yitimi de o kadar derin, sağlık sorunu o derece ciddidir.

Erdoğan’ın konvoylarla camiye gitmesi, uçak konvoylarıyla dış ülkelere seyahati, New York’ta bayraklı kamyonetler üzerine fotoğraflarını yapıştırarak dolaştırması sadece narsistik kişiliğin değil, ağır bir öz saygı yitiminin göstergesidir. MHP’lilerin Bahçeli’nin el öpme sahneleri de aynı biçimde… Mafyatik bir özellik olan takım elbise ile dolaşmaları, Sedat Peker’in yoksullara para dağıtması da… Bütün bunlar adi suçlara bulaşmanın sonuçları olarak varlık bulurlar.

Özsaygı boşluğu, katliamlar yaparak kendisini önemli göstermenin de sebebidir. Bütün acımasız diktatörlerin içinde bulunduğu davranış bozukluğudur kaçınılmaz olarak… Bu, bu kişilerin iktidarında olduğu devletlerin de davranışı haline geldiğinden toplumsal hatta bölgesel, küresel sağlık sorunu haline gelebiliyorlar. Hitler/Nazizim örneğin…

Şimdi Türkiye örneği var karşımızda…  

Türkiye Ergenekon ve AKP’nin iktidarında ciddi bir öz saygı yitimine uğramış bir ülke olarak işgal planlarının peşinde koşmaktadır. Bu durum bir sağlık konusudur görüldüğü gibi…Sadece bir bölgeyle de kalmıyor elbette… Dünyanın süper gücü olan ABD’ye bile sirayet edecek kadar derin ve kronik hale gelmiş bir durum…

Sonuç olarak, Türkiye sadece ekonomisi değil, bütünlüğünü koruması açısından tarihinin en kırılgan döneminde… Höykürmelere aldanmamak gerekir. Katliam potansiyelinin yükselmesi de bu kırılganlığı örtbas etme, önleme çabasıdır aslında. Bu durumun da en hevesli sorumluları olan Ergenekon ve AKP artık tüm dünyaya irin saçıyor.

Buradan bence hem Türkiye’den hem de İsrail’den Kürtlerin çok önemli dersler çıkarması gerekiyor. Asla ve kat’a demokratik kültürden, cinsiyet eşitliğinden, bilimden, sanattan, politikadan, spordan, müzikten taviz verilmemesi gerektiğidir. Bu toplumsal sağlık konusudur ve her biri toplumu başka bir cepheden ileri taşıyan ayaklardır.

Kürt hareketinin bütün zorluklara, zaman zaman çatlaklara rağmen bir Batılı değerlere sahip seküler, radikal bir demokratik yönelimi son derece önemli. Kürtlerin bana göre en büyük şansı bu istikamette bir hareketin ve onu yönlendiren bir iradenin varlığıdır.

Kürtlere düşmanlık edenlerin tamamının İslam ülkeleri olması, onları manipüle edebilecek siyasal İslamcı akımların görünür kılınması açısından aslında önemli bir şanstır. HÜDAPAR denilen siyasal İslamcı çıbanın Kürtlerin topraklarında büyütülmeye çalışılması, bu nedenle de başarıya ulaşamıyor. Bütün Kürt düşmanı İslamcı teröristlerin fotoğraflarını Kürtlerin kadim şehri Diyarbakır surlarına asmaya çalışmaları, Türkiye’nin dört bir tarafından cihadistleri Diyarbakır, Batman, Van’da yürütmeye çalışmaları da aynı nedenle…

Gelinen nokta Kürtlerin bir yığın ders çıkaracakları bir aşamadır. Bir devletleri olmasa da yarım yüzyıllık devamlılığı olan bir siyasal gelenekleri var. Bu geleneğin yetiştirdiği dünya ve Ortadoğu siyasal yapısını çok iyi okuyan bir hareketi, liderleri/siyasetçileri, gazetecileri, akademisyenleri ve aydınları var.

Bu süreçte Kürtlerin özellikle İsrail örneğini de düşünerek, ciddi bir ortak yapılanmaya gitmeleri önemlidir. Örneğin ciddi bir istihbarat, karşı istihbarat ağı oluşturmaları, yeni politik hamlelere, teknolojik gelişmelere kendilerini çok hızlı adapte edebilecekleri refleksler geliştirmeleri gerekiyor.

Ortadoğu tam bir satranç tahtası haline gelmişken, ortak akılla bütün hamlelere karşı “hangi hamleler geliştirebiliriz”in tartışıldığı, akabinde planlanacak adımların tartışılacağı ortak akla ihtiyaç var.

Kürt gençlerinin, mutlaka bilim ve teknolojik olarak destekleneceği, özellikle online okulların oluşturulması çok önemlidir. Matematik, fen, sosyal bilimler, özellikle felsefe vb. gibi alanlarda okullarda sağlanmayan, sağlansa bile destelenecek olanaklar hazırlanmalıdır. Kürt çocuklarının teknolojik altyapı ile donatılmaları, bir yandan Kürtçe geliştirilirken, öte yandan bilim ve teknolojinin ortak dili haline gelen İngilizce eğitiminin yaygınlaştırılması son derece önemlidir. Gelinen aşama baş döndürücü bir hızdadır. Bu hıza uyum sağlamak, sürekli olarak pratik yapmak gerekiyor. Aksi takdirde hepimiz kaybederiz. İsrail bize bunu çok güzel bir şekilde göstermiş oldu…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.