Ortadoğu, Türkiye ve Kurdistan loading*

Ava Neşe KALP yazdı —

  • Bu savaş, Kurdistan’ın yeraltı kaynaklarının kim ya da kimler tarafından hortumlanacağına dair yeni bir paylaşım savaşı ve/ya dayanışması olarak okunmalıdır. Kürtlerin kendi kaynaklarını kontrol etme ihtimali sömürgeci devletlerin harekete geçmesini sağlamış durumda. 

Yeni bir söylem olarak kullanılan İngilizce, bir bilgisayar terimi olarak loading [1] bazen konuyu bir sayfalık yazıdan daha derli toplu özetliyor. Yeni bir Ortadoğu, Türkiye ve Kurdistan loading. İşte tam da bu önü alınamaz loading’e yönelik olarak devletler, örgütler, kişiler yeniden pozisyonlanıyorlar.

Bu savaş, Kurdistan’ın yeraltı kaynaklarının kim ya da kimler tarafından hortumlanacağına dair yeni bir paylaşım savaşı ve/ya dayanışması olarak okunmalıdır. Hammadde kontrolü birkaç güçlü devlete bağlı dünyayı ahtapot gibi kucaklayan şirketlerin denetiminde. Bu şirketler de daha güçsüz ve küçük devletlerin yönetici kadrolarını satın alarak, korkutarak vb. yollardan o ülkelerin hammaddelerine çökmektedirler.

Kürtlerin hak ve özgürlük taleplerinin bütün şiddet politikalarına rağmen ulaştığı düzey, uluslararasında artık görünür ve tanınır duruma gelmesi, kendi kaynaklarını kontrol etme ihtimali sömürgeci devletlerin harekete geçmesini sağlamış durumda. 

Tam da bu nedenle dört parça Kürtlerin birleşebileceği bir alan, Türk Devleti -ve ne yazık ki KDP’nin lojistik desteği, - Irak, İran ve Suriye’nin konsensüsünde işgal edilmeye devam ediliyor. Bu alanın işgali demek Rojhilat, Rojava, Bakur ve Başûr’ın asla birleşemeyecekleri bir tampon alan oluşturmak. Yani dev bir çukur yaratmak. Bunun anlamı sonsuza kadar Kürtlerin bu parçalardan birbiriyle temas kuramaması, Kürt kaynaklarının bu çukurun taşeronlar tarafından hortumlanması anlamına geliyor.

Yanı sıra Türkiye’de A, B, C planlarının devreye sokulduğu da aşikâr. Ergenekon’un denetimindeki devlet asla tek bir plan üzerinden olaya dahil olmaz. En az üç-dört alternatif ya da yönden yönelerek yapar. İyi polis-kötü polis taktiği da buna dahil.

AKP ve Erdoğan’ın önünde el pençe durularak suça bulaşmalarının önünün açılması, köylü kurnazı AKP/Erdoğan aklı Ergenekon kapanına kapıldığını yeni yeni anlıyor.  Şimdi birer rehine olarak Ergenekon’un resmi ofis bürosu MHP suç örgütünün bütün direktiflerini yerine getirmekle meşgul.

Bu suç örgütü, küçük tabanına rağmen yavaş ve sinsi bir biçimde yargı, polis ve elbette ordunun önemli bir bölümünü ele geçirmesi bu konulardaki ustalığını göstermektedir. Tek eksikleri bütün çabalarına rağmen bir taban oluşturamıyor olmaları. 90 yıldır fikirleri iktidarda ancak hala kendilerini iktidara taşıyacak bir tabanları yok. Esas Osmanlıcılık yapanlar onlar. Her ne kadar Erdoğan soyunsa da Ergenekon gerçek anlamda Osmanlı hanedanlığının devamı. Sürekli olarak mühendislik planlarıyla iktidarı elde tutmaktadır.

Bu aralar AKP’nin tabanını MHP’lileştirmek üzerine yoğun bir çalışma var. Reisliği Erdoğan’a vermiş gibi yaparak, şimdi karşılığında Bozkurt işareti ile Erdoğan’ın kitlesini almaya çalışıyorlar.

Bunun yanında bence asıl loading CHP üzerinden yapıldı ve yapılıyor. Özgür Özel, İmamoğlu ve Mansur Yavaş işte bu loading’in önemli bir parçası. Şimdi her yere göz kırpan Özel, Paris’te birlikte üzerinde Türk bayrağı T-Shirtleriyle poz verdiği ve çocuklar gibi şen olduğu İmamoğlu ve Yavaş ile aynı konsensusun parçaları.

Gelecekte AKP’den seçtirilemeyecek adayları şimdi Ergenekon/MHP, CHP üzerinden seçtirecektir. Bu Ergenekon’un B planıdır ve Kürtlerin buna karşı son derece dikkatli olmaları gerekiyor.

CHP’de Kılıçdaroğlu ekibinin temizliği tam da bu nedenle yapıldı. Kılıçdaroğlu döneminde yerlerinden kaydırılan stratejik konumlardaki Ergenekon domino taşları, yani Balkan ve Kafkas devşirmeleri ile yeniden yerlerine yerleştirildiği bir yeniden yapılanma hamlesi gerçekleştirildi. Arnavut Meral Akşener’in hamlesi, Selanik Göçmeni Özel, Pontus devşirmesi İmamoğlu, Makedon devşirmesi Mansur Yavaş hepsi tesadüf olamaz herhalde.

Özel ve İmamoğlu’nun Kürtlere şeker dağıtmaları, eğer olur da savaş hamlesi çalışmazsa B planının uygulamaya konulması ile ilgilidir. Bu uygulamada gelenek, her zaman olduğu gibi, birkaç ay şirin görünerek almak istediklerini aldıktan sonra tekrar fabrika ayarlarına geri dönülmesidir.

Uygun şartlar oluşturularak bir Kürt kıyımı ile göz dağı verilmesi, bastırılması ve en azından bir elli yıl daha denklemden çıkarılmasının C planı olarak tasarlandığı da açıktır. Kuzey, Güney ve Rojava’yı baştan başa yakmalarından sonra, şimdi de Batı’da tekrarlayarak, bu yakma eylemlerini Kürtlere yıkarak bir iç savaş çıkarmanın ve Kürtlerin ekonomik kaynaklarını çökertmenin peşindeler.

Sosyal medya ortamlarında Batı’da Kürtlerin ekonomik olarak varlık buldukları alanların haritasını ancak ve ancak MİT ya da Özel Harp Dairesi çıkarabilir. Ortalıkta bu haritaların dolaşmasının anlamı bir yandan tehdit, ama öte yandan da iç savaş senaryolarının hazırlandığı anlamına gelir. Bunun Batı’lı istihbarat örgütlerince dillendirilmesi bu senaryonun gerçekliğini gösterirken, aslında bu devletin kuruluşundan bu yana sistemli ve periyodik olarak yaptığı bir sermaye transferine hazırlandığı da açıktır. Türk ve Müslüman olmayanlara yönelik “sivil” milislere havale ettiği bir sermaye yağması, bu son haritalarla netleşmektedir.

Bu açıdan Kürtlerin kendilerini koruyacak mekanizmaları mutlaka oluşturma, kendilerine yönelecek böyle senaryoları başarısızlığa uğratma ve bunu yapanlara ağır bedeller ödettirme konularına dair kafa yormaları gerekir.  Yani daha önce de belirttiğim gibi Kürtlerin dünyanın neresinde olursa olsun, birlik ve beraberlik içinde olmaları, dayanışmaları ve koruma mekanizmaları da geliştirmeleri ve devleti ele geçiren bu mafyatik örgütlenmeye karşı ciddi bir direnişe hazır olmaları gerekiyor.

Kürtler güçsüz değiller, sadece yeterince örgütlü değiller. Hiç kimse bugüne kadar Kürtleri yenememiştir. Kürtler parçalı hale getirilip, çatıştırılarak birbirlerini diğer devletler için yenilgiye uğratılmışlardır. Bu utançtan bir an önce çıkılması gerekir.

[1] Yükleniyor*

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.