Kürt kadınların direnişi dayanaktır
Kadın Haberleri —
- Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesiyle tüm hakları elinden alınan kadınlar geri adım atmıyor. Aktivist Besime Konca, Kürt kadınlarının Afgan kadınlar için sessiz kalmadığına işaret ederek, Rojava ve Şengal direnişinin Afgan kadınlar için dayanak olduğunu kaydetti.
Taliban'ın 20 yılın ardından Afganistan yönetimini 15 Ağustos'ta yeniden ele geçirmesinin üzerinden iki yıl geçti. Son iki yılda sadece yönetim değişmedi. Kadınların ve kız çocuklarının hayatı adeta kabusa döndü.
Kamusal alanda kadına dair olan her şey yok edildi, yirmi yılda mücadeleyle kazanılan tüm kazanımlar tek tek hedef alındı. Kadın Bakanlığı, "Ahlaksızlığı Önleme Bakanlığı" olarak değiştirildi. Başkent Kabil'de bulunan Kadın Bakanlığı tabelası indirilerek, yerine "Dua, Rehberlik ve Namusun Teşviki ile Ahlaksızlığın Önlenmesi Bakanlığı" yazılı bir tabela asıldı. Bakanlık çalışanı kadınlar ise binaya alınmadı. Ülkedeki kız çocuklarının eğitimi engellendi. Hak ve özgürlüklerini kaybetmekle karşı karşıya kalan Afganistanlı kadınlar, yeniden yaşam mücadelesi vermeye başladı. Bu süreçte gözaltında işkence ve tecavüze maruz kaldı, tutuklandı, katledildi, kimileri can güvenliği olmaması nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Ancak her şeye rağmen vazgeçmeyen kadınlar, sokaklarda olmaya devam etti.
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) aktivisti Besime Konca, Afganistan’daki kadınların mücadelesini MA’dan Esra Solin Dal’a anlattı.
Êzîdîlerin DAİŞ eliyle soykırımdan geçirilmesi, Taliban’ın Afganistan’ı işgali ile Kuzey-Doğu Suriye’de yaşananların birbirinden farklı olmadığını belirten Konca, Afganistan’ın uluslararası güçlerin de onayıyla Taliban’a sunulduğunu vurguladı.
Hegemon erkeklik kadını yok saydı
Afganistan’da kadınların ve çocukların yaşadığı trajedinin sorumlusunun NATO üyesi ülkeler ve Rusya olduğunu aktaran Konca, şunları söyledi: “1980’lere kadar Rusya Afganistan’daydı. 2000’den 2021’e kadar ABD sözde Taliban’la mücadele adı altında Afganistan’ı yönetti. ABD ya da NATO ülkeleri Taliban’ın nasıl bir güç olduğunu bile bile, son anda çekilip Afakan halkını barbar Taliban’a teslim ettiler. Yine aynı şekilde Êzîdîlerden sadece DAİŞ sorumlu değil, burada bu hegemon güçler sorumludur. Bu durum hegemon erkekliğin, kadına nasıl bir zulüm dayattığını ve kadınları nasıl yok saydıklarının bir ifadesidir.”
‘Kadınlar soykırımla yüz yüze bırakıldı’
Afganistan’da yaşananları ‘soykırım’ olarak tanımlayan Konca, tüm dünyanın burada yaşanan insanlık suçuna sessiz kaldığını belirtti ve ekledi: “Yaşananlar bir kadın ve çocuk kırımıdır. Taliban ilk yönetimi ele geçirdiğinde, hastaneleri, okulları ve mahkemeleri kapattı. Kadınlar bütün alanlardan çıkarılarak susturuldu. Kadınların okuma hakları ellerinden alındı. Tüm çağrılara rağmen kadınlar soykırımla yüz yüze bırakıldı.”
Kürt halkını Kuzey-Doğu Suriye ve Şengal’de soykırımdan geçiren zihniyetle, Afganistan’ı Taliban’a teslim eden zihniyetin aynı olduğunu belirten Konca, buna rağmen tedbir alınmadığını ifade ederek, küresel güçlerin DAİŞ barbarlığına da izin verdiğini, bu saldırılarda Êzîdî kadınların DAİŞ tarafından köle pazarlarında satıldığını hatırlattı.
Kürt kadınları sessiz kalmadı
Değerlendirmesinin devamında Kürt kadın hareketinin Afganistan’da yaşananlara karşı 3-15 Ağustos tarihinde dayanışma kampanyası başlattığını ifade eden Konca, “Herkes bu konuda sessiz kalırken, Kürt kadınları duyarlılık ve dayanışmasını geliştiriyor. Çünkü Êzîdîler de Şengal’de DAİŞ’in zulmüne maruz kaldı, o trajediyi yaşadı. Dönüp öz örgütlülüğünü, öz savunmasını geliştirdi. Bu anlamda Rojava ve Şengal'de verilen direniş, Afganistan halkı ve Afgan kadınlar için de önemli bir dayanaktır. Buradan birlikte bu mücadeleyi geliştirebiliriz. Afganistan, İran, Kurdistan ve Türkiye’deki kadınlarla, bu hegemon erkek egemenliklizihniyetin soykırımına karşı hiçbir biçimde geri adım atmadan mücadelemizi, direnişimizi güçlendireceğiz” dedi.
DAİŞ, Taliban ve AKP’nin ortak zihniyeti
DAİŞ, Taliban ve AKP iktidarının zihniyet olarak benzer olduğunu dile getiren Konca, “AKP iktidarının tecavüzü meşrulaştırma biçimi, ‘çocuğun rızası varsa evlenebilir’ demesi, eğitim müfredatını değiştirmesi, Taliban uygulamalarından farklı değil. Taliban da okulları kapattı. AKP okulları kapatmadan yıllardır tarikatlarla, mezheplerle, bir dönem cemaatin okullarıyla toplumu ikna etmeye çalışıyor. AKP, Türkiye'de rejim değişikliğini daha çok kadın kimliği ve eğitim üzerinden başlattı. İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi, 6284 sayılı yasanın tartışmaya açılması ve son olarak kadınların nafaka hakkına kaldırmak istemesi, DAİŞ ve Taliban’la aynı zihniyettir. Bu kadınlar açısından ciddi bir tehlikedir. Bu tehlikelere karşı kadın mücadelesini büyüteceğiz” diye belirtti. İSTANBUL